Selamlar, beklediğim yorumun geldiği günü gördüğümde yb gelecek...... yakin zamanda olur umarim.. ily ♡
Choi Krallığının yeni kralı Kim Taehyung'dan,
Parmaklarımın arasında artık yumuşayan kağıtları son bir kez masaya bırakıp derin bir nefes aldım ve şakaklarıma sürüldüğünden esen rüzgarla tenimi yakan nane yağının kokusu burnumu sızlattı, günlerdir başım karşıkonulamaz ve önlenemez şekilde ağrıyor, beni yataklarda iki büklüm ettiriyordu; belki de Jeongguk'umun nerede ve nasıl olduğunu kendi gözlerimle görüp teyit edemediğimden, onun güzel bedenine sarılarak uyuyamadığımdandı. Bilmiyor, daha fazla bu durumun sürmemesi için bana geri dönmesi için tanrıma yalvarıyordum. Yalvarıyordum, fakat beni dinlemiyordu, o kendi başına gittiği o seferden bir türlü dönemiyor ve mektuplarıma hemen cevap yazamıyordu.
Kapımıza dayanan o kadın çekip gittikten sonra yok olduğunda, Jeongguk odamıza çıkarak kendini bir süre ben hariç herkes ve her şeyden uzak tutmuş, bu sırada ufak bir sefer için hazırlık yapmıştı. Bu süre içerisinde kafasının çok karışık olduğunu biliyordum, canı sıkkındı, ne olduğunu bilmiyor ve sinir doluyordu, kendini bir şeylere vermek istiyordu bunu anlıyordum ama böyle zamanlarda benden uzak kalması gerektiğini düşünmesi beni içten içe yakıp kavuran, ağzımı açıp tek kelime söyleyemeceğim kadar dilimi haşlayan şeydi. O, daha evliliğimizin üzerinden birkaç ayın geçmesine rağmen bazen yataklarımızı ayırmak istiyordu, onun canını yakacak hiçbir şey yapmıyordum; bunu asla yapmazdım, ona zarar vermeyi aklımdan geçirmediğim gibi üstünlük sağlamak için yaratılmış ruhum karşısında diz çöküyordu ama Kral Jeon kendi sorunlarında fazla boğulmuştu. Onu anlıyordum, anlıyor ve o güzel yüzünü asarak yatakta uyuyormuş gibi yaptığında tüm bu kötülüklerden sıyrılsın diye sıkıca sarılıyordum da. Onu anlıyordum, sayıyor ve en önemlisi, herkesten ve her şeyden ayrı tutarak ona çok büyük bir sevgi besliyordum. Fakat haklıydı. Kimse, yeni yetme bir prense güvenerek hareket etmek istemezdi.
Düşündükçe daha da ağrıyan başım kafamı eğerek öylece uyluklarımı izlemeye başlamama sebep olduğunda hizmetçilerden biri bana seslendi ancak elimi kaldırarak onu susturmuş ve sonra beklemeden yerimden kalkıp kapıya yönelmiştim. Ona ihtiyacım vardı, tam şu an, çok uzaklarda olup kokusunu da kendisiyle götürse de, hiç olmazsa kıyafetlerinin arasında dolaşıp onu hissetmeye ya da biraz Anemon'a sarılıp durmaya ve karşımda beni seyrediyor gibi hayal etmeye ihtiyacım vardı. Simsiyah saçları rüzgarla alnından geriye savrulurken bazı telleri tacına takıldığında, onu gördüğüm ilk anda bile beni içten gülümseten küçük dudakları büzüldüğünde ve gülerken burnu kırıştığı için elini ağzına doğru kapattığında onu görmeliydim.
Fakat bu neredeyse imkansızdı.
Kapıyı açarak çıktım ve anınde peşime takılan askerleri umursamadan alt kata doğru indim, sonra saraydan çıkarak kendimi çocuk dolu bahçeye atmış ve sanki o an ilk defa nefes alıyormuş gibi derin derin soluklanarak elimi belimin iki yanına yaslamıştım. Bu çocukları seviyordum. Jeongguk'un söylediğine göre daha önce bu kadar eğlenmiyorlardı çünkü ondan korkan aileleri çocuklarını odalardan çıkarmıyordu ama ben geldiğimde, o çocuklardan birini yakalayarak sarı saçları kısaldı diye ağlıyorken gıdıkladığımda bunu görmeleri her şeyi değiştirmişti. Sonra o çocuğu kucakladım, birlikte biraz ormanı gezdik ve güneş batıp doğduktan sonra bahçeye çıktığımda iki bacağıma yapışan o çocuk ve arkadaşı vardı.
Yine beni gördükleri gibi koşarak bana doğru gelmeye başladıklarında gülmeden edemedim, yavaşça eğilerek onları kucakladım ve en küçük ikisini havaya kaldırarak "Ne yapıyorsunuz bakalım?" Diye sorunca onu kucağıma almadığım için surat asan Jimin kollarını göğsünde birleştirerek "Oyun oynuyorduk!" Dedi ve arkadaşı Eunwoo da bacağıma sarılırken "Kral Kim, lütfen siz de gelin," dedi ve böylelikle bir çeteyi alevlendirmiş oldu. Tüm çocuklar birden gelmem için "Lütfen!" Diye bağırmaya başlamıştı, beni hafifçe sarsıyor ve yalvaran gözlerle bakıyorlardı ki, onlara kafamı sallayarak "Tamam." Diyeceğim sırada, Min Yoongi, Jeongguk'la birlikte gittiği için gelmesine izin verdiğim Hoseok çocukların arkasından elini kaldırarak konuşmak için gözlerini birkaç kez kırptı. Bu sessiz bir aciliyet çığlığı olduğundan çocukları yere indirerek onların boyuna inmiş ve gülümsemeye çalışarak "Şimdi siz gidip oynuyorsunuz," dedim. "Sonra birlikte çilek yiyeceğiz. Tamam mı?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon Jeongguk | taekook
FanfictionJeon Jeongguk, yaşanmış, yaşanılan ve yaşanılacak her yüzyılın en güzel omegası.