Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda güçlü kolların hâlâ belimde sarılı olduğunu farkettim. Yiğit'i uyandırmamaya özen göstererek üzerimdeki kolunu alıp yan tarafa bıraktım. Yavaşça yataktan kalkıp yiğit'e baktığımda karnımdaki kelebekler yerini göstermişti bile o kadar masum uyuyorduki başının yarısı yastığa gömülüydü.
Saçları dağılmıştı. Ve... Bebek gibi bir yüzü vardı. Kaşlarının çatılmış olması ayrı bir hava katarken dudağının kenarı yukarı doğru kıvrılması... Bir saniye gülümsüyordu. Gözlerini araladığında gülümsemesi suratına daha fazla yayılmıştı.
"Bir dakika sen uyumuyormuydun?"
Yatağa iyice yayılıp ellerini başının altında birleştirdi ve gülerek.
"Hayır güzelim."
"Nasıl yani benim uyandığımı fark ettin uyuyomuş gibi yaptın öyle mi ?"
" aynen öyle yaptım."
Yataktaki yastığı alıp suratına fırlattığımda kahkaha atmıştı.
"İnanmıyorum sana."
"Bende sana inanamıyorum karıcığım." dedi ve karıcığım kelimesine baskı uyguladı.
"O niyeymiş."
"Kocanı izlemen için uyumasımı gerekiyo veya numara yapması." hâlâ gülüyordu
"Hiçte bile."
"Bence aynen öyle." dedi ve sağ koluyla yataktan destek alıp yarım yamalak yataktan doğruldu hâla gülümsüyordu yüzümün yandığını hissediyordum.
"Dur bakıyım ,sen utandın mı?"
Dalga geçmesi hiç hoşuma gitmemişti. Ayrıca kızarmışmıydım. Lanet olsun.
"Hayır canım ne münasebet."
"Hayır hayıır utandın sen."
Hızlıca arkamı dönüp banyoya girdim. Niye kızarmıştım ben şimdi hızlıca çeşmeyi açıp soğuk suyu yüzüme çarpıp havluyla kuruladıktan sonra aynaya baktım kalbim deli gibi atıyordu.
"Nehir iyi misin?" kapının arkasından gelen sesle hemen toparlandım.
"Evet evet geliyorum şimdi."
"Tamam ben aşağıdayım."
Kapının sesiyle banyodan çıktım ve dolaba ilerledim. Üzerime rahat birşeyler geçirip odadan çıktım ve aşağıya indim.
Hızlıca mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım. Bahçe kapısına baktığımda yiğit telefonla konuşuyordu bir süre onu izledikten sonra arkasını dönmesi ile önüme dönmem bir olmuştu.
Çayı ocağa koyduğum sıra kapı açılıp yiğit içeri girdi.
"Benim acil çıkmam gerek hesapta olmayan önemli bir toplantım çıktı."
"Kahvaltı etmeden mi çıkıcaksın."
"Şirkette yerim birşeyler merak etme."dedi ve çıktı
Kendime küçük çaplı bir kahvaltı hazırladığım sıra kapı çalmıştı
Kahveyide masaya yerleştirdikten sonra kapıya ilerledim açtığımda karşımda defne'yi gördüm.
"Kızım hiç aramıyorsun, naptın.'
"Sanada günaydın defne."
"Yiğit yok mu ?"
'Hayır toplantısı varmış erken çıktı. Bende kahvaltı yapıcaktım geel hadi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE AŞKI
General FictionInsan hayatı boyunca mutlu yasamak ister,sevdiği insanla yaşamak ister,doğru insanı bulmasını ister. peki ya buna izin verilmeden, dogru insanı bulamadan,hic beklemedidigi anda saçma sapan bir TÖRE yüzünden evlendirilirse nolur..