SOĞUK SEMT

❌ 42. BÖLÜM ❌

❌ Tüm kapılarını kapatmış ama pencere önünde yıllarını harcamış gibisin.

GAZEL' İN ANLATIMINDAN;

Neredeyse bir haftadır hissetmediğim huzuru şimdi tüm hücrelerimde hissediyordum.

Giray'ın evinde onun yatak odasındaydık. Hatta onun deyimi ile bizim odamızdaydık. Ben sol o ise sağ tarafta, hemen arkamda duruyordu. Bir kolunu belime sıkıca sarmış diğer kolu ise hemen başımın altındaydı. Bacağı her zamanki gibi bacaklarımın üzerinde dururken, üzerimdeki ağırlığa rağmen oldukça huzurluydum.

Dün gece toplantı bittikten sonra amcam ile vedalaşıp eve gelmiştik. Keyifli bir yemeğin ardından soluğu yatak odasında almıştık. Tenlerimizin birbirine değip, kokularımızın birbirine karıştığı anlardan sonra da derince bir uykuya dalmıştık. Giray hâlâ uyurken aniden çişimin gelmesi ile gözlerimi kocaman açtım. Olur olmaz gelen çişimden nefret ediyordum. Yerimde rahatsızca kıpırdayıp Giray'ın kollarından çıkmak için çaba harcadım ama nafileydi çünkü bana daha sıkı sarılmıştı.

"Giray, Giray bir bırak beni."

Giray kafasını saçlarıma gömüp mırıltılar çıkarmıştı.

"Rahat dur ve sus."

Rahat mı durayım? Allah aşkına salacaktım şimdi ne var me yoksa!

"Giray bir bırak beni diyorum sen uyursun yine."

Giray bu sefer kafasını çekmişti. Omzumun üzerinden ona bakınca kısık bakan gözlerini gördüm.

"Ne oldu sabah sabah?"

"Altıma edicem şimdi, bir bırak beni."

Giray beni anında bırakırken ben de beklemeden hızla yataktan kalkıp banyoya koştum. Hızla tuvaletimi yaperken gelen rahatlama ile gülmüştüm. Işimi halledip elimi yüzümü yıkayıp odaya geri dönmüştüm. Giray kıçını çevirmiş uyuyordu. Onu rahatsız etmeden üzerime yerdeki siyah tişörtünü giyip sessizce odadan çıktım. Aşağıya indiğim gibi mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başlamıştım.

Yaklaşık yarım saatin ardından mutfaktaki masaya harika bir kahvaltı hazırlamıştım. Arkamı dönüp mutfaktan çıkarken Giray'ı uyandırmak için yukarıya çıktım. Odaya girdiğim gibi karşımda duş yapmış ve çoktan giyinmiş bir Giray kesinlikle beklemiyordum.

"Vay vay bazıları oldukça hızlı."

Giray sırıtırken komedinin üzerindeki kremi alıp ona yaklaştım. Yeni iliklediği gömleğinin manşetlerini açıp kremi bileklerine güzelce sürdüm.

"Kahvaltı hazır."

Giray alnıma küçük bir öpücük kondurup geri çekilmişti.

"Gidelim o zaman."

"Sen in bende hemen geliyorum."

Giray odadan çıkınca hızla ortalığı toplamıştım. Önce yatağı ardından da yerdeki kıyafetlerimizi toplayıp kirli sepetine attım. Odanın camını üstten açarken odadan çıkmak için kapıya doğru yürüme başladım. Giray'ın tabletine gelen bildirim sesleri ile tableti ve koltuğun üzerindeki ceketini alıp aşağıya indim.

Giray çaylarımızı koymuş elindeki gazetede spor sayfasını okuyordu. Ceketini sandalyenin sırt kısmına koyup tableti ona uzattım.

"Sana bildirim geldi."

Elimden tableti alıp gelen maillerine bakmaya başlayınca ben de yerime oturup kahvaltıma başladım.

"Sen nereye gidiyorsun?"