Odamdaydım ve şuanki duygularımı kimse anlayamazdı. Korkuyordum,mutsuzdum. Şuan duvarlar üstüme üstüme geliyordu,gelinliğim daralıyordu. Bağırmak istiyordum.
Derin derin nefes alıp yorganımı sıkmaya başladım gözlerimi kapatıp kafamı yere eğdim.
"Nehir geldiler."
Defne'nin odaya ani girmesiyle yerimden irkildim çenem ağrıyordu kendimi çok kasmıştım sanırım. Yavaşça ayağa kalktım.
"Defne." sesim gücünü yitirmişti
"Şşş tamam ağlama makyajın akıcak. Hem bak ben yanındayım hiç bırakmıycam seni. Sen nereye ben oraya."
Odamın kapısı çaldı. Gelen babamdı,beni götürmeye gelmişti.
"Baba"
"Kızım"
Babama'da derince sarıldıktan sonra.
"Baba nolur."
"Kızım nolur yapma böyle. Bak herkes aşşağıda seni bekliyor."
İstemiyorda olsam gitmek zorundaydım. Yavaşça babamın koluna girip odadan çıktık.Sevdiği insan varken neden zorunda kaldığı biriyle evlenmek istesinki. Herkes aşağıda beni bekliyordu. Yiğit bize doğru gelmeye başladı. Babam hafif başını sallayıp bana baktı. Yiğit koluma girdiğinde kapıya doğru ilerledik. Yiğit çok yakışıklı olmuş. Hayret. Kendimi şuankı düşüncemden hızla silkelendim. Arabanın kapısını açıp geçmem için kenara çekildi.
Düğün mekanına geldiğimiz de bizi direk olarak gelin odası olan cehenneme gönderdiler. Bir tane ikili koltuk , bir tane tekli koltuk,bunların ortasında krem rengine kaçan sehpa, odanın kenarlarında renkli renkli çiçekler ve renkli spot ışıkları.
Yaklaşık beş dakika sonra odaya birisi girdi yiğit yaşlarında birisi. Yiğit ayağa kalkıp.
"Hoşgeldin kardeşim" dedi ve sarıldı "gel seni nehirle tanıştırayım."
"Sonunda tanışabildik be yenge" dedi ve sırıttı. Yenge mi?
"Nehir bu benim okuldan tek güvendiğim arkadaşım, volkan. Tabi böyle de cıvıktır."
Nezaketen gülümseyip
"Memnun oldum." dedim
"Valla yenge senden istediğim tek şey şunu adam et."
"Lan yenge diyip durma. Hem sanane."
"Asıl sanane yiğit. Ben yengemle konuşuyorum. Sus sen her yere burnunu sokma. Hem yenge sana yenge demem de sorun var mı."
"Hayır yok."
"Noldu yiğit ağa. Bi sustunuz."
Yiğit bıkmış gibi yakasını tutup.
"Bıktırdın ulan bıktırdın. Ne halin varsa gör."
Volkan zafer kazanmış gibi güldü.
O sırada ece geldi.
"Defne zaman geldi,hazır mısın."
Bu sözün üzerine müzik çalmaya başladı.
Derin bir nefes alıp
"Hazırım."
Yiğit tekrar yanıma gelip beni kaldırdı. Koluna girip odadan çıktık. Çıktığımız an bi alkış tufanı koptu. Bizim için ayrılan masaya oturmuştuk. Nikah memuru da gelince soruları sormaya başladı.
"Siz selim hanzade kızı nehir hanzade iyi günde,kötü günde,hastalıkta sağlıkta mehmet atahan oğlu yigit atahan'ı eşliğe kabul ediyor musunuz?"
Gözüm annem'i ve babam'i bulduğunda. Hüzünle bakmaya başlamışlardı.
"Evet."
Siz mehmet atahan oglu yiğit atahan iyi günde,kötü günde,hastalıkta sağlıkta selim hanzade kızı nehir hanzade'yi eşliğe kabul ediyor musunuz?"
"Evet."
"Sizde şahitlik yapiyor musunuz?"
Defne ve volkan'dı şahitler.
"Evet"
"Evet"
"Bende, belediye'nin bana vermiş olduğu yetkiyle sizi karı-koca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz."
Hayır,hayır öpmesin. Ayağa kalkıp yiğit duvağımı kaldırdı. Hayır öpmesin. Alnıma küçük bir buse kondurdu. Gözlerimi kapattım.
Gene bir alkış tufanı koptu. İlk dansımız için bizi piste çıkardılar. Bu bütün yaşadıklarım keşke kabus olsa.
Tekrar yorucu bir akşamın ardından evdeydik ama kendi evim değil yigit'in evi,evimiz (!) Şuan yatak odasındaydım. Şu lanet gelinlikten kurtulmak için evden buraya gönderilmiş valizleri açmaya başladım. Bir tane valizi zaten açtığım gibi geri kapattım. Valizin içi çeşit çeşit iç çamaşırı ve gecelikle doluydu. Tabiki de ece'nin işiydi bu. Sonunda aradığım valizi bulduğum da içinden gerekli olanları çıkardım. Banyo'da üzerimi değiştirip tekrar odaya döndüm. Odada yiğit'i görmem hafif bir çığlık atmama neden olmuştu ve ayrıcada gözlerim'in büyümesine. Şuan yiğit karşımda sadece pantolonuyla duruyordu.
"S-sen napıyorsun burada?"
Gözlerimi kaçırmaya çalıştım. Yiğit'in sırıttığını'da seziyordum.
"Üzerimi değiştiriyordum karıcım."
Karıcım mış.!
"Gidip başka yerde değiştirsene."
"Kıyafetlerim burada."
"Banane yiğit. Al git."
Yiğit üzerime doğru yürümeye başaldı ben gittikçe o geliyordu. Yutkundum. En sonunda sırtım duvarla, bedenim onun arasında kalınca iyice korkmaya başladım. Yiğit tek elini belime tek elinide duvara koyup yüzüme iyice yaklaştı. Düşündüğüm şeyi yapmıycaktı değil mi. Asla izin vermem.!
YENI BOLUM GELDI.:) UMARIM BEGENIRSINIZ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE AŞKI
General FictionInsan hayatı boyunca mutlu yasamak ister,sevdiği insanla yaşamak ister,doğru insanı bulmasını ister. peki ya buna izin verilmeden, dogru insanı bulamadan,hic beklemedidigi anda saçma sapan bir TÖRE yüzünden evlendirilirse nolur..