TÖRE AŞKI ◇17◆

54.8K 1.9K 110
                                    

Nehir'i kendi eski evine bırakıp deponun yolunu tutmuştum. Belkide nehir'i oraya bırakmam işime gelmişti oyalanırdı en azından. Gaz pedalına daha çok yüklendiğimde trafikteki diğer arabaları geçmiştim.

Deponun önüne geldiğimde adamlarımın büyük kapının önünde beklediğini görmüştüm.  Arabadan inip dışarıya çıktığımda adamlarımda birine;

"İçerdemi" dedim

"Evet ağbi."

Birşey demeden büyük kapıdan içeri girdim. İlk gözüme çarpan tam karşımdaki sandalyede oturan oğuz. 

Pis pis sırıtıp.

"Oo kimleri görüyorum."

"Kes lan sesini."

Sesim büyük ve boş depoda yankılanıp kaybolmuştu. İçerdeki adamlarıma gidin işareti yapıp önümde duran oğuz'a ilerlemeye başladım. Depoyu boşalttıklarında

"Söyle lan naptın kıza."

"Bunu niye ona sormuyosun." Hâlâ sırıtıyordu fazlasıyla can sıkıcıydı bu durum. Yüzüne sert bir darbe gecirdiğimde büyük kahkaha atmıştı.

"Ah, yiğit karın çok zevkli."
Tekrar vurduğumda dudağının patladığını gördüm.

"Onun ilki benim yiğit. "

Fazla öfkeliydim ve ardı ardına vuruyordum. Yakasından tutup ayağa kaldırdığımda sert bir kafa darbesi attım.

"Sen nasıl dokunursun lan ona ."
Sesim fazlasıyla şiddetli çıkmıştı. Yediği darbelere rağmen sırıtması yok mu? delirtiyo beni.

"Dediğim gibi yiğit ağa, karın çok zevkli."

Son dediği cümle beni zıvanadan çıkarmıştı ve sert bir darbe daha attığımda yere yığılmıştı.
Gücünü kaybetmişti  karnına bir tekme attığımda ağzından küçük bir inilti çıktı.
Arkamı dönüp ilerlemeye başladığım sıra duyduğum söz durmama ve iyice öfkelenmem sebep oldu.


"Nehir benim."

Geri dönüp yerde yatan oğuz'a eğilip sıkı bir yumruk daha geçirdim.

İçimden geçirdiğim sözlerle kendimi dışarıda buldum.
'Nehir'e benden başkası dokunamaz.'


Kapıda bekleyen adamlarımdan birine "halledin." Diyip arabaya yöneldim nehir'i artık korkutacak birşey kalmamıştı.

NEHIR'IN AGZINDAN

Yiğit beni annemlere bıraktığında kendisi gitmişti. Annem ve babam beni gördüklerine şaşırsalarda sevinmişlerdi. Saat geç olmaya başladığında hemen bir taksi bulup eve gittim hoş ne kadar orda kalmak istesemde birşeyden şüphelenicekler diye kalamadım zaten çok zor idare edebilmiştim.

Evde kimse yoktu mutfağa yönelip kendime kahve yapıcaktım o sırada yiğit gelmişti. Mutfakta olduğumu anlayıp sinirli bir halde buraya geldi.

"Nehir ben sana ne dedim eve dönerken beni ara demiştim tek gel dememiştim."

"Abartma yiğit alt üstü taksiyle geldim."

"Bir daha ne dersem onu yap."

Duyduğum cümle şaşırmama ve ardından sinirlenmeme sebep olmuştu. Yigit'e bir bakış atıp

"Neden ? ağasın diyemi o ağalıyın bana sökmez yiğit. Dediklerini yapmayacağım."

"Yapacaksın." Sesi yükselmişti.

"Yapmayacağım. " aynı şekilde bende sesimi yükselmiştim.

"Nehir sana ne diyorsam o, bitti."

"Hayır efendim bitmedi. Beni oyuncağın yapmana izin vermiycem. Nedersem o. o kanunun bana geçmez." Yiğit'te bana bir adım atıp aramızdaki santimlik mesafeyi kapatmıştı. Aynı şekilde tıslayıp.
"Nehir ya-pa-cak-sın!." bu sefer öncekilere göre sesini kısmıştı ama bakışları çok ürkütücüydü.

"Yapmazsam nolur yiğit ağa?. Beni adamlarınla karıştırma! Onlara emir verdiğin gibi bana veremiyceksin. Canım ne isterse onu yapıca-"

Sözümü kesen şey en son isteyeceğim  şeydi. Yiğitin dudakları.

Nasıl? Nasıl yapabilirdi bunu. Ona güvenmeye çalısırken bunu neden yaptı. Şaşkın ve öfkeliydim. Belimden çekip kendi bedenine yapıştırdığı zaman ağzımdan küçük bir inilti çıkmıştı. Sert bir şekilde göğüslerinden itmeye çalıştım ama yerinden bile oynamadı kendi bedenimi hızla çektigimde nefessiz kalmıştım. Yigit'in dudakları hafif kenara kıvrılmış sırıtıyordu. Hızla ona dönup titreyen sesimi yok sayarak.

"Senden nefret ediyorum."
Hızla mutfaktan çıktım üst kata odama çıktığımda ardımdan kapıyı kilitlemiştim.

Benden dirençsiz dizlerimin serbest bırakıp  yere çökmüştüm. Nasıl yapardı böyle bir şeyi.

Evet arkadaslar oy ve yorum.. bide fikirlerinizi sunarsanız cok sevinirim :)
SON BIRSEY YENI BASLADIGIM 'ACI GERCEKLER' EDE BAKARSANIZ SEVINIRIM.. :))

TÖRE AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin