2. Bölüm: "The Night"

3.5K 295 183
                                    



2. BÖLÜM: "THE NIGHT"


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Aile kavramının bir şey çağrıştıramayacağı kadar parçalanmış ve bölük pörçük bir ailede büyümüştü Jungkook. Gözlerini her kapattığında göz perdelerine Hoseok hyungunun gözyaşları çalınırdı, onun gözlerinden akan yaşların Jungkook'un ruhuna dökülmesi çok da şaşırtıcı değildi, çocukken ne kadar uslu ve abisine meraklı bir oğlan olduğu düşünülürse.

Parçalanmış görüntünün sebebi de Hoseok'tu; ailesinin bir arada kalmasının sebebi de.

Jungkook'un babası ve annesi evlendiğinde ve aradan geçen iki yılın sonunda Jungkook doğduğunda eve bir kadın gelmişti. Gözyaşları içinde, perçem saçları ve eski püskü kıyafetleriyle. Sert mizaçlı denemeyecek ama kibar da olmayan bir yüze sahip babası kadının gözlerine bakamamıştı bile.

"Bu senin oğlun."

Bu kadar kolaydı –daha Jungkook beşikte, yeni doğmuş bir bebekken eve bir abi gelmişti. Altı yaşına yeni basmış oğlan gözyaşları içindeydi, annesinden ayrılmak istemiyor ama vahşi bir adam onu, ondan ayrılmaya zorluyordu.

Aynı baba, farklı anne.

Kaderleri buydu. Hoseok büyürken annesini çok görmemişti; babasının demir elleri onu görmesinden alıkoymuştu. "Sana ev ve eğitim sağlıyorum, annene de bir apartman ve iş buldum, daha ne?" Büyük malikanedeki bağrışmaların temeli buydu. Akşam yemeklerinin misafiri buydu. Ailecek her sofraya oturduklarında onları birbirinden iten iplerin sebebi buydu.

Jungkook çok umursamamıştı, Hoseok geceleri gizlice ağlasa da. Abisi vardı, onun farklı anneden oluşunu önemsemiyordu. O hyunguydu, birlikte büyüdüğü ve oyunlar oynadığı biricik abisiydi. On bir, on iki yaşındayken hyungunun eve gelen arkadaşlarını hatırlıyordu; annesinin nasıl onlara kibar davranıp Hoseok'a oğlum diye seslendiğini de. Gerçeği kimse bilmiyordu ve bilmeyecekti; Jeon Hoseok'un farklı bir anneden oluşu denizin derinliklerine gömülmüştü.

Hoseok, Jungkook on ikisindeyken üniversite için başka bir şehre gittiğinde ve bir daha eve adımını atmaz olduğunda araları açılmıştı. Hoseok üniversitede okuduğu günlerde bir kere bile eve dönmemiş, Jungkookla haftada bir iki kere kısa konuşmalar yapmaktan öte iletişimleri olmamıştı. Sevgi de böylece azalmıştı, çocukken doğan hayranlık zamanla parçalanmıştı. En azından Jungkook'un bakış açısına göre böyleydi: Hoseok gözünden uzak olduğu her saniye gönlünden de uzaklaşıyordu.

Böyle biriydi Jungkook. Sebepsiz. Kimse onu travmalara itmemişti; kimse ağlatmamış, kimse zorlamamış, kimse canını yakmamıştı. Tüm her şeyin sebebi kendisiydi. Kendi isterse yapıyor, kendi isterse itiraz ediyor ve başını alıp kaçıp gidiyordu. Hesapsız, kitapsız ve bilinçsizdi –her ne kadar Kore'nin en iyi üniversitelerine gitse de eğitim onu etkilememişti.

Mr. Jeon ⇸ JinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin