24. Bölüm: "The Pain"

3K 213 196
                                    


uyarı: taciz hissi yaratabilecek/tetikleyecek cümleler bulundurur, eğer bunlarla ilgili kötü anılarınız varsa lütfen baştaki beş paragrafı atlayın (seokjinle bay kwan arasında geçen ilişkiye dair paragraflar)

uyarı2: homofobi bahsi ve şiddet içerir.

yn: bu bölümü yazarken çok rahatsız hissettim idk :/  yorumlara bakmayı bırakmıştım (çünkü içlerinde 1 kötü yorum bile varsa tüm günüm mahvoluyor evet hassas bir insanım) ama bu bölümdeki yorumlara bakacağımı düşünüyorum,,, 




"THE PAIN"

"THE PAIN"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Her şey çok çabuk olup bitiyordu. Seokjin yıllar içerisinde ne yapacağını çok iyi öğrenmişti; şehirde bir akşamlığına bir otel odası ayarlayan adamın yanına giderken öncesinden kendini hazırlıyordu, işleri kısa sürsün diye. Resepsiyonistin yanına gidip Bay Kwan'ın ona attığı otel numarasını söylüyordu, oda adı onun adına kayıtlı oluyordu zaten. Seokjin anahtarı alıp odaya geçiyor ve adamın gelmesini bekliyordu. Genelde öncesinden birkaç kadeh bir şeyler içiyordu çünkü alkol ona unutmasında yardımcı oluyordu. Arkasındaki bedenin kime ait olduğunu düşünmeden her şey çok daha kolaydı.

Bay Kwan gelince işleri uzun sürmüyordu çünkü adam yorgun bir iş gününün ardından geliyordu; direkt kravatını ve gömleğini genişletiyor, pantolonunu bile çıkarmıyordu. Çok öpüştükleri de söylenemezdi çünkü Seokjin başını yana çevirince adamın dudakları boynuna çarpıyordu -her zaman olan bir şey değildi, adamın bir "erkekle" öpüşme düşüncesinden haz etmediği ama karşı koyamadığı da ortadaydı. Birkaç kere eğer "kız" olsaydı eşini sırf Seokjin için boşayabileceğini bile dile getirmişti.

Seokjin kusmak istemişti.

Ama onun dışında her şey kolaydı; Seokjin işi kendi için en basit yola götürmesini biliyordu. Her zaman arkadan yapıyorlardı; Seokjin yüzünü yastığa gömüyor, gözlerini kapatıyor ve adam arada sırada, hiç aramasa bile içindeki en hassas noktaya erişince inliyordu. Zevk aldığı kadar almadığı akşamlar da olmuştu; kendinden tiksindiği kadar her şeyi normal şekilde karşıladığı ve sıradan biriyle sevişiyormuş gibi hissettiği de olmuştu. Bay Kwan çirkin bir adam değildi, hayır -hatta aksine uzun boyuyla, kalıplı yapısıyla ve kırklı yaşlarının ortasında oluşuna rağmen 'karizmatik' bir adamdı. Sadece Seokjin'in gözünde değildi, asla da olmayacaktı.

Beş-altı yıldır aralarındaki ilişkiyi bu kadar 'normal' tutma sebepleri de buydu; hiçbir zaman gereksiz temas, gereksiz sözcükler ve gereksiz jestler dönmüyordu aralarında. Bay Kwan aşırı bir şeyler denemiyor, Seokjin ise ona asla soyadıyla hitap etmeyi kesmiyordu.

Mr. Jeon ⇸ JinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin