17

15.3K 1.7K 1.8K
                                    

Merhabalar, yorum bekliyorum.

Sizi seviyorum, iyi okumalar♡

۞Küvet.۞

Taehyung'un, yalnızca görünüşte olduğu zannedilen değişiminin ardından Kral'a ve diğerlerine durumu nasıl açıklayacağımızı düşünüp dursam da Taehyung sanki hiçbir şey olmamışcasına rahat bir tavırla beni oturduğum yerden kaldırarak tekrar odasına çıkartmış, yanımda getirdiğim kıyafetlerimi giyinmemi bekledikten sonra hiç kimseye bir şey açıklamak zorunda olmadığını gösterir gibi bir de rahatça kahvaltıya inmişti ama ben tamamen diken üstündeydim-Ne olduğunu ben biliyordum, Kraliçe biliyordu ama diğerleri hiçbir şey bilmiyordu; sürekli soru sorabilirlerdi, benim yüzümden olduğunu öğrenirlerse arkamdan kim bilir neler söylerlerdi ve Tanrım, ben bunlara ne kadar sakin kalabilirim bilemediğim için her ne kadar ne yapacağımı bilemesem de sanki bir şey onların ağızlarını kapatmış gibi kimse hiçbir şey sormamıştı. Herkes sessizdi, önceki günlere nazaran suratsız ve biraz soğuklardı ama yine de kimse hiçbir şey hakkında soru sormadığı için rahatlayarak oradan ayrılabilmiştim.

En sonunda kendi kraliyetime döndüğüm için hızla biriken işlere koyulmam her ne kadar beni yorsa ve bazı kararlar için geç saatlere kadar odama kapanmam da gerekse bunun için asla mızmızlanamayacağımdan yanıma Yoongi'yi de almış; Krallığın güneyindeki deniz için yapılacak köprü için civardaki en güvenilir kişiyi seçmeye çalışmış, bütçenin bir kısmını oraya aktarmıştım ve bunun yanında, yapılmak istenen birçok han, okul, ibadethane ve buna benzer yapıların çalışmalarını başlatmıştım. Pazarlardaki karışıklıkları sona erdirmesi amaçlı asker birlikleri görevlendirilmişti, çiftçilerin istediği yardımın çoğunluğu gönderilmişti ve bu sırada yakınlardaki ufak bir adayı alarak oraya kendi halkımızdan birkaç aile yollamıştık. Kısacası her şey yolundaydı, her şey yolundaydı ama özlemimden yanıp tutuşuyor ve bunu kimseye söyleyemiyordum.

Neyse ki bu özlem çok da uzamadı, çünkü bir sabah uyandığımda, rutin bir şekilde gelen mektupları ve hediyeleri açarken gördüğüm mühürle adeta mutluluktan ve heyecandan titremiş, hemen yırtarak açtığım zarftan çıkan bir kağıt parçasıyla deli gibi mutlu olmuştum çünkü Tanrı aşkına, Taehyung; annesi, abisi ve Rin'i de alarak yanıma gelmeyi istediğini yazmıştı. Söylediğine göre Kraliçe sarayımı ve beni görmeyi çok istiyordu, diğerleri de peşlerine takılmayı düşünmüştü ve ben de elbette bu teklifi hemen kabul ederek birçok hazırlık yaptırmıştım. Mesela geldikleri gün, Kraliçe'nin en sevdiği şarap hazırdı; kalacakları odalar aynı katta olsun diye daha önce kullandığım odamı düzenletip tamamen değiştirmiş ve orayı Kraliçe için hazırlatmıştım. Ziyaret edeceğim yerleri ertelemiş, onlara kendi ellerimle hediyeler seçmiştim ve bu sırada Yoongi'nin de neden heyecanlı göründüğünü merak ediyordum. Sanki bir şey olmuş gibi yerinde duramıyordu, sürekli geziniyor, hatta daha özenli görünüyordu.

Anemon'a hafifçe sarılarak kafamı yumuşak derisine yasladığım sırada, uzun kirpiklerim kırpışarak aralandı ve gözlerimi, dudaklarını yiyerek gelmek üzere oldukları haber verilen atlıları bekleyen Yoongi'ye diktim. Kahverengi gözleri, bembeyaz tenine vuran ışıkla birlikte dönüştüğünde sarı olan gözlerinin rengini iyice açarken ufak dudakları aralanmıştı, o sahiden özel bir alfaydı; kendini her zaman tutabilen, bu zamana kadar ruh eşini bulup bulmadığını duymamama rağmen bana bir kez bile adım atmayı denemeyen ve defalarca kez kızgınlığıma denk gelse de yalnızca bana daha iyi hissettireceğini düşündüğü şeyleri odama bırakıp çıkabilecek kadar iradeli biriydi. Hırslı, zeki ve güvenilir olmasının yanı sıra gerçekten göz alıcı bir güzelliği vardı ve neden böyle yalnız olduğunu bilemiyordum.

Jeon Jeongguk | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin