Gecenin bu saati uyumayıp sizlere kalp atışlarınızı hızlandıracak bir bölüm yazdım ve uyuyorum. Hepinize iyi okumalar canlarım❤
~~~~~~
Boran ve Ruşendil babalarının küçük tarlasına gelmişlerdi. Ruşendil bembeyaz bir elbise giymişti. Saçları dağınık, gözleri kan çanağına dönmüştü.
" Bunu bana neden yaptın abi? "
Boran, iki elini yumruk yaparak kardeşi göremese de onun gözlerinin içine baktı. O gözlerde hiç dinmeyecek bir acı vardı. Ve bunun tek sorumlusu da kendisiydi.
" Ruşendil..."
Sesi öyle aciz, öyle titrek çıkmıştı ki konuşamıyordu. Ne söyleyecekti ki? Ağzından çıkacak hangi söz bu olanları, kardeşinin acılarını silerdi?
" Konuşma... Beni ne hale getirdiğine bak. Sen karınla her gece huzur içinde uyurken, ben yüreğimin acısından uyuyamıyorum. O konakta her gün cehennemi yaşıyorum. Tüm bunlara değdi mi? Karını koynuna alırken vicdanın rahat mı? "
Boran Ruşendil'e doğru bir adım attı. Elini uzatsa da ona değememişti. Gözlerinden akan yaşlar ayaklarının ucuna düşüyordu. Kendisi bencil aşağılık herifin tekiydi. Ruşendil'in başına gelecekleri bile bile kaçırmıştı karısını. Kardeşini bile isteye bir cehennemin içine atmıştı.
Sonra gözlerinin gördüğüyle yüreğinde bir korku filizlendi. Ruşendil elindeki silahın emniyetini açıp başına dayadı.
" Senin yüzünden her gece ölüyorum ben abi. Ama bu defa bitecek. Bu iş şimdi burada sona erecek. "
Boran kardeşinin önünde dizlerinin üzerine çöküp bacaklarına sarıldı. Hıçkırarak ağlıyor, kardeşinin kötü birşey yapmasından köpek gibi korkuyordu.
" Yalvarırım indir o silahı. Dayanamam, bunu yaparsan ölürüm abim yapma. Kurbanın olayım indir o silahını. "
Ruşendil'in gözünden akan yaşlar, Boran'ın saçlarına damlıyordu. Sanki ona bırakacağı son hatıralar gibi.
" Her gece ölmek ne demek bilemezsin. Artık son kez ölmemin vakti geldi. Şunu sakın unutma, bunca acıyı çekişimin, ölmemin, herşeyin sorumlusu sizsiniz. Size hakkımı hiçbir zaman helal etmiyorum. Bundan sonra kardeşin gerçekten bir ölü abi. Hoşçakal... "
Ruşendil hiç düşünmeden çekti tetiği. Bedeni Boran'ın bedeninin üzerine yığılırken kanlar Boran'ın her yerine damlıyordu.
Öyle bir bağırıyordu ki Boran, ses telleri yırtılacaktı. Gözyaşlarından artık önünü göremiyordu. İçinde tarifsiz bir acı ve pişmanlık hissi vardı. Ama herşey için çok geçti. Sevdasına kavuşmak uğruna kardeşinin kanlar içindeki cansız bedeniyle toprağın üzerinde yatıyordu.
Ölmüştü kardeşi, kıymıştı canına. Bu azapla yaşayamazdı. Bu acıya katlanamazdı. Yere düşen silahı alıp kafasına dayadı ve kardeşi gibi o da hiç beklemeden tetiği çekip kanlar içinde yere yığıldı.
~~~
Mutsuzluğun üzerine kurulan mutluluklar, beyazın içinde siyah bir noktanın oluşu gibidir.
Boran ve Hezan'ın evlilikleri de böyleydi. Her ne kadar mutlu olduklarını düşünseler de çektikleri vicdan azabı ikisini de gizlice bitiriyordu.
Boran günlerdir gördüğü kâbuslara bir yenisini eklemiş, korkuyla sıçrayarak doğrulduğu yatağında komidinin üzerine akşamdan koyulan suyundan içiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUŞENDİL (TAMAMLANDI)
Fiction généraleDoğuştan görme engelli olan Ruşendil, abisinin Hacıoğlu konağından kız kaçırmasıyla, kızın abisi Emre Hacıoğlu ile berdel edilerek evlenir. İki yabancı yürek zifiri bir karanlığın içinde kaybolurken Emre'nin en büyük düşmanı Hakan Canoğlu Ruşendil'e...