Mom

10 6 6
                                    

Audra ve Raina, Audra'nın geçmişine gelmişlerdi. Raina genç kıza sadece gerekli gördüğü kısmı gösterecekti. Zaten kendisi bu hayatı daha önceden çok kez izlemişti.

Audra'nın geçmişi oradaydı. Genç kız birinin önünde eğilmiş karşısındakine itaat eder gibi oturuyordu. Karşısındaki ise sadece gülüyordu. Yüzüne dikkatle baktı Audra. Daha önce tanışmadığı veya görmediği biri olduğuna emindi. Karşındaki genç adam bir anda ayağa kalkıp Audra'nın elini tutup onu kaldırdı. Audra da gülmeye başlamıştı. Sanki bir şeylerden zevk alıyorlardı ikisi de.

"Büyük gün efendim, yarından itibaren ruhlar sizin emrinize girecek." dedi Audra. Karşısındaki gülümseyip "Evet, ve sende benden istediğin şeye sahip olacaksın." dedi. Audra'nın gülümsemesi büyümüştü.

"Unutma, orta yaşlı kadını öldüreceksin. Özel bir şey yapmana gerek yok sadece hançeri kalbine sakla. Ve dediğim gibi sakın onun yüzüne bakma. Eğer bakarsan seni kontrol eder. Belki de seni istediğin şeyden uzaklaştırır. Dikkatli ol " dedi ve elindeki hançeri genç kıza uzattı karşısındaki beden. Genç kız hançeri mutlulukla alıp kemerine sıkıştırdı.

"Başarılı ol ve ailene ulaş. Unutma B verdiği sözü tutar" dedi ve odayı terk etti genç adam.

---------------------------------------------------

"Şimdi dur, ben mi yanlış duydum sen mi yanlış anlattın? Böyle bir şeyin yaşanmış olma ihtimali sıfır." dedi Christopher. Simon ona Lucia ile odada yaşadığı şeyi anlatmıştı. Ve beklenildiği gibi Christopher ona inanmamıştı. Kim inanırdı ki?

"Ya niye inanmıyorsun, öpüştük işte!" dedi Simon. Christopher başını sağa sola sallayıp hafiften kıkırdadı. Her şeyi beklerdi ama o ikilinin bir araya gelmesini asla.

Önünde duran plastik bardaki içecekten bir yudum daha aldı. Olası bir tılsım vakasından etkilenmemek için plastik eşyalar alıp onları kullanmaya başlamışlardı.

"Of, of, of. Odadan ses gelmiyor. Soul, hayır dur Alice, of her neyse işte birşey demiyor sadece beklememi söylüyor. Ben dayanamıyorum, bayılacağım şimdi." diye odaya girdi Mark. Kendisi son 2 saattir Audra'nın olduğu odadan gelecek herhangi bir sesi bekliyordu. Gelmeyeceğini bildiği halde...

"Senin haberin var mı Mark? Ben Lucia ile ö-" diye neşeli bir sesle konuşmaya başladı Simon.

"Yüzüncü kez anlatıyorsun Simon. Anı yaşamış gibi biliyorum." diye onu susturdu Mark. Kendisi stresten ölüyordu ama Simon gelmiş ne anlatıyordu.

Simon eliyle ağzına fermuar çekip balkondaki ikiliye baktı. Alice ve Lucia yaklaşık yarım saattir balkonda birşeyler konuşuyorlardı. Ne olduğunu çok merak ediyordu, hatta odadaki diğer ikili de çok merak ediyordu.

Gözleri hâlâ ikilinin üzerinde iken Mark havaya hayali tekmeler atarak odadan çıktı. Çocuk harbi kafayı yemek üzereydi.

"Lucia ve Alice geliyor" dedi Christopher.

Onun demesi ile gözlerini tekrar balkon kapısına çevirdi. İki genç kız kapıyı açıp içeri girdi. Soğuktan ikisinin de burun uçları ve yanakları kızarmıştı.

Lucia kendini Simon'un yanındaki boş yere attı. Az önce odada yaşadıkları aklına gelince ilk başta gözleri iri iri açıldı. Kendine ufak bir küfür mırıldandı. Ardından üçlü koltuğun Simon'a en uzak olan köşesine sindi. Simon yaptığı hareketi fark etse de görmezden gelip ona bakmaya devam etti. Kim olsa onun gözlerindeki aşkı görebilirdi.

SOULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin