SOĞUK SEMT

❌ 48. BÖLÜM ❌

Playlist: Astrid S - Hurts So Good

❌Sen bana evin içindeyken evsiz hissetmenin ne demek olduğunu öğrettin anne.

GAZEL'İN   ANLATIMINDAN;

Yaklaşık yarım saattir Giray'ı ve yanındaki arizona kertenkelesini izliyordum. Giray, kızdan her ne kadar uzak durmak için çabalasa da kız, resmen sülük gibi yapışmıştı.

Geldiğimizden beri yanıma gelmek istiyordu ama buna sevgili (!) abim izin vermiyordu. En kötüsü de benim de gitmeme izin vermiyordu. Liseli aşıklar gibi uzaktan birbirimize bakmaya devam ederken, amcam beni bir sonraki masaya çekiştirdi. Ah evet, geldiğimizden beri gördükleri yetmezmiş gibi amcamın bir ayağı çukurda ve bir gözü toprağa bakan mezarlık arkadaşları ile tanışıyordum. Yanlarından ayrıldığım gibi isimlerini unutmama ve bunu amcama ısrarla dememe rağmen beni hiç umursamıyordu.

"Merhaba Kemal, nasılsın?"

Amcam yine yüzüne yerleştirdiği ufacık bir gülümseme ile karşısındaki moruğa bakıyordu. Cidden artık sıkıntıdan orta yerimden çatlayacaktım.

"Iyi diyip iyi olalım. Ya sen nasılsın, bu hanım kızımız kim?"

Hanım kız? Ben? Birbiri ile asla bir araya getirilmemesi gereken iki kelimelerden biri de bunlardı sanırım. Kendimi hiçbir zaman 'hanım' görmemiştim.

Amcam, yarım saattir söylediği ve bu yüzden artık ezberlediğim kelimeleri söylemek için nefes aldı ve gururlu bir şekilde göğsünü kabarttı.

"Yiğenim, Gazel Arslanoğlu."

Nereye kusuyorduk?  Amcamın belimdeki eline uzanıp iterken artık kötü kötü bakmaya başlamıştım. Bu saçmalık ne zaman bitiyordu.

"Memnun oldum kızım, bu da benim küçük oğlum Hakkı."

Dediği isim ile gülmemek için kendimi sıkıp alt dudağımı ısırdım. Aklımdan geçen ve birbirinden iğrenç olan espirileri bir kenara atıp bana elini uzatan adama baktım.

Isminin tersine gayet yakışıklı biriydi. Uzun boylu ve sportif bir vücuda sahip olan adam, tamamen sarışındı ve ben sarışınları sevmezdim. Ben esmerciydim. Esmer iyidir. Çikolata gibi. Yokluğunda krize giriyorsun varlığında ise şekerin yükseliyor, harika bir şey.

Amcamın koluma cimdik atması ile elimi eline doğru uzatıp kısa bir tokalaşmadan sonra bıraktım. Büyük davet salonunda aniden yankılanan slow müzik ile kafamı geriye attım. Amcam tekrar koluma cimdik atınca bu sefer dudaklarımın arasından çıkan ufak çığlığa engel olamayıp amcama baktım. Bana kötü kötü bakarken kaşları ile sarışın adamı işaret etti.

"Seninle dans etmek istiyor kızım, hadisene!"

Tamamen tehdit olan bu cümlesi 'eğer yapmazsan sonra görüşürüz' der gibiydi. Bir kez daha sıkıntıyla nefes verip bana uzatılan eli tutup dans edenler için ayrılmış geniş piste yürüdük.

Piste geldiğimiz gibi bir elini belime koyarken diğer eli elimdeydi. Bir anda beni kendine çekerken vücutlarımız birleşmişti. Bu yakınlıktan oldukça rahatsızlık duyarken az da olsa aramıza mesafe koyup geri çekildim. Karşımdaki adam ısrarla  bana bakarken ben, o hariç her yere bakıyordum. Abimlerin olduğu tarafa bakmam ile bana olan kızgın bakışları görmem bir olmuştu. En başta Giray'ın yanına gitmeme izin verseydiler şimdi böyle olmayacaktı işte. Bir anda yanımızdaki hareketlilik ile oraya bakınca gözlerimin kocaman açılması da bir olmuştu. Giray ve yanındaki kız tam yanımızda dans ediyorlardı. Giray kocaman gülümseyip bir anda bağırınca olduğum yerde sıçradım.