"THE WAY"
Seokjin en son ne zaman iyi hissettiğini hatırlamıyordu. O kadar uzun zamandır "normal" olmuştu ki içini ısıtan ve gülmesine sebep olan anlar ona hala garip geliyordu, sanki yıllar öncesinde kalmış da bir daha asla açılmaması gereken anılara aitmiş gibi. Dudakları yukarı kıvrılınca anında Jungkook'unki de kıvrılıyordu, Seokjin, "Aptal çocuk," diye mırıldanıp başını iki yana sallıyordu çünkü Jungkook genelde onaylamadığı, kaba ve açık bir şeyler söylüyordu.
Seokjin zamanla Jungkook için de aynısı olduğunu fark etti: Oğlanın gözlerine ulaşan gülümsemeye sadece birkaç kere şahit olmuştu önceden; gerçekten içten gülünce tavşana benziyordu ve bu yüzden bir şey komiğine gidip gitmese anlaşılıyordu. Seokjin son haftalarda onun dudaklarındaki sırıtışı oldukça görmeye başlamıştı.
Dört haftadır sevgiliydiler. Resmen iki gün sonra birinci aylarıydı.
İlişkilerinin başta tamamen arzudan ve şehvetten ortaya çıktığı düşünülürse, buraya kadar gelmeleri bile mucizeydi. En azından Seokjin için durum böyleydi; Jungkook'un geçmişte biriktirdiği duygular olduğunu ve bu yüzden duruma adapte olmasının daha kolay olduğunu fark etmişti. Alışmak Jungkook için Seokjin'in beklemediği kadar kolaydı, yirmi üç yaşındaki oğlan sakin ve rahattı, endişesiz duruyordu, sanki endişelenmesini sağlayacak hiçbir durum yokmuş gibi. Seokjin onun hiçbir şey için çok fazla gerildiğini görmemişti.
Genelde Seokjin'in evinde takılıyorlardı; profesörün evi Jungkook'unkine oranla daha sıcak ve daha samimiydi –içinde en azından yaşanmışlık vardı ama en önemli sebep Jungkook oradayken, profesörün eşyalarıyla sarılıyken bile odaya hakim olduğu gerçeğini seviyordu. Odadaki her eşya Seokjin'e aitti ama Seokjin de Jungkook'a aitti.
Evin akla gelebilecek her yerinde sevişmişlerdi.
Mutfaktaki tezgahta, masada, salondaki koltukta ve yerde, yatak odasındaki tüm duvarlarda, banyoda... Belki de bu taze bir çift olmanın getirisiydi –Jungkook ellerini asla uzak tutamıyordu ve Seokjin de ona zevkle karşılık veriyordu. Yapması gereken tek şey geriye yaslanıp kontrolü bırakmaktı, dudaklarından dökülen inlemeler zevklerle doluydu, sesini kısık tutmaya çalışıyor ama oğlan tam da içindeki doğru noktalara vururken başaramıyordu. Komşularının şikayete gelmemesi bile mucizeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Jeon ⇸ Jinkook
Fanfic"Kendinden güçlü birine diz çöktürmenin inkar edilemeyecek kadar hoş bir tarafı var." Yakın çevresi dışında kimsenin bilmediği bir geçmişle parçalanan, genç yaşına rağmen yükselmeyi başarabilmiş Mimarlık profesörü, kapalı kutu Kim Seokjin. Asla us...