He is back

13 8 0
                                    

"Hangi yüzle buraya gelebiliyorsun sen, defol git." diye hiddetle konuştu Mark. Christopher onun sinirini anlıyor ancak Soul'un neden onun yüzünden yaralandığını anlayamıyordu. Sesini oldukça sakin tutarak sordu.

"Neden yaralandı nasıl yaralandı benim yüzümden nasıl yaralanmış olabilir?"

Lucia onun endişeli halini görünce biraz sakinleşmişti. Christopher'ın hemen sağında duran Simon'u görmezden gelerek konuştu.

"Burada konuşmasak daha iyi olur Christopher. Soul'un özel durumunu herkes bilmiyor."

Christopher Lucia'nın özel dediği şeyi anlayıp başını yukarı aşağı salladı. Simon heyecanına yenik düşerek konuştu  "Ben de biliyorum."

Mark artık taşan öfkesine engel olamayarak bağırdı.

"Arkasından iş çevirdiğin yetmiyor, onu suçlu görüp dava açmak için seninle olan anılarını kullanman yetmiyor bir de onun özel durumunu başkasına mı anlatıyorsun. Sen böyle biri değildin Chris, sen insanlara önem verirdin, onları anlamaya çalışırdın, gözünü çok fazla hırs bürümüş." dedi.

Christopher da artık kendisine engel olamıyordu.

" Peki sen Mark. Sende her şeyin sorumlusunun o olduğunu bildiğin halde benden sakladın. Onu korumaya çalıştın. Sen onun neyisin acaba? Ondan bir kere bile bahsetmedin. Gerçekten sadece arkadaş mısınız? Yada akraba? Belki bunlar bile değil. Bu kadar sinirlendiğine göre başka şeyler de olmalı." dedi Christopher.

Olağanca hızlı ve öfkeli bir şekilde Christopher'ın yakasına yapıştı Mark.

Audra ikisinin arasına girip ayırdı. Evet, ilk başta kendisi de Soul ve Mark'ın ilişkisinden şüphe etmişti.
Ama Mark onu tutup götürünce dinledikleri ile şeyler olmanın olmadığını, tamamıyla yanlış anladığını fark etmişti. Hatta Soul'un özel durumunu da öğrenmişti.

Audra Mark'ı kenara çekip sakinleşmesini söylerken Simon gözlerini kıstı ve konuştu.

"Sen yanlış düşünüyorsun Christopher. Audra ile arasında ilişkisi var küçük beyimizin. Yoksa nasıl kolundan tutup götürüyor ve sonra ben onları sarılırken yakalıyorum. Kim kiminle bir açık açık konuşalım mı?"

Lucia Simon'un dediklerini ile beyninden vurulmuşa dönmüştü. Mark ve Audra ikilisini kenarda bırakıp üstüne onun üstüne yürümeye başladı.

"Sen diyorum çöpçatanlık yapmasan mı? Fazla olmaya başladın. Fazla ve gereksiz." dedi Lucia.

Simon onun söyledikleri ile öfkesinin yerini kalp kırıklığının aldığını hissetti. Kalp kırıklığı ve dejavu. Sanki, sanki bu cümleleri daha önce de duymuştu. Daha önce yine Lucia'dan duymuştu bunları...

Hâlâ bunları düşünürken açılan kapı ile herkes oraya dönmüştü.

"Hastamız iyi. Kan seviyesi normale ulaştı. İki gün müşahede altında kalsın. Daha sonra taburcu olabilir. "

Duydukları sözlerin üstüne Mark ve Audra birbirine sarılmış, Lucia ufak bir sevinç çığlığı atmış ve Christopher sebebini bilmediği bir mutluluk ile olduğu yere çökmüştü.

--------------------------------------------------------

2 Gün Sonra

"Tam olarak ne oldu tekrar anlat Audra." dedi Soul.

Audra Soul uyandıktan sonra ona Mark ile yaşadıkları herşeyi anlatmaya başlamıştı. Ayrıca Soul'a her şeyi bildiğini de söylemişti. Beklediğinin aksine Soul ona kızmamış sadece dikkatli olmasını söylemişti.

"Bak şimdi bu beni elimden tuttu götürdü. Sonra bir odaya girdik. Kapıyı kitledi. Sonra bir anda sarıldı, hüngür hüngür ağladı. Sonra da 'Teşekkürler' dedi. Sonra güçlü olmam için bana birşey ver ona bakıp güz alayım dedi. Bende tokamı verdim. İki gündür hiç çıkarmadı. Olur mu sence bu iş? Olur de mi? Mark'ım da Mark'ım." dedi Audra. Soul onun heyecanına kıkırdayıp odadan içeri giren ikiliye baktı.

"Chris" dedi heyecanla. Ardından arkasında gelen kişiyi görünce kaşlarını çattı. Christopher sinirme arkasından gelen bedene döndü.

"Anne, git artık. Sen benim umrumda değilsin."

Kadın oğlunu umursamadan içeriye girdi. Karşısında gördüğü kişi ile anıları depreşmişti.

"Bu yıllar önceki anı çalan kız" dedi içinden. Soul çatık yüzünün yerine alaycı bir ifade alıp konuştu.

"Sen O'sun. Şu yıllar önceki kadın. Hani şu kocasını onun önünde aldatan."

Audra şok ile gözlerini açarken, Soul'un alay ile bakan gözlerinin yerini tiksinti ile bakan gözler aldı. Ve Christopher... Sadece annesinin gözlerine odaklanıp yanağından akmak isteyen göz yaşlarına izin verdi.

Tam bu sırada iki gündür kayıp olan ve gitmeden önce geri geleceğim, Soul'a dikkat edin diyen Raina yüzündeki iki yeni yara izi ile içeri girdi. Nefes nefese kalmıştı.

"Soul, Soul o geldi!"

SOULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin