Hayal et: Peter ile aynı okulda okuyormuşsun, Pietro ile New York turuna çıkıyormuşsun, Steve ile görevlere gidiyormuşsun, Tony ile flörtleşiyormuşsun, Loki ile yaramazlıklar yapıyormuşsun, Clint ile bir sürü kavanoz turşu yiyormuşsunuz, Bucky ile s...
Bu bölümü istek üzerine yazdım. @zeynpholland umarım beğenirsin biliyorum çok önceden istemiştin ama fikir ve zaman pek yoktu. (Bu arada Bucky ve Pietro isteğini de unutmadım onları da yazıcam 😉)
Sen Peter ile sevgiliydin ama ondan küçük bir sır saklıyordun. O senin bir Stark olduğunu bilmiyordu nasıl ki senin örümcek adam o olduğunu bilmediğin gibi. İkinizde birbirinizden bunları gizliyordunuz. Sen bazen ortadan kayboluyordun çünkü Tony, yani babanla veya Steve ve Natasha ile bazı görevlere gidiyordun. Aynı şekilde Peter da arada ortadan kaybolurdu. Birbirinizden haberiniz olmuyordu ama her seferinde bahaneler bulabiliyordunuz.
İkinci der sonrası sen kantine indin, kendine sütlü bir kahve alarak boş olan bir masaya geçtin. Telefonunu çıkararak Instagram'ında biraz takıldın çok yeni bir şey yoktu. Ordan çıkarak WhatsApp yenilmezler grubuna girdin bir kaç yeni mesajlar vardı. Bucky ve Sam in gittiği en son görev sonrası rapor verirken arada da atışmayı unutmuyordular. Sen onların bu atışmalı mesajlarını okuyarak üzerlerinden gülmüştün.
Sen telefona o kadar dalmıştın ki yanağına koyulan bir öpücük ile korkudan az kalsın telefonunu düşürüyordun.
- Peter ya korkuttun ( dedin telefonunu hemen kapatarak)
- Üzgünüm ama ilk iki dersimiz farklıydı ve ben sabahtan beri sevgilimi doğru dürüst göremedim. ( yanında ki sandalyeye oturarak elini tuttu )
- Ne güzel işte en azından biraz dersi dinlemiş oldun ( diyerek gülümsedin. Peter seni izlemekten dersi hiç dinlemezdi ve sen de bunu fark etmiştin)
- Neyse ki diğer ders matematik yine seni izleyebilecem. Sen her şeyi anlayan gözlerle tahtaya bakarken, sorular çözerken, sıkılınca defterinin kenarında bir şeyler çizerken.
- Sen baya baya sapık gibi beni izlemişsin ha ( diyerek güldün buna Peter da gülmüştü)
- Sapık mı? Biz sevgiliyiz! ( siz böyle tatlı tatlı konuşurken ikinizinde telefonuna birden mesaj geldi. Sen hemen telefonuna baktığında bu mesajin babandan geldiğini görünce yine bir görev çıktığını anlamıştın. Petera da ne tesadüf ki aynı kişiden mesaj gelmişti. Onun içinde yeni bir görev çıkmıştı)
- Benim çok acil bir işim çıktı gitmem gerekiyor ( ikinizde aynı anda birbirinize bakarak bu sözleri söylemiştiniz)
- Şey... babam çağırdı önemli bir şey varmış ( diyerek durumun içinden çıktın )
- Ah.. evet...beni de halam çağırdı ( diyerek o da bir bahane uydurmuştu gerçi seninki daha gerçekçiydi)
- Tamam o zaman akşam görüşürüz ( dedin ayağı kalkarak)
- Görüşürüz (diyerek o da ayağı kalktı)
Sen hemen okuldan ayrılarak babanın mesaj attığı konuma gittin orda seni bir görev bekliyordu. Sen çok geçmeden işini halletmiştin, bilgileri kopyalayarak gizlice girdiğin o yerden aynı şekilde çıkarken ilerde dövüş sesleri duydun. Yakalandığını düşünürken bunun örümcek adam olduğunu gördün. Ne örümcek adam ne de karşı taraf seni fark etmemişken sen hızlı ve sessiz bir şekilde ordan ayrıldın.
Avengers binasına gitmeden önce babanın istediği üzere şirkete uğrayıp Pepperden bazı dosyaları aldın o yüzden işin biraz uzamıştı. Sonunda Avengers binasına gelmiştin. Jarvis herkesin toplantı salonun da olduğunu söyleyince sen de asansöre binerek 5 kata çıktın.
Toplantı salonuna girerken elinde ki görevle ilgili olan raporları son kez kontrol ederek bir taraftan da söyleniyordun.
- Bu görev baya uzun sürdü, lütfen bir daha ki sefere okul saatlerimin dışında bir görev ver. ( bu sözlerden sonra kafanı kaldırıp odada ki kişilere baktığında dikkatini tek bir kişi çekti, neden burda olduğunu anlamayadığın bir kişi) Peter? Senin ne işin var burda?
- Aşkım? Asıl sen ne yapıyorsun burda? ( diyerek aynı şekilde şaşırdı Peter da)
- Sen.. sen az önce benim kızıma nasıl hitap ettin? ( Tony baya sinirlenmişti bu duruma)
- Ups ( sen bunu beklemiyordun, daha babana bir erkek arkadaşının olduğunu açıklamamışken şimdi ise o kişinin Peter olduğunu öğrenmişti)
- Üçe kadar sayıyorum Peter ve sen ölüyorsun
- Ben bilmiyordum bay Stark, gerçekten kızının olduğunu bilmiyordum ( hemen kendini savunmaya geçti Peter)
- Bir dakka ya bilsen ne değişecekti ki? Benimle sevgili olmayacak mıydın ? ( sen Peter'in söylediklerine daha da kızmıştın)
- Hayır, öyle değil. Ben tabiki de seninle sevgili olurdum, seni seviyorum ben ( Ama şimdi bu sözleri de Tony'i sinirlendiriyordu. Zavallı Peter arada kaldı)
- Peter konuştukça batıyorsun bence sus ( Clint den bir tavsiye gelmişti)
- Benim çok önemli bir işin var sonra görüşürüz ( diyerek açık olan pencereden kaçmadan önce sana pir öpücük gönderdi Peter ve Tony onu yok etmeden kendisi yok oldu)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Lan. Bir yere kaçamazsın Parker, bu konuyu konuşacaz ( duymayacağını bilsene arkasından seslenmişti Tony ve sana taraf döndü. Sen Peter'in öpücüğünü yakalayıp elinde tutarken baban buna daha da sinirlendi) Bırak o öpücüğü hemen ( sen elini kendine daha da bastırarak kafanı hayır anlamında salladın)
- Küçük hanım hemen odama çıkıyorsun, seninle uzun bir konuşma yapacağız
- Ya ama baba-
- Aması falan yok hadi ( babanın çıkan sert ses tonundan gerçekten de konuşmanın uzun olacağını anlamıştın ve daha fazla zorlamayarak dediğini yapıp odasına çıktın)
Evet arkadaşlar yeni bölüm geldi umarım beğenmişsinizdir. Biliyorum çok nadir bölümler atıyorum ama Putinin bir anlık bize acıyıp Mayıs tatillerini bir hafta uzatması sayesinde size daha sık bölüm atmaya çalışacam (tabi sınavlarıma hazırlanmamdan zaman kalırsa )
Hadi kendinize iyi bakın, sakın hastalanmayın. Seviyorum sizleri kuşlarım ❤️
