"Kendinden güçlü birine diz çöktürmenin inkar edilemeyecek kadar hoş bir tarafı var."
Yakın çevresi dışında kimsenin bilmediği bir geçmişle parçalanan, genç yaşına rağmen yükselmeyi başarabilmiş Mimarlık profesörü, kapalı kutu Kim Seokjin.
Asla us...
not: aşırı detaylı olmasa da topseokjin bottomhoseok iması olan, smut ögeleriyle dolu bir bölüm. hikayenin başına yazdığım "bottom!switch!seokjin" yazısındaki switch geçmişle alakalı. jungkookla olan ilişkilerinde seokjin'i seme olarak yazacağımı sanmıyorum ^-^
not: reşit olmayan ilişki içerir. seokjin de hoseok da 17 yaşında.
"THE PAST"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
üniversite yıllarından 2seok
Büyük malikanenin girişini ve karanlık geceyi aydınlatan ışıklandırmalar mesafelerle eklenmişti; çakıl taşlı yolun kenarlarına konumlandırılmış ışıklar dışarıdan bakıldığında soğuk bir kaleyi andıran malikaneye bir ton aydınlık getirmişti. Birkaç araba büyük garajın içerisinde park halindeydi, garaj o kadar büyüktü ki neredeyse malikanenin yanında misafirhaneyle eş değerdi. İçinde antik ve son model, karışık arabalar yerleştirilmişti.
Büyük Jeon'un -dedelerinin- araba sevdası sayesinde daha on bir yaşında olmasına rağmen en küçük Jeon'un bile arabası vardı.
İri gözleri ve hafif çıkık dişleriyle tavşana benzeyen oğlan gece vakti garajdaydı; garajın açık kapısından içeri yansıyan ışıklandırmalarla içeriyi görse dahi her yer griydi. Neyse ki gözleri öyle keskindi ki her şeyi görebiliyordu. Geçen hafta dedesinin ona aldığı büyük, lüks arabanın kaputunu okşadı, içine girip arabayı denemek için sabırsızlanıyordu ama hyungu, on yedi yaşındaki Hoseok ona ileride demişti. Şimdi olmaz Kook-ah, sonra söz birlikte süreceğiz.
Jungkook sürmek için sabırsızlanıyordu –iri gözleri şimdiden arabaya karşı sevgiyle doluydu. Materyallere değer veren biriydi, her zaman öyle olmuştu. Ona hoş duygular yaşatan materyali bırakamıyordu. Örneğin hyunguyla gittiği ilk sinema filminin biletini hala bir kutuda saklıyordu, aynı zamanda ona aldığı son doğum günü hediyesini de. Küçük, pelüş bir oyuncak tavşan almıştı, "Sana benziyor," diyerek.
Jungkook son doğum gününde ona verilen, başka birinden gelen hediyesini daha saklıyordu.
Kim Seokjin –hyungunun en yakın arkadaşı.
Ne kadar da tatlı bir hyungdu Seokjin; evlerine her geldiğinde ona çikolatalar alıyor, okşanmayı sevdiğini bildiği siyah saçlarını okşuyor, Hoseok hyunguyla oyun oynarlarken Jungkook'un ona sarılıp kucağına oturmasına izin veriyordu. Tabii, Jungkook geçen on bir yaşına girdiğinde kucağına almayı bırakmıştı ama hala onlarla oturmasına izin veriyordu –Hoseok hyungu onu kovana kadar. Seokjin'in dizlerinin hemen yanında, kalçasının altında topladığı bacaklarıyla ekrana bakıyordu onlar gibi. Oyunları anlamaya çalışıyor, Seokjin'in dudaklarından kopan her sesi ezberliyordu.
