4.Bölümden Alıntı

5.7K 230 24
                                    

Küçük bir alıntıyla geldim canlarım. Keyifli okumalar.❤

~~~~~~

" Ruşendil, daha iyi misin? "

Ruşendil, Emre'nin verdiği pet şişedeki sudan birkaç yudum alıp gözlerinden akmaya devam eden yaşları elinin tersiyle sildi. Konuşmak istese de konuşamıyordu. Dili lâl olmuş konuşmasına izin vermiyordu.

" Hadi gel arabadan inip biraz hava alalım. Hem sana da iyi gelir. "

Tamam anlamında başını salladıktan sonra emniyet kemerini çözüp arabanın kapısını açan Ruşendil, arabadan indikten sonra bastonunu eline alacakken Emre koluna girip arabanın kapısını kapattı.

" Ben varım bastona gerek yok. "

İçi pek rahat etmese de Emre'nin dediğine uymaya karar verdi ve ikisi kol kola Yeşil Tepenin banklarından birine yürüyüp oturdular. Suyundan birkaç yudum daha içip sakinleşmeye çalıştı.

Abisiyle olan konuşması onu sandığından da çok sarsmış, yıpratmıştı. Bu dünyada en sevdiği insan olan abisi, kahramanı, ona en büyük darbeyi vurmuştu. Geçmeyecek bir yara bırakmıştı yüreğine. Hayallerini, umutlarını, geleceğini çalmıştı. Aşka olan inancı, saygısı sonsuzdu ama aşk kimseyi hiç bilmediği topraklarda tutsak etmezdi. Böylesine can yakmazdı.

Emre ise Ruşendil'e endişeli gözlerle bakıyordu. Onu nöbet dönüşü yol kenarında ağlayarak yürürken bulduğunda içine düşen merak ve korku o konuşmadıkça daha da çok artıyordu.

" Sana da zahmet verdim özür dilerim. Nöbet dönüşünde yorgun argın bir de benimle uğraşıyorsun. "

" Ruşendil lütfen böyle konuşma. Seni yol kenarında ağlayarak yürürken gördüm. Öylece geçip gitmemi mi bekliyordun? "

  Ruşendil utanarak başını öne eğdi. Tabiki de Emre'den böyle birşey beklemiyordu ama ona yük olmuş gibi hissediyordu. Bir an kendisini yanlış anlamasından korkmuştu.

" Beni yanlış anlamanı istemiyorum. Ben sadece..."

Emre Ruşendil'in yanına oturup dirseklerini dizlerine yaslayıp ellerini birleştirdi.

"Bir açıklama yapmana lüzum yok. Seni yanlış anlamıyorum. Sadece neden böyle olduğunu bana anlatmanı istiyorum. "

  Ruşendil titrek bir nefes alıp arkasına yaslandı ve başını gökyüzüne kaldırdı. Ayı, yıldızları göremese de hissediyordu. Ve bu biraz olsun ona iyi gelmişti.

" Abimle konuştuk, daha doğrusu hesaplaştık. "

  Sol gözünden akan bir damla yaşı silen Ruşendil burnunu çekip konuşmaya devam etti.

" Son birkaç yıldır abim, Hezan ile olan aşkını anlatırdı bana. Dizlerine yatar saatlerce masal gibi dinlerdim. Meğer dinlediğim o masalın sonu kötü bitiyormuş, o masalın sonundaki kurban benmişim... Senmişsin... Abim bile bile beni büyük bir ateşin içine attı. Hezan ile kaçtığında neler olacağını biliyordu. Bile bile geleceğimi, hayallerimi, yüreğimi yaktı kül etti. Bu dünyada babamdan sonra en sevdiğim adam oydu. Hayatımı mahvetti. "

  Elindeki pet şişeden bir yudum su daha içip konuşmaya devam etti.

" Bugün onunla konuşunca kendimi öyle güçsüz, öyle yanlız hisettim ki. Her daim yanımda olduğunu bildiğim, bana kol kanat olan, beni herşeyden, herkesten koruyan abim yoktu karşımda. Sanki ezeli bir düşmanım vardı. Canım, kalbim çok acıdı Emre. Ne bir daha ben abimle eskisi gibi olurum ne de eski Ruşendil olabilirim. Benden koca bir kül yığını kaldı geriye. Canım öyle yanıyor ki yandıkça canımdan can gidiyor. "

  Emre dolan gözlerindeki yaşları hızla silip ayağa kalktı. Aldığı nefes sanki ciğerlerine yetmiyordu. Bu yaşadıkları acı o kadar benzerdi ki. O kadar aynılardı ki.

  Ruşendil'in de kendinden bir farkı yoktu. O da acı çekiyor, kahroluyor, mahvoluyordu. O nasıl abisini affedemiyorsa, kendisinin de canından çok sevdiği kardeşini, Hezan'ını affetmesinin imkanı yoktu. Artık kalbinin kapılarını kardeşine kapatmıştı. Yaptığı bu ihaneti hiçbir zaman kabul edemeyecekti.

Yeniden Ruşendil'in yanına oturduğunda elini onun elinin üzerine koydu ona destek olmak istercesine.

" Bundan sonra hiçkimse olmasa bile ben senin yanında olacağım. İllaki birbirimize aşık olmamıza gerek yok. Bir dost, bir arkadaş, bir yoldaş... Hayatında nereye koymak istersen beni oradayım, orada olacağım... Hayat bir şekilde ikimizin yollarını çok acı bir şekilde de olsa birleştirdi. İkimiz de çok yara aldık, çok yıprandık. Bu yaraları birlikte saracağız. "

  Ruşendil gözlerinden akan yaşlara aldırmadan kollarını Emre'nin koluna doladı ve başını onun omzuna yasladı. Bu gece ikisi ilk defa gardlarını aşmış, acılarını payşaşıp bir olmak için ilk adımı atmışlardı.

İkisi sessizce o halde dakikalarca bankın üstünde otururken Ruşendil'in fısıltıyla söylediği sözler Emre'nin yüreğine dokunmuştu.

" Sen yüreği güzel bir adamsın Emre. İyi ki varsın."

~~~~~~

Emre ve Ruşendil hakkında ne düşünüyorsunuz? 🥰

RUŞENDİL (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin