TÖRE AŞKI 20

54.6K 1.6K 91
                                    

"İlk önce nereye gidiyoruz?"

"Bilmem. Sen nereyi istersin?"

Yiğit'e sen ciddi misin der gibi baktım. Bakışımdan anlamış olucakki ellerini havaya kaldırdı.

"Tamam tamam ziyaret etmemiz gereken bir yer var sonrasına bakarız."

"Neresiymiş?"

"Gidince görürsün." Diyip göz kırptı ardından kapıya yöneldi.

"Ya yiğit." Sesimi küçük bir çocukmuşum gibi incelmiştim yiğitte aynı şekilde karşılık verip.

"Ya nehir." Dedi ve kahkaha attı

"Ya gülmesene."

"Aa nehir gidince görüceksin işte ne meraklı birşeysin sen böyle."

Kapıyı açıp çıkınca oflayarak bende arkasından çıktım beklemeden arabaya binmişti. Ne bekliyordumki zaten. Kapımı açmasını felan mı kapı açmak ve yiğit tamda bu öküzden beklenilecek bir davranıştı değil mi ? Arabaya bindiğimde yiğit güneş gözlüğünü takmıştı fazla beklemeden arabayı çalıştırdı ve yola cıktı.

"Yiğit?"
"Efendim."
"Nereye gidiyoruz."
"Nehir."
"Tamam ya ne kızıyosun merak ettim."
"Nehircim lütfen gizle şu merakını dakika başı nereye gittiğimizi sorarsan işimiz var."

"Tamam söz sormıycam."

Çarpık bir şekilde gülünce bende gülmeye başladım.

Yaklaşık bi on beş dakika sonra bir binanın önünde durmuştuk. Ben etrafıma bakınırken yiğit yan dönüp

"Ee merakınızı giderdiniz mi nehir hanım ? "

"Yiğit" şaşkınca etrafıma bakınıyordum
"Hadi gel bizi bekliyorlar."

Yigit arabadan indikten sonra bende arkasından indim. Çocuk esirgeme kurumuna gelmiştik. Burda o kadar tatlı o kadar sevimli çocuklar vardıki hepsi sevgiye muhtaç aile özlemi ile büyüyen çocuklardı ve onları görmek için sabırsızlanıyordum. Binanın kapısından içeriye girdiğimizde yiğit elimi tutup koridorda yürümeye devam etti. Bir kapıyı çalıp içeriye girdiğinde buranın müdür odası olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Oldukça bakımlı bir bayan karşılamıştı bizi gülen yüzü ile.

"Oo yiğit bey nerelerdesiniz." Dedi
Yiğit belimden tutup beni iyice kendine çekti ve gülümseyerek

"Evlendiğim için ara biraz açıldı aysel hanım."
Adının aysel olduğunu öğrendiğim kadın şaşkınlıkla bakıyordu neyseki şaşkınlığını atıp yerini gülümsemeye aldı

"Merhaba ben nehir." Diyip öne atıldığımda.

"Tanıştığımıza memnun oldum nehir hanim bende aysel."

Kadın aynı sevecenlikle gülümseyip koltukları işaret etti ve
"Oturun lütfen."diyip masasının karşısında olan iki koltuğu gösterdi.

"Aysel hanım maalesef biz fazla kalamıycaz çocukları ziyarete gelmiştik."

"Tabi yiğit bey çocuklar çok sevinicek buyrun  çıkalım." Dedi ve masadan telefonunu alıp kapıya yöneldi.

Aysel hanım bir kapının önünde durup kapıyı açtı. İçerideki çocukların kimisi resim yapıyor kimisi oyun oynuyordu oda oldukça genişti ve galiba oyun odasıydı içeriye girdiğimizde çocukların çoğunluğu yigit'e doğru koşmuştu.

Yiğit dizlerinin üzerine çöküp çocuklarla aynı boya gelmişti ve hepsiyle teker teker ilgilenmeye başladı o kadar tatlı o kadar masum ilgi isteyen çocuklardı gülümsememek elde değildi.

Gözlerimi odada gezdirdiğimde en köşede masada tek başına oynayan dört veya beş yaşlarında küçük bir kız çocuğu farkettim yiğit'e döndüğümde çocuklar onu esir almıştı bile adımlarımı o çocuğa yönlendirdim ve masada yanında boş olan sandalyeye çöktüm. Çok güzel özenle bakılmış gibi görünen sap sarı sacları vardı ve ipek gibiydi elindeki bebeğin saçlarını okşuyordu.

"Tatlım sen neden tek oynuyorsun." Konuşmadı ve omuz silkmekten başka birşey yapmadı. Elimi saçına götürüp yavaşca okşadığımda tebessüm etmeye başladı.

"Adın ne senin bakıyım?"

Yavasça dönüp.
"Zeynep." Dedi sesi beni benden almıştı"senin ismin ne?"

"Nehir benim ismim. Tanıştığımıza memnun oldum." Diyip nazikçe elini sıktım saçlarını geriye atıp yönünü bana döndü o ince ve tatlı sesi ile

"Neden geldin." Soru karşısında şaşırsamda kafamla yiğit'i gösterdim "kocamla geldik ve baktım burda cok tatlı bir çocuk varmış ve tek oynuyormuş bende geldim ." "O senin kocan mı?"

"Evet canım."
"Hadi gel onların yanına gidelim." Zeynep'e elimi uzattım bir süreliğine gözü topluluğa takılsada teklifimi kabul etti beraber yiğitlerin olduğu kısıma ilerledik ve elimi bıraktım yiğit farkettiğinde ayağa kalkıp yanımıza geldi ve "yoruldum. " dedi hafifçe güldüm ve "zeynepte sizinle oynamak istiyor." Zeynepin gözleri bi anda parlamıştı ve yiğit'e gülümsemeye başladı yiğit dizlerinin üzerine çöküp zeyneple aynı boya geldi ve
"Gel bakalım." Diyip kucağını  açtı zeynep hic beklemeden o ince kollarını yiğit'in boynuna doladı ve bu sahne şaşırmama neden oldu. şöyle bir baktığımda aslında yiğitten çok iyi bir baba olurdu ikimizden bir parça zamanı gelmişmiydi acaba.

Kafamı iki yana sallayıp dusuncelerimden sıyrıldım. Hayır kesinlikle zamanı vardı.

**

Yiğit'le bugün çok güzel bir gün geçirmiştim kurumdan sonra öğle yemeğini dışarıda yemiştik. Sonrasında eğlence merkezlerine gitmiştik ve her inadına karşın bowling te onu yenmiştim surat sallaması ise cabasıydı ve bu süre zarfı içinde çok eğlenmiştim.
Ve sanırım... ben kocama aşık olmaya başlıyordum.

Hayır hayır eminim ben kocamı seviyordum ve emin olduğum başka birşey daha duygularımın karşılıklı olması.

Evett sonund yeni bolum farkindayim biraz beklettiim ama yapucam birsey yok :) ara vermem gerekmisti ve umarim istediginiz gibi bir bolum olmustur ve begenirsiniz yorumlarinizi bekliyorum :))

TÖRE AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin