۞ Kral Jeon'un annesi ve doğum lekeleri.۞
Selamlaar, yorum bekliyor ve öpüyorum
"Ne?"
Bir anda korkuyla sorduğum soru dudaklarımdan firar ettiği gibi derin bir nefes alarak ondan ayrılmaya çalıştığımda bana izin verdi, köpek dişlerini sürttüğü ensem adeta yanıyor; kaşınırken tüm bedenimi kavuruyordu ve o an dişlerinin oraya geçmesini öyle çok istemiştim ki, feromonlarını çektiği ve aklım yerine gelebildiği vakitte adeta kendimi öldürmek istemiştim. Nasıl bu kadar kendimi kaybedebilirdim? Tanrı aşkına, daha aramızda ciddi hiçbir şey olamamıştı bile ve ben hemen onun olmayı öyle çok istemiştim ki... Bana ait olduğunu düşündükçe kalbim patlayacak gibi hissediyordum, evet, onu çok istiyordum ama daha yirmilerinde bir deltanın beni bu kadar çabuk etkileyebilmesi çıldırtmıştı.
Taehyung, sanki az önceki kişi o değilmişcesine panik bir halde önce birkaç saniye gözlerini kırpıştırdı, sonra bir elini ensesine atıp sertçe kaşıdı ve "Evet," dedi hızla. Güzel gözleri daha da büyümüş, bakışları benden başka her yerde gezinmişti, o gerçekten tereddütlü ve çok heyecanlı görünüyordu, heyecanını tam kalbimde hissettim. "Seferden döndüğümde sarayın kahinleri neredeyse başıma üşüştüler-Herkes ruh eşimi bulduğumu söyleyip duruyordu ve ben-Ben sizden başka kimseyle tanışmadım. Kimseye bakmadım bile, aklımda sadece siz vardınız. Siz, siz-Her an siz. Kalbim her attığında sizinkinin de hemen yanında attığını hissettim-Sürekli sesiniz kulağımdaydı, baktığım her yerde sizi gördüm ve bakın-"
Ben, içimdeki muhteşem heyecanla onu dinlerken benim yaşadığım bu şeyleri onun da yaşaması içimi kıpırdattı, yumruklarımı sıkarak derin bir nefes aldım ve o sırada Taehyung aniden gömleğini pantolonundan çıkardığını görerek, "N-ne yapıyorsun?" Diye panikledim. Bakışlarım hemen ondan başka bir yöne baksa da kemerini çıkarma sesi kulaklarıma ulaşmış; gözlerimi hızlıca kırpıştırmama sebep olmuştu. "Lütfen bakın," dedi yalvarır gibi. "Sizde de aynısı var mı? Var deyin-Lütfen, var deyin."
Eli usulca dirseğime dolandığı gibi yutkunarak gözlerimi ona doğru çevirdim ve o sırada, Taehyung eğilerek gömleğini biraz daha yukarı kaldırdı; bakışlarım kaldırdığı gömleğinden açılan esmer teninin süslediği adonisine odaklandığında, işaret parmağı doğum lekesini göstererek, "Sizde de var mı?" Diye yineledi. Tanrı şahit, sorusu adeta boğazıma milyonlarca şeyi aynı anda dizmişti ve güzel bakışları öylesine beklentiliydi ki dizlerimin titrekliğinin beni düşüreceğini bile düşündüm. Siyah saçları alnından burnuna doğru dökülürken kaşlarını çatarak gözlerimin tam içine bakmış, son kez dudaklarını aralamıştı ki yutkunarak "Taehyung..." diye fısıldadım ve o sırada Prens, cevabın olumsuz olduğunu düşünmüşcesine omuzlarını düşürdü, derin bir nefes aldı ve yutkunarak gömleğini tekrar pantolonunun içine sıkıştırırken, "Üzgünüm," dedi. "Üzgünüm, ben-"
"Taehyung," Tekrar, sızlanır gibi mırıldandığım sırada titreyen alt dudağını ısırarak başka bir yöne döndü ancak ben de tıpkı onun gibi gömleğimi sıyırarak pantolonumu hafifçe aşağı çekiştirmiş, bana bakması için beklemeye başlamıştım ama öyle inattı ki, heyecandan konuşamama bile aldırmıyor; bana yüzünü çevirmiyordu. Belli ki çok büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı, o gerçekten çok genç ve duygusal; beklemediğim kadar tatlıydı ve tam şu an, elini kendime çekerek kasığıma yaslamam onu öyle heyecanlandırmıştı ki, bana döndüğü gibi parmaklarını hareket ettirerek eğilmiş, gösterdiğim doğum lekeme bakarken, hiç beklemediğim anda gözleri dolmuştu. Çok güzeldi. Çok, çok duygusal, çok ruhani ve çok büyüleyiciydi.
Tanrım, mutluluktan ölecek gibi hissediyordum.
"Kral Jeon..." Derin bir nefes alarak elini tenimden çektiği sırada ceketimle önümü kapattığımda önce birkaç kez gözlerini kırpıştırdı, defalarca kez yutkunduğunu işitiyordum; dudaklarını yalayıp birbirine bastırıyor ve derin bir nefes alırken gözlerini hemen arkamdaki camda gezdiriyordu. Çok, çok tatlıydı-Ruh eşimin onun olduğuna neredeyse emindim ancak bu kadar net bir şey beklemiyordum ve Tanrı aşkına o gerçekten çok heyecanlıydı! Derin derin nefesler alıyor, benden başka her yeri seyrediyor, ne yapacağını bilemiyormuş gibi kaşlarını çatıp düzeltiyor ve yemin ederim, çılgına dönmemi istiyor gibi davranıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon Jeongguk | taekook
FanfictionJeon Jeongguk, yaşanmış, yaşanılan ve yaşanılacak her yüzyılın en güzel omegası.