Yarın yeni eğitim öğretim yılının ilk günü. Okula gidecek olan canlarıma başarılar dilerim. Umarım çok güzel bir dönem sizinle olur. Bu alıntı sizler için. Sevgili meslektaşlarıma ve öğretmenlerime kolaylıklar dilerim. İyi geceler.💜🙏
Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek.🌺
~~~~~~
" Sen gelmeseydin Emre ile sözümüz kesilmiş olacaktı... Evlenmiş olacaktı..."
" Sus! Sus artık sus! "
Ruşendil karşısındaki kızın söylediği sözleri daha fazla duymamak için kulaklarını kapayıp birkaç adım geriledi.
Zümrüt'ün sözleri kalbine bir ok gibi saplanırken duyduklarına inanmak istemiyordu. Zümrüt ise içindeki öfke ve kinin vermiş olduğu hırs ile Ruşendil'in daha da çok üzerine gidiyordu.
" Susmayacağım anladın mı?! Susmayacağım! Onu elimden almana, evlenmemize mani olmana izin vermeyeceğim! "
Dicle, Zümrüt'e ters bir bakış atıp Ruşendil'i kollarının arasına aldı. Bir an önce bu ortamı sakinleştirmezse çok kötü şeyler olabilirdi.
" Zümrüt anneni de al buradan git! Daha fazla rezillik çıkarma! Dua et ki annem burada değil. Yoksa o seni göndermesini bilirdi! Emre'nin karısı döndü ve artık seninle evlenmesine gerek kalmadı. Aşiret kararı bozdu. Kabullen artık bunu! "
" Beni öyle işiniz bitince bir kağıt parçası gibi buruşturup çöpe atamazsınız! Buna izin vermem! Bir haysiyetim, şerefim, namusum var! "
Ruşendil titreyen bedenini Dicle'ye yaslamış, ondan güç alarak ayakta kalmaya çalışıyordu. Artık gücü tükenmişti.
Dicle sinirlerine hakim olmaya çalışarak gözlerini kapadı ve içinden ya sabır çekti. Zümrüt başlarına gerçekten bela olmuştu. Tam ona yeniden gitmesi gerektiğini söyleyecekken konağın dış kapısı açıldı ve Zeynep Hanım nefes nefese kapıdan içeriye girdi.
Gelini Ruşendil'in konağa geldiğini bağdaki evdeyken öğrenen Zeynep Hanım ve Rustem Ağa hiç vakit kaybetmeden konağa gitmek üzere yola koyulmuşlardı.
Karşısında Dicle'ye yaslanmış, gözleri yaşlı halde ayakta durmaya çalışan Ruşendil'i gören Zeynep hanım pişmanlık dolu bakışlar ile gelini göremese de gözlerinin içine bakıp ona doğru birkaç adım attı.
Titreyen elleriyle Ruşendil'in yüzünü avuçlarının arasına alan Zeynep Hanım gözyaşlarına hakim olamamıştı. Şu an karşısında oluşuna bile inanamıyordu ya...
" Ruşendil kızım yuvana, evine hoş geldin."
Ruşendil şok olmuş halde Zeynep Hanımın sözlerini anlamaya çalışırken Zeynep hanım onu kollarının arasına aldı ve gözyaşlarıyla sımsıkı sarıldı.
Ruşendil ise karmakarışık hisler ile kendinde bulduğu son gücüyle Zeynep hanımın sarılışına karşılık verdi.
" Bu kadının başına ne düştü? Ben kaçırılmama sevinir sanarken tövbeler olsun. " Diye düşünürken asıl duyduğu sözler ile yüreğinde buruk bir sızı hissetti. Hakan tarafından kaçırıldığı o günlerde Zeynep Hanımı bile özlemişti.
" Biliyorum kızım çok hata yaptım, seni çok kırdım, üzdüm. Yaptıklarımın bir özürü olamaz, kendimi sana affettiremem de ama sadece şunu bil ki artık oğlumun da senin de sevdanızın yanındayım. Sen artık Dicle gibi benim kızımsın. En çok da gözlerin için dediğim, yaptığım şeyler yakıyor canımı. Oysa ki asıl kör olan benmişim yavrum. Senin yüreğinin güzelliğini görememişim. Beni hemen affet demiyorum ama izin ver sana artık anne olayım. "
Zeynep Hanımın sözleriyle gözleri dolan Ruşendil'in kalbi ikiye bölündü. Bir yanı onu affetmesi gerektiğini söylerken bir diğer yanı da yaptıklarını, yaşattığı acıları unutmamasını söylüyordu.
" Zeynep Hanım ben... "
Zeynep Hanım Ruşendil sözünü bitirmeden onu kollarının arasına alıp arkasına itti. Duyulan silah sesi ile Dicle ve konaktaki herkes çığlık atarken Ruşendil şok olmuş halde birlikte yere düştüğü Zeynep Hanımın altında korkudan hiç kıpırdamadan yatıyordu. Eline gelen ıslaklığın kan olmaması için içinden Allah'a dualar ediyordu.
" Zeynep anne..."
~~~~~~~
Zeynep Hanım hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ruşendil sizce Zeynep Hanımı affetmeli mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUŞENDİL (TAMAMLANDI)
Ficção GeralDoğuştan görme engelli olan Ruşendil, abisinin Hacıoğlu konağından kız kaçırmasıyla, kızın abisi Emre Hacıoğlu ile berdel edilerek evlenir. İki yabancı yürek zifiri bir karanlığın içinde kaybolurken Emre'nin en büyük düşmanı Hakan Canoğlu Ruşendil'e...