19

23.2K 1.8K 2.2K
                                    

Merhabalar,

Bölüm istemsizce uzun oldu ve bölmek istemedim, çok fazla yorum bekliyorum bakın ciddddeeen yorum bekliyorum bunu göz önünde bulundurun

Sizi seviyorum ve iyi okumalar diliyorum, başlığa dikkat ahahah:))

۞Kral Jeon ve sadece birkaç övgü.۞

Belimi sıkıca saran kolunun varlığı kendini daha net bir şekilde hissettirerek göğsümü karnına ve alnımı da sert göğsüne yaslamama sebep olduğunda uyandığını anlasam da sesimi çıkarmadan parmaklarımı usulca ensesindeki saçlara kaydırarak okşadım ve bedenine daha çok sokularak burnumu yavaşça çıplak derisine doğru sürttüm.

Taehyung'u hiç bu kadar yakından ve bu kadar net solumamış olmanın verdiği heyecan derin nefesler alarak ensesindeki parmaklarımı sıkıştırmama sebep oluyordu ancak o buna herhangi bir tepki vermeden belimi tutmayı sürdürdü, eli bazen yavaşça sırtıma doğru çıkarak üzerimdeki geceliğin kumaşını yukarı doğru sıyırıyor ve sonra parmakları tekrar aşağı inerek onu düzeltiyordu; dudakları saçlarımın arasındaydı, gözlerim zar zor açılıyordu çünkü dün gece sahiden yorulmuştum ancak onu hissetmek öyle güzeldi ki tekrar uyuyarak bilincimi kapatmak istemiyordum.

Yanağımı tenine hafifçe sürterek kolumu da sıkıca gövdesine sardığımda, en sonunda bir uyanma belirtisi göstererek sessizce güldü ve eli tekrardan yukarı dek çıktı ama bu sefer geri inmeden omzumu okşamış ve dudaklarını saçlarımda gezdirmişti. Birkaç öpücük bıraktı, parmakları omzumu okşamayı sürdürdü ve "Uyandın mı?" diye mırıldandığında, kalın ses tonunun içimi erittiğine yemin edebilirdim. Yemin edebilirdim ki, o an karnımda hissettiğim o sıcaklığın başka bir açıklaması olamazdı-Bacaklarımı kendime doğru çekmeme sebep olmuştu ve ensemi yalayan sıcak rüzgarı hissetmiştim.

Ona karşı duyarlıydım, bunu fark etmemek ya da hissetmemek asla mümkün değildi çünkü biz, dün, her şeyi ve herkesi gerimizde bırakıp birlikte yaşamak için bir adım atmadan, evlenmeden önce de onu gördüğümde deli gibi heyecanlanıyordum; nefesini hissettiğim anda içimde çılgına dönen kurdumu bastırmak için kendimi delicesine kasıyordum ve kızgınlıkta bir omegayken bile sadece onu düşünüp onu istiyordum. Ben sahiden, Prens Taehyung'a herkesten ve her şeyden daha duyarlıydım çünkü kalp atışlarını duyduğum anda, bedenimin aniden rahatladığına ve uyuyakaldığıma şahit oluyordum. Onsuz biraz daha vakit geçirmem mümkün değildi, onunla evlenmeden bir süre daha dayanmam sahiden mümkün değildi ve Tanrı'ya şükür en sonunda olmuştu işte.

Bedenine daha sıkı sarılmaya çalışırken ayaklarına doladığım ayaklarımla derin bir nefes aldı, sonra bedenimi hafifçe kaldırdığını ve diğer kolunu da bedenime sardığını hissederek tamamen göğsüne yaslanınca bu durumun komikliğine gülmek istesem de huysuzca, "Uyandım." diye homurdandım ve yanağımı iyice bedenine yaslayıp göğsüne dudaklarımı sürtüverdim. Bu sırada kendini geriye bırakarak sırt üstü uzanmaya başlamış ve sıkıca sardığı bedenimi de kendi üzerine çekmişti.

Çok yorgundum çünkü dünkü telaştan sonra beklemeden yola çıkmış, geçen aylarda Taehyung'a bahsettiğim o adadaki hazırlattığım evimize gelmiştik. Tabii buraya gelmek bizim için çok da kolay sayılmazdı çünkü uzun bir süre atla yolculuk yapmamızın ardından bir de tekneyle adaya geçmiş ve orada da bir süre yürümüştük. Bu süre boyunca yalnız olmasak ve hiçbir şey yapmasak dahi yol yorgunluğu üzerime çöktüğünden duş aldığım gibi kendimş yatağa atmış ve Taehyung yanıma uzanana kadar çoktan uyuyakalmıştım.

Dünden beri kıvırcıkları bozulmamış saçlarım gözümün önüne geldiği için sinirle bir nefes verdiğimde, Taehyung huysuzluğumun farkına vararak önce yavaşça ensemi okşadı, baş parmağı saçlarımın başladığı noktada bir süre gezindikten sonra yanağıma kayarak yavaşça okşamış ve sonra saçlarımı gözlerimin önünden çekip geriye doğru ittirmişti. Açılan alnmda parmaklarını gezdirdi, bir süre yanağımı sevdi ve en sonunda kapanan göz kapaklarımın ve kirpiklerimin de üzerinden geçtiğinde tüm huysuzluğumun ve yorgunluğumun uçup gittiğini hissettim. Çünkü o beklemeden kolunu boynuma sarmış ve diğer elini saçlarıma atıp karıştırırken, "Kıvırcık olmuşsun iyice," diye mırıldanmıştı. "Bir gün benimkileri de böyle yapalım mı?"

Jeon Jeongguk | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin