yn: biraz da angst! (ノ◕ヮ◕)ノ*:・゚✧
yn: kafa karışıklığı olmadan önce açıklayayım: jimin'in çektiği doğum günü videosu, chan'i evlat edindiklerinden sonrasıyla jimin'in annesinin ölümünden önceki zaman aralığına ait.
"THE ME"
Seokjin her zaman böyle değildi. İnsanlara izin vermekten hoşlanmazdı; ilk adımı atmadığı sürece karşısındakinin adım atmasını sevmezdi, kendini yakın hissetmediği insanlara açmaktan haz etmezdi. Kesinlikle kontrol edilmekten nefret ederdi –işler istediği gibi gitmeyince sinirlenir, şu an kibar ve narin bakan gözleri içinde öfkeler biriktirirdi.
Her şey zamanla değişiyordu.
Dünya dönüyordu; Seokjin'in parmaklarının arasında sallanan bir küreden ibaretti dünya, her şey bir oyun, her şey bir yalandı. Seokjin kendini bir oyunun içine kapalı hissediyordu. Gerçek olmaması gereken acı olaylar ona dokunduğunda ve küresi ilk defa sallandığında anlamıştı bunu.
Jimin'in annesi öldüğünde Jimin dağılmıştı.
Ailesiyle çok yakın oldukları söylenemezdi. Sadece... Jimin insan kaybetmekten hoşlanmıyordu. Hayır deyip ses çıkarmasını biliyordu ama insanları hayatından kovamıyordu. Jiminin annesi ve babası Seokjinle olan ilişkilerini destekleyip oğullarını olduğu haliyle kabul edince düzelen şeyler olmuştu hayatlarında. Seokjin'in ailesinin aksine onlar desteklemişlerdi ikiliyi.
Jimin'in ailesi çok zengindi; adları altında şirketler, market zincirleri, hayır kurumları, hastaneler ve özel üniversiteler vardı. Bu zenginlik onlara da kapılar açmıştı: Bir evlat edinmelerine öncü olmuştu, Jimin'in üst düzey bir şirkete girebilmesine, Seokjin'in üniversitede asistan olarak kalabilmesine... Her şey ellerinden geçmişti.
Chan'den, bir buçuk yaşındayken evlat edindikleri küçük bebeklerinden, ve Jimin'in annesinin ölümünden önce her şey daha farklıydı: Her akşam arkadaşlarıyla buluşurlar, hafta sonları üniversite arkadaşları tarafından planlanan partilere giderlerdi. Namjoon, Hoseok ve Yoongi sürekli onlarlaydı. Birlikte geçirdikleri günlerin hesapları yoktu., şehir dışına beşli olarak gidip gezerlerdi –yeni yerler keşfeder, hayatlarını yaşarlardı.
Chan'i evlat edinmek aniydi ama istedikleri bir şeydi. Zordu ama başardılar. Sorumluluklarını çok tartışlar, ikisi de daha yirmi üç yaşlarının başındaydı ve üniversite biter bitmez böyle bir şeye girişmek onları tedirginleştirmişti. Yine de ne zaman bir bebek görseler birbirlerine muzipçe bakmaktan geri kalamıyorlardı. İstiyorlardı, sadece korkaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Jeon ⇸ Jinkook
Fanfic"Kendinden güçlü birine diz çöktürmenin inkar edilemeyecek kadar hoş bir tarafı var." Yakın çevresi dışında kimsenin bilmediği bir geçmişle parçalanan, genç yaşına rağmen yükselmeyi başarabilmiş Mimarlık profesörü, kapalı kutu Kim Seokjin. Asla us...