44. BÖLÜM - İsteme Günü-

30 5 0
                                    

1 hafta sonra - İsteme günü-

Uykumun bedenimi terk etmesi ile gözlerimi açtım. Kendimi çok enerjik hissediyorum. Gözüm saate kaydığında daha sabahın 6'sıydı. Güneş bile tam doğmamıştı. Dün o kadar yorulmuştum ki saat 8 gibi uyumuştum direk. Ne yapabilirim ki. Zaten herşey hazır. Yataktan kalkıp, dolabıma ilerledim. Üstüme dar siyah bir tayt ve göbeği açık beyaz bir t-short giydim. Saçımı bağladığımda hazırdım. Son zamanlarda sabah kalkıp yaptığım yürüşler yada koşular kendine gelmemi sağlıyor. Kafamı dağıtıyorum. Telefonumu ve kulaklığımı alıp odadan çıktım. Daha kimse uyanmamıştı. Annem son bir haftada uyku düzenini düzeltmişti. En azından bundan dolayı mutluydum. Yavaşça aşağı indiğimde mutfağa gidip ilk önce su içtim. Su matarasını da doldurup ilk mutfaktan sonra evden çıktım. Bize yürüme mesafesi ile 45 dakika olan bir parka gidiyor orda biraz dinleniyordum. Ordan sahile gidip denizi izleyip sonra eve geri dönüyordum. Ayakkabılarımı giyip, kulaklığımı taktığımda koşmaya başladım.

Parka gitmiş oranda sahile gelmiştim. Aslında tamda sahil gibi bir yer değil. Gözüm denizde iken düşündüğüm şey bugün beni isteyecek olmaları. Tamam kabul birazcık(!) heyecanlı olabilirim. Hani olurya kardeşin yada arkadaşın ile düğününü felan hayal edersin ya bizde ederdik. Yani Açelya hayallerini anlatır bende dinlerdim. Hatta sıkıcı olduğumu bile söylerdi. Ama şimdi bugünümde yok. Hayallerimde olsa ne işe yarar.

Burukça gülümseyip, akan göz yaşımı sildim.

Ama asla. Bana acımayana acımayacağım. Onun yüzünden bu haldeyiz. Mesela eğer o bana ihanet etmeseydi ben dün yüzük seçimine o gıçık Ece ve annesiyle gitmezdim. Tamda söylediğim gibi buraya Mardini temsil etmek için Ece ve annesi gelmişti.

Flack Back

"Emir sen nasıl ağasın. Söyle gelmesinler." diye fısıldadım Emir'in kulağına.

"Nasıl diyeyim Almina. İşte çok istedi yengem. Kıramadım." dediğinde dahada sinirlendin. Bir rahat yüzük seçemiyorduk yarabbim.

"Emir burada niye Ece var. En son nasıl ayrıldığımızı biliyorsun. Gerçekten ne yapmaya çalışıyorsunuz." Diyerek seslice ofladım. Gerçekten istemiyorum onunla aynı ortamda olmak. En son sevgilimi zorla öptü. ÖPTÜ. Beni tekrar kendine çekip

"Bak gerçekten bilmiyorum. Ama lütfen yokmuş gibi" dediğinde iyice sinirlendim.

"Tamam. Bende Can'ı çağırmak istiyorum. Bir ara bana yanıktı ama artık benden vazgeçmiştir herhal" diyerek hızlanarak önden yürümeye başladım. Bu iş gerçekten eğlenceliymiş. Oda hemen hızlanıp yine elini bel oyuntuma koydu.

"Sakince soruyorum Almina Can kim?" dediğinde gülmemek için ağız içimi ısırmaya başladım.

"Ne var Emir. Bir ara çoook iyi arkadaştık. Şimdi beni sevdi diye arkadaşlığımızı yok sayıp çağırmayayım mı? Ben hatta nikah şahidi ya-" kolumdaki baskı hem susmamı, hemde Emir'e dönemi sağladı.

"Sus Almina sus" dedi. Elimi havada sallayıp

"Hanımefendi sevgilimizi öpsün, yüzük seçimlerine gelsin. Benim arkadaşımın eli elime demedi Emir. Bak duyabiliyor musun? Kız seni öptü." dediğimde tam bir şey diyecekken kuyumcuya girmemiz ile sustuk. İçeri girdiğimizde adamın önümüze koyduğu şeylere bakmaya başladım. Her zaman ki gibi sade ve şık. Abartıya gerek yok derken sade olan biri gözüme çarptı. Hemen elime alıp Emir'e döndüm.

"Nasıl? Çok güzel değil mi?" diye sordum.

"Tam senlik. Sade ve şık" dediğinde kafamı salladım. Tam o anda Sevim hanım. Ne diyeyim "yenge" mi? Tabi ki hayır.

PAPATYAM {Tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin