❌Diyar Pala - Uzak Ol
❌Elimde sahip olduğum yaralı bir kalp vardı. Neden onu da sen parçaladın anne?..
GAZEL'İN ANLATIMINDAN;
Üzerime toprak atılmış gibi hissetmem normal miydi?
Yeni öğrendiğim şeyler ağır gelmişti. Omuzlarım, üzerlerine binen yeni yükler ile çökmüştü. Fiziksel olarak oldukça yorgun, ruhsal olarak ise oldukça çökmüş bir hâldeydim.
Hemen arkamda uyuyan Giray'a doğru biraz daha yaklaştım ve onun sıcaklığına sığındım. Belki de bu hayatta sahip olduğum en değerli şeyim Giray'dı. Kafamı çevirip omzumun üzerinden ona baktım. Bana dönük bir şekilde yatıyordu. Bir kolunun üzerine yatarken, diğer kolu belime sarılıydı. Kaşları her zamanki gibi çatık duruyordu. Saçları dağılmış bir kısmı da alnına dökülmüştü. Onu rahatsız etmemek için yavaşça kolunu belimden çekip yine yavaşça yataktan çıktım. Dün gece epey bi kirlenmiştim sanırım banyo etsem çok iyi olacaktı.
Aldığım kararla odadaki banyoya girip kapıyı kapattım ve hızla üzerimdekileri çıkarıp kirli sepetine attım. Küvet yerine duşa kabine girerken ılık suyu açıp bir süre öylece bekledim. Banyo kapısının sesini duymamla omzumun üzerinden arkaya baktım. Giray uyanmış ve yavaşça bana doğru geliyordu. Bir yandan yürürken bir yandan da üzerindeki kıyafetleri çıkarıyordu. En son çamaşırını da çıkarıp duşa kabinin içerisine, yanıma geldi ve arkama geçti. Kabin normalden biraz daha büyük olduğu için çok rahat sığmıştık ama nedense bana burası oldukça küçük gelmeye başlamıştı. Kafamdan aşağı akan su ılık değil de haşlaktı sanki. Vücudum inanılmaz şekilde yanmaya başlamıştı.
Giray kollarımdan tutup beni yavaşça kendisine çevirdi ve rafta duran naneli şampuanı alarak avucuna sıktı ardından da yerine koydu. Avucundaki şampuanı diğer eline de bulaştırıp saçlarıma sürmeye başladı. Parmak uçları kafamın derisinde dans ederken gözlerimi kapattım ve ellerimi beline koydum. Giray saçlarımı güzelce yıkadıktan sonra bunu bir kez daha yapmıştı. Artık sıra bana geldi düşüncesi ile gözlerimi açıp ondan uzaklaştım. Onun gibi şampuanı önce avucuma döktüm ardından da diğer elime bulaştırdım ve saçlarını sabunlamaya başladım. Uzun ve yumuşak saçları parmaklarımın arasından kayarken bu his çok hoşuma gitmişti. Onun bana yaptığı gibi kafasının derisine masaj yapar gibi yapmıştım. Aynı şeyi ben de iki kere yaptıktan sonra ona baktım. Giray yavaşça bana yaklaşıp beni duvara yasladı. Soğuk duvar mıydı titrememi sağlayan yoksa hemen dibimdeki Giray mıydı bilmiyordum.
Giray bir elini yanağıma diğerini ise belime koymuştu. Bana iyice yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Dudakları dudaklarımı ezerken ben sadece duruyordum. Dili dudaklarımı aralamaya çalışınca daha fazla beklemeden ona karşılık vererek ağzımı araladım. Düşman ordusuna sızan casus gibi sızmıştı dili ağzımın içerisine. Kafasını yan çevirirken, yanağımdaki eli boğazıma kaymış sertçe boğazımı tutuyordu. Diğer eli ise belimden ayrılmış kadınlığımın üzerinde duruyordu. Öpüşü biraz sakinleşince elini yavaşça içeriye kaydırdı. Yavaş haraketleri karşısında kısıkça inledim. Giray inlemem karşısında yarım ağız gülüp elini daha da derinlere gömdü. Beni karşısında kıvrandırmaktan zevk alıyormuş gibi sırıtıyordu. Bir elimi ensesine koyup onu sertçe kendime çektim ve bu sefer ben öpmeye başladım onu. Alt dudağını serçe ısırırken ağzıma metalik tat gelmişti. Giray hızla elini olduğu yerden çekmiş ve kalçalarımdan tutarak beni havaya kaldırmıştı. Hızla bacaklarımı beline dolarken sert bir şekilde içime girmesi de bir olmuştu.
"Hâlâ beni kışkırtmaman gerektiğini öğrenemedin be yavrum."
Yarım ağız sırıtırken kollarımı boynuna dolayıp başımı geriye yatırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK SEMT
Novela JuvenilSessizlik. Burda öyle bir sessizlik vardı ki; Rüzgâr olduğunda sallanıp, dalına tutunamayan yaprağın yere düşme sesini duyacak kadar. Kendi kalp atışınızı kulaklarınızda hissedecek kadar. Vücudunuzdaki kanın orda oraya taşındığını duyacak kadar ses...