"THE RETURN"
"Hava bugün çok güzel değil mi?"
Namjoon yan koltuğunda oturup da büyülenmiş gibi dışarıyı izleyen genç adama baktı, otuz yaşına girmesine rağmen belki de hiç olmadığı kadar çocuksu, güzel ve tapılası duruyordu –dudakları havadaki saklı güneş ve kırık bulutların büyüleyiciliğiyle aralanmış, gözlerinde neşeli bir ifade belirmişti.
"Öyle," diye mırıldandı Namjoon aldırmadan. Kafasını taktığı şey şu an hava durumu değildi. "Seokjin, içeri girmek istediğine emin misin? Lütfen-"
"Eminim Namjoon-ah." Seokjin hafifçe gülümsedi, gözlerini oldukları park alanından çekip Namjoon'a odaklandı. Üniversitenin park alanında durmuşlardı ve yaklaşık on dakikadır böylelerdi. Seokjin inecek cesareti bulamamış, Namjoon ise defalarca geri dönmeyi teklif etmişti. "Dersimin başlamasına beş dakika kaldı, gitsem iyi olacak. Ofisim de tozlanmıştır –bir temizlemem lazım."
Namjoon bıkkın bir nefes verdi. "Pekala. Burada bekleyeceğim dersinin bitmesini."
"Hayır, gerek yok Namu, gidebilirsin-"
"Seokjin."
Oldukça sakin olmasına rağmen gelen emir dolu seslenişle Seokjin'in kaşları çatıldı. "Namjoon," dedi, onunla aynı tonda. "Artık dominantım değilsin. Lütfen, arkadaşım olarak, git dediysem git. Kararlarımın sorgulanmasını sevmiyorum."
Namjoon dişlerini gıcırdattı. "Ama Seokjin seni burada, o oğlanın dersine bırakma düşüncesi hiç hoşuma gitmiyor."
"Namjoon ben dersime girmeye çalışıyorum, 'o oğlanla' yalnız olmayacağım. Merak etme ve lütfen endişelenme."
"Endişelenmemek kolaymış gibi söylüyorsun." Namjoon homurdandı, derin bir nefes verip başını arabanın koltuğunda geriye yasladı. "Yoongi'nin de dersi olsaydı bugün keşke, o göz kulak olurdu sana, aklım sende kalmazdı."
"Aklın bende kalmasın, ben iyiyim. Hallederim."
Hallederim.
Bu sözcük Seokjin'in kilit sözcüğüydü; sözcüklerle arası iyi olmadığında bakışlarıyla yardım dilediğini gösterirdi ama dudaklarından ne zaman hallederim lafı dökülürse arkadaşları ona güveneceklerine ve teslimiyeti ona bırakacaklarına söz vermişlerdi.
Seokjin halledebilirim diyorsa halledebilirdi.
Namjoon sustu.
Seokjin ona en son bunu söylediğinde sonucu kollarında can çekişmesi olmuştu, üzerinden üç ay geçse dahi Namjoon o anın korkusunu hala hatırlıyordu. Kendine zarar vermek hiçbir zaman zor değildi; zor olan sevdiğin biri kendine zarar verirken onu izlemek, hiçbir şey yapamamak, sadece çırpınmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Jeon ⇸ Jinkook
Fanfiction"Kendinden güçlü birine diz çöktürmenin inkar edilemeyecek kadar hoş bir tarafı var." Yakın çevresi dışında kimsenin bilmediği bir geçmişle parçalanan, genç yaşına rağmen yükselmeyi başarabilmiş Mimarlık profesörü, kapalı kutu Kim Seokjin. Asla us...