Öylece telefona bakıyordum sinirlerim ciddi anlamda bozulmuştu. Bu bir şakaysa hiç hoş bir şaka değil! Bunları hiçe sayıp aşağıya,salona geçtim. Çok geçmeden yiğit geldi kendini rahatca koltuğa attı.
"Nehir sen iyi misin.?"
"A,şey evet iyim."
"Emin misin yüzün bembeyaz olmuş."
"İyim yok birşeyim."
"Öyle olsun bakalım. Unutmadan söyleyim üç gün sonra mardin'e gidicez. Bir iki hafta kalabiliriz."
"Neden?"
"Ziyaret gibi birşey."
"Anladım. Tamam."
"Bugün birşey yapıcak mısın?"
"Ne gibi?"
Bunu neden dedimki ben şimdi. Yiğit bu lafımla munzurca gülüp yerinden doğruldu.
"Bilmem." Pis sapık
"Ben yalıya gitmeyi düşünüyorum kızların yanına."
Kıyamam hayal kırıklığına uğradı.
"Tamam"
"Sen napıcaksın."
"Bilmem volka'nın yanına giderim heralde."
**
"Ya ece sus biri duyucak. Yok birşey diyorum!"
İki saattir ece'nin fesatlığını çekiyordum birşey olup olmadığını soruyordu hayır diyorum, inanmıyor. Biri duyacak diye korkuyorum.
"Ece sus artık!"
"Nehir itiraf et artık."
"Olmayan şeyin nesini itiraf ediyim ece.!"
Defne."Ece tamam yeter yok birşey diyo."
"Saolasin defnem."
Defne eğilerek kullağıma ,sessizce.
"Ece'yi susturuyorum ,daha sonra bana anlatırsın değil mi? Canım arkadaşım."
Beni hayal kırıklığına uğrattın be defnem.
"Aaa yeter ama pişman ettirdiniz ,gidiyorum ben." Yataktan kalktığım sıra ikiside kollarımı tutup geri oturttular.
Ece. "Tamam tamam şaka yapıyorduk."
"Siz ikiniz bana şaka yapmayın hem o valiz neydi ece?"
"Vallahi defne'nin suçu."
Defne'ye döndüğüm de ece'ye kısık gözlerle öldürücü bakışlarını gönderiyordu.
"Nehir valla onun planıydı beni de alet etti."
Ece. "Emin ol nehir bana teşekkür ediceksin."
Bu kız beni delirticekti. Yastığı alıp kafasına fırlattım.
"Emin ol ece onları kafan da parçalıyacağım. Kızlar o değilde bir kaç gün sonra mardin'e gidiyorum."
İkisinin de gözleri şoka girdiğini belli edercesine açıldı.
Defne. " Ne zaman dönücen."
"Bir iki hafta sonra."
Ece. "Olsun canım balayı diye kabul et."
"Ece! Yeter ama.!"
"Tamam tamam kızma hanım ağam."
Defne'nin gözlerine baktım ne demek istediğimi anlayıp sırıttı. Ece bize korkan gözlerle bakarken yavaş yavaş üstüne yürüyorduk.
"Noluyor ya. Nehir?defne?"
"Korkma ece'cim birşey olmıycak."
Kollarından tutup direk olarak banyoya gotürdük çığlıkları da cabasıydı. Hemen banyo'ya atıp kilitledik,kapıyı yumruklamaya başladı.
"Ee ece hanım konuş bakalım ordan şimdi."
"Ya vallahi şakaydı hepsi ."
"Susar mısın ece başım ağrıdı."
"Defne ,lütfen bari sen yapma. Nehir? defne ?ya birdaha yapmıycam lütfen."
"Az burnun sürtülsün ece."
"Defne."
Aklıma telefona gelen mesaj geldi hazır defne burda ,sormak lazım.
"Defne?"
"Efendim nehir."
"Biraz konuşalım mı?"
"Biliyordum ya."
"Ya defne cıvıtma ciddi bir konu."
"Tamam tamam ,gel konuşalım."
Telefondaki mesajlardan bahsettim.
"Nehir bu sakın şey olmasın."
"Ney olmasın."
"Ya adını söyleyemiyorum."
"Kim söylesene defne!"
"Oğuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE AŞKI
General FictionInsan hayatı boyunca mutlu yasamak ister,sevdiği insanla yaşamak ister,doğru insanı bulmasını ister. peki ya buna izin verilmeden, dogru insanı bulamadan,hic beklemedidigi anda saçma sapan bir TÖRE yüzünden evlendirilirse nolur..