"THE LOSS BATTLE"
Hayatta istediğini elde ettiğin an, devamında ne gelirdi? Onu alana kadar yaşadığın tüm zorluklara rağmen, işin sonunda onu elde ettiğin an... Devamında ne olacaktı? Jungkook ardını hiç düşünmemişti –istediği tek şey Seokjin'i kolları arasına almaktı ve başarmıştı.
Şimdi ne olacaktı?
Bunu düşünmekten uyuyamadığı geceler oluyordu; gözlerinin önüne uyku perdesi inmiyordu çünkü endişeleniyordu. Seokjin kollarında uyuyordu, havalar yavaş da olsa ısınmaya başladığı için yorgan yerine ince bir örtüyle yatıyorlardı ve terlemelerine rağmen Seokjin'in başı hep Jungkook'un kolundaydı. Dudaklarından kaçan sakin nefes Jungkook'un tenine dökülürken Jungkook iç geçirerek onu izliyordu.
Gerçek olamayacak kadar iyi hissettiriyordu.
Başlardaki en büyük korkusu buydu. Gerçek olamayacak kadar iyi. Bir gün uyanıp da kendini yeniden yolun başında bulmaktan deli gibi korkuyordu; adım attığını sandığı anlarda aslında bir milim bile oynamadığını görmekten.
Çünkü anlamadığı bir şeyler döndüğünü biliyordu ama Seokjin onu öptüğünde, kucağına oturduğunda, boynuna gömülüp derin nefesler aldığında her şey geri rayına oturuyordu. Dünya ayaklarının altından kayıyordu her temaslarında, ona her baktığında. Ama bir gün o dünyanın başka şeylerden kaymasından çok korkuyordu –başka sebeplerden dolayı.
Jungkook anlamada çok iyi değildi, yol gösterilmeye ihtiyacı vardı ve Seokjin'in gösterdiği yolun nereye çıkacağını bilmiyordu. Birlikte attıkları adımlar sakin ve normaldi, derin değildi –sanki ince bir buzun üzerinde yürüyorlardı. Birlikte yemek yiyorlar, birbirlerinin evinde kalıyorlar, birbirlerinin kazaklarını giyiyorlardı. Her sevgilinin yapacağı şeyleri yapıyorlardı ama yolun sonunu gören kişi Jungkook değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Jeon ⇸ Jinkook
Fiksi Penggemar"Kendinden güçlü birine diz çöktürmenin inkar edilemeyecek kadar hoş bir tarafı var." Yakın çevresi dışında kimsenin bilmediği bir geçmişle parçalanan, genç yaşına rağmen yükselmeyi başarabilmiş Mimarlık profesörü, kapalı kutu Kim Seokjin. Asla us...