Defne gittikten sonra dediklerini beynimde tartığımda haklı olabileceğini düşündüm. Bu düşünce canımı sıkmıştı,ama artık çocukça davrandığımın farkındaydım o yüzden bayrağı indirdim ve kendimi serbest bıraktım.
Saat iyice gece yarısına gelmeye başlamıştı yerimden kalkıp koridorda ilerlemeye başlamıştımki kapının kilit sesini duymamla olduğum yerde kaldım. İçeriye ağır adımlarla yiğit girmişti mavi kapaklı bir dosya vardı ve bunu kıvırıp elinde sıkıştırmıştı kısa sürede o erkeksi kokusu etrafa yayılmıştı. Karanlıkta henüz fark bile edememişti en sonunda kafasını kaldırıp baktığında şaşırmıştı.
"Nehir ?."
"Efendim."
"Sen uyumadın mi hala "
Sesinde bariz bir şekilde şaşkınlık vardı."Hayır seni bekledim." Bu ani itirafım yiğit'i şaşırttığı gibi benide şaşırtmıştı.
"Beni mi bekledin." Dedi şaşkınca.
"Ayy evet yiğit. Bir konu konuşucaktım."
"Neymiş o."
Kaşları soru sorarcasına çatılmıştı"Neden benim haberim yoktu."
"Anlamadın. Neden haberin yok."
"Oğuz."
Gözlerini devirip.
"Yapmam gerekeni yaptım ve sende düşünme artık."
Cevap vermeme fırsat vermeden yanımdan geçip gitti. Bende ağır adımlarım ile yukarıya çıktım.
Kısa süre içinde pijamalarımi giyip yatağa yattım.
**
Belimden tutulup çekilmesiyle gözlerimi açtım.
"Yigit?"
"Şş benim güzelim, uyu hadi yorgunum bak
Uykumdan dolayı direnecek gücüm bile yoktu o yüzden bişey demedim ve önüme döndüm.
**
Perdeden yansıyan güneş ışığı uyanmama sebep oldu gözlerimi bir kaç kez kırpıştırıp yattığım yerden doğruldum. Yigit yoktu ve aşşağıdan tabak sesleri geliyordu. Hızla banyoya girip elimi ve yüzümü yıkadım banyodan çıkıp merdivenlere yöneldim. Mutfağın kapısına geldiğimde kafamı uzatıp baktım görmek istediğim manzara kesinlikle bu değildi. Tamamen kapının önünde durup izlediğim görüntüyü idrak etmeye başladım çalıştım. Yiğit ağzında gevelediği ezgiyle beraber tezgahta domates doğruyordu. Bakışımı masaya çevirdiğimde dört dörtlük bir masaydı. Ses cıkarmamaya çalışarak mutfağa girdim masadaki görüntüyü iyice inceledim. Şaşkınlığımı üzerimden atıp.
"Bunu sakin bana senin yaptığını söyleme."
Alayla gülüp."Sen daha benim hangi marifetimi gördünki nehir hanım. Otur hadi."
Yiğit oturmusşu bile. O çayları doldururken bende yerime geçtim.
"Bugün evde kalıcam dışarıya çıkalım istersen."
Yiğit'e baktım vereceğim cevabı bekliyordu. "Olabilir." Yiğit gülümseyerek çayından bir yudum aldı. Madem şans vericektim başlayalım bakalım.
ASLINDA SIMDI YAZMIYCAKTIM AMA DAYANAMADIM YANI BUNDAN SONRA UZUN BIR SURE OLMIYCAM GIBI SUAN SINAVA CALISIYORUM VE BENIM ICIN ONEMLI BIR SINAV LUTFEN BENIDE ANLAYIN.. 20. BOLUMU ELIMDEN GDIGI KADARI ILE UZUN YAZICAM BOLUMLERDE BAZI DUZENLEMELER OLUCAK. ARKADASLAR MOBILDEN YAZDIGIM ICIN YAZIM HATALARIM GAYET NORMAL VE AFFINIZA SIGINIYORUM. UMARIM BEGENMISSINIZDIR..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE AŞKI
General FictionInsan hayatı boyunca mutlu yasamak ister,sevdiği insanla yaşamak ister,doğru insanı bulmasını ister. peki ya buna izin verilmeden, dogru insanı bulamadan,hic beklemedidigi anda saçma sapan bir TÖRE yüzünden evlendirilirse nolur..