❤6.BÖLÜM: DÜĞÜN ❤

7.6K 399 102
                                    

Hiç uyumadan sabahın 6sına kadar yeni bölüm yazıp sizinle taze taze paylaşan bir Aslı bırakıyorum buraya. Bunun hatına bir yorum ve oyunuzu alırım canlarım. Umarım keyifle okursunuz. GÜNAYDINN🥰🦋🙏

Media: Emre ve Ruşendil ❤

      ~~~~~

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler

Ruşendil kırmızı bindallığını giymiş, başında pullu kırmızı örtüsü ile sandalyede otururken genç kızlar ve akrabaları çevresinde kına ve mumlarla dönerken bu türküyü söylüyorlardı.

Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim

Yanındaki sandalyede oturan Hezan'ın hıçkırık sesleri kulağına ilişirken ellerini yumruk yapıp sakinleşmeye çalıştı. Herşeyin sorumlusu oydu, bu halde olmasının, Emre ile evlenecek olmasının, herşeyin. Sesini duymaktan ziyade yanında varlığını bile hissetmek istemiyordu. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. Yaşadığı duygular ona çok fazla geliyordu. Daha hiçbir şey başlamamıştı ama o şimdiden çok yorulmuştu.

Babamın bir atı olsa binse de gelse
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse
Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse

" Aaa! Ruşendil hadi artık ağla kuzum hepimiz etrafınızda dönmekten helak olduk. "

Kuzenlerinden birinin söylenmesine kalmadan sinirden gözünden bir damla yaş akmış, hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı. Bir de ondan sanki Emre ile severek evleniyormuş gibi normal bir gelin nasıl davranıyorsa öyle  davranmasını bekliyorlardı. Kafayı yemesi an meselesiydi.

Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim

Türkü bittikten sonra " Gelinler ağladı! " diye nağralar atılıp zılgıtlar çekilerek hem Ruşendil'in hem Hezan'ın ellerine altınlar konuldu, kınalar yakıldı.

Hezan buruk da olsa bir mutluluk ile arkadaşlarıyla oynarken Ruşendil, Rozerin ile sessizce masada oturuyordu. Oynamak bir yana artık adım atmaya bile mecali yoktu.

Zeynep Hanım masada somurtarak oturan gelinine öldürücü bakışlar atarken insanların ağzına daha fazla malzeme verdirmemek için sinirle Ruşendil'in yanına geldi ve kolundan tutup kulağına eğildi.

" Hemen kalkıp şu yanındaki arkadaşınla gülerek oynuyorsun. Herkes sana bakıp konuşuyor. Bizim gibi bir aileye, Emre gibi bir oğluma gelin geliyorsun, hem de bu halinle. Burada senin yerinde olmak isteyen kaç kız var biliyor musun? Kıymetimizi bil ve aşiretimize, ailemize layık bir gelin ol. Haydi! "

Ruşendil duyduğu sözlerle ağzı açık öylece kalakalmıştı. Bu kadın ne diyordu böyle?

Kolunu hızla Zeynep Hanımın elinden çekip sandalyesinde geriye yaslandı.

" Oğlunuzla ne şartlarda evlendiğimi biliyorsunuz Zeynep Hanım. "

" Bana bundan sonra Zeynep anne diyeceksin! Elaleme rezil mi edeceksin beni?!  "

RUŞENDİL (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin