yn: bölümleri 2.defa kontrol etmeyi bıraktım o yüzden fazlaca hatalar olabilir özür dilrm, iyi okumalar !! ayrıca artık yazdığım bölümler 5-6 bin kelime :o *alkış, alkış, alkış*
"THE CHILD"
Profesör Min'in evi oldukça ferahtı; fabrika çıkışı durmayan ve kesinlikle el emeği değmiş beyaz mobilyalarla çevrili, aydınlık ve büyük bir evdi. Mimarlık alanıyla ilgilendiğini belli edecek kadar şık ve moderndi, Seokjin'in sıkışık ve dağınık evinin aksine.
Jungkook kanepelerden birine oturup da karşısında kıstığı gözleriyle kendisine bakan Profesörün gözlerine odaklandı. Profesör Min Taehyung yanında olup da elini tutmasa şu an Jungkook'un üzerine atlayabilirmiş gibi duruyordu. Yüzüne hoşnutsuz bir ifade yerleşmişti, sanki bir cumartesi akşamı Jungkook'un neden ona geldiğini sorguluyordu.
"Konuşacak mısın yoksa bütün gün suratıma mı bakacaksın?" dedi Yoongi, sert bir sesle. Taehyung sakinleştirmek istercesine göğsüne yaslanmış sevgilisinin parmaklarını okşadı. "Taehyung'un hatırı için kabul ettim ama sabrım bir yere kadar, Jungkook."
Bir yerden başlaması gerektiğinin bilincinde Jungkook derin bir nefes verdi. "Seokjin hyung hakkında-"
"Ona hyung deme."
"Seokjin hyung hakkında," diye devam etti Jungkook, suratında sahte bir gülümsemeyle. Seokjin ona bu izni vermişken kimsenin almasına izin vermeyecekti, aralarındaki ilişkiyi hiç kimsenin sorgulamasına ve hiçe saymasına müsaade etmezdi. Artık. "Sormak istediğim bir şey vardı."
"Cevapların bende yok. Ayrıca sana neden söyleyeyim, aptal mıyım ben?"
"Taehyung bana anlattı," dedi Jungkook ona aldırmadan. Oturduğu kanepede dirsekleri bacağının üzerindeydi, hafifçe öne eğilmişti. "Aylar öncesinde. Benim Seokjin'e iyi geldiğimi düşündüğünü söylemişsin, ilişkimize karışmamak gerektiğini. Yine aynısını yapmanızı bekliyorum. Karışmamanızı."
"Evet, o sen ölmüş arkadaşımın videosunu kullanıp da Seokjin'i intihara sürüklemeden önceydi." Yoongi tükürürcesine söylemişti sözcükleri; onu rahatsız eden gerçekleri tek tek Jungkook'a vurmuştu.
"Biliyorum," diye başını salladı Jungkook. Tüm hakaretleri kabullenmişti. "Biliyorum. Hatalıydım. Tamam mı? Hatalıydım, özür dilerim. Senden de özür dilerim, Profesör."
"Kabul etmiyorum-"
Profesörün konuşmasına izin vermeden Jungkook başını iki yana salladı. Karşısında oturup da ona üstten bakan adamın ne düşündüğünü kafasına takmayacaktı, buraya yalnızca cevap almaya gelmişti. "Umurumda değil." Jungkook usulca konuştu. "Ne düşündüğün önemli değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Jeon ⇸ Jinkook
Fanfiction"Kendinden güçlü birine diz çöktürmenin inkar edilemeyecek kadar hoş bir tarafı var." Yakın çevresi dışında kimsenin bilmediği bir geçmişle parçalanan, genç yaşına rağmen yükselmeyi başarabilmiş Mimarlık profesörü, kapalı kutu Kim Seokjin. Asla us...