YORUM ISTIYORUUUMMMMMM!!!!! ♡♡♡♡♡♡♡
۞Kral Jeon'un yeni tacı.۞
Düğün günü|Choi Krallığı
Oturduğum sandalyede artık ağrımaya başlayan boynumla birlikte belimi de dikleştirip aynaya bakabildiğimde, hızla atan kalbim kirpiklerimi kırpıştırdı; uzun bir süre sonra ilk defa aşırı heyecanlandığım için şaşıran bedenim ellerimi terletti ve saçlarımın güzelliği beni daha da mutlu ettiğinden hızla yanımdaki kadına dönüp gülümsedim. Saatlerdir daha kıvırcık görünmesi için uğraştığımız kesindi, kaprisimi çekiyor; yine de gülümsüyordu ve sahiden insan ruh eşiyle evlenirken her şey kusursuz olsun istiyordu.
Her şey kusursuz olmalıydı, ben, orada en güzel görünen insan olmalıydım ve Taehyung hiçbir şey yapmasa da kusursuzdu zaten.
Ne kadar heyecanlandığımı kimse görsün istemediğimden yalnızca ufak bir gülüş sunup tekrardan aynaya dönünce elim yavaşça saçlarımı alnımdan kulağımın arkasına doğru ittirdi ve beyaz ceket artık kırışacak diye korkuyla sandalyeden kalktım. Tanrım, baştan aşağı beyaz olmak benim için garip bir durum değildi çünkü bu şekilde çoğu zaman giyinirdim zaten ama şimdi, tüm bu kalabalık sarayın önünde ve kral ile kraliçe de o kalabalığın ortasında onlar için hazırlanmış yerde otururken; biraz sonra evleneceğim ruh eşim bu kapının ardında ve beni bekliyorken gerçekten çok heyecan vericiydi.
Evleniyordum. Bu benim için, dünyada yaşayacağım son şey gibi gelirdi her zaman ama ben, otuzuncu yaşımın ortasına doğru yaklaşırken tanıştığım eşimle, o, herkesin rüyalarını süsleyen Prens Taehyung'la, benim Taehyung'umla evleniyor; bu düşüncenin verdiği heyecanın yarattığı kalp ağrısıyla iki büklüm olmamaya çalışıyordum. Bu çok garipti, onunla birlikte olacak olmak-Bu günden sonra her zaman onunla aynı yatakta uyanacağımı bilmek çok garipti. Onu özlemeyecektim, uzak kalmayacaktık, artık daha fazla acı çekmeyecektik ve yemin ederim, onu korumak adına her şeyi yapacaktım.
Yalnızca, ruh eşini daha önceden bulmuş olan biri olan kadın, uzun sarı saçlarını omuzlarından ittirdikten sonra "Kral Jeon," dedi, uzun kirpikleri yuvarlak gözlerini sarıyordu ve sahiden, çok ama çok tatlı bir kadındı. Ona dönmemi sağladıktan sonra elindeki beyaz, ipek eldiveni yavaşça titrek elime doğru geçirdi ve gülümserken mırıldandığını duydum, kalbimin sesini bastırabilmişti. "Gördüğüm en güzel damat, sizsiniz."
"Ah..." Hafif bir kıkırtı dudaklarımın arasından havaya karıştığında diğer elime de geçirdiği eldivenle birlikte üzerimdeki ceketi düzelttim ve beyaz, bacaklarımı saran pantolonumun kumaşına değen tozu elimin tersiyle ittirdim. Ceket belime tam oturuyor, içimdeki beyaz gömlek ince olduğundan çok yakın bakıldığında tenimi gösteriyordu. Ceketin üzerinden belimi sıkıca saran beyaz kemeri düzelttim, tekrardan, saçımın sol tarafını kulağımın arkasına sıkıştırdım ve "Teşekkür ederim." Dedikten sonra saçlarımın arasına geçirdiğim tacımla birlikte, çalınan çanın sesini duydum. Artık, bu odadan çıkma vaktim gelmişti.
O güzel omega son bir kez saçlarımı düzelterek en sonunda önümden çekilince dudaklarımı birbirine bastırarak açılan kapıya doğru birkaç adım attım ve en sonunda, kapının önündeki asker şeridinin ucundaki Taehyung göründü.
Tanrı aşkına, hayatımda yaşadığım en duygusal anlardan biriydi.
Çünkü Taehyung, o odadan çıkan bedenimi gördüğü gibi buz mavisi gözlerini hızla açtı; dudakları alabildiğine aralandı ve öyle derin bir nefes aldı ki, yutkunduğunda sesini tam kulağımın dibinde hissettim. Bir eli kalbinin üzerinde, diğer eli sıkı bir yumruk şeklindeyken göğsü hızla inip kalkıyor; ben ve beraberinde askerlerim o kısacık yolu geçiyorken gözlerimi delecek veya yanına vardığımda beni sıkıca sarıyormuş gibi bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon Jeongguk | taekook
FanfictionJeon Jeongguk, yaşanmış, yaşanılan ve yaşanılacak her yüzyılın en güzel omegası.