Hayal et: Peter ile aynı okulda okuyormuşsun, Pietro ile New York turuna çıkıyormuşsun, Steve ile görevlere gidiyormuşsun, Tony ile flörtleşiyormuşsun, Loki ile yaramazlıklar yapıyormuşsun, Clint ile bir sürü kavanoz turşu yiyormuşsunuz, Bucky ile s...
Öncelikle en sevdiğim iki Marvel oyuncularının doğum gününü kutlamak isterim. Çok sevgili Chris ve Aaroncım doğum gününüz kutlu olsun. Onları çok seviyorum ve bu bölümü okuyan bütün okuyucularımın da onları ne kadar sevdiğini biliyorum ( e sonuçta sürekli Pietro ile bölüm istiyorsunuz).
İyi okumalar...
Merhaba ben Y/N! Siz hiç bilir misiniz sevgilin, aynı zamanda menajeri olduğun adamın, ve en yakın arkadaşının aynı gün doğum günü olmasının telaşını? İşte ben bilirim çünkü bunu her sene yaşıyorum. Ama bu sefer şanslıyım. Neden mi? Çünkü sevgilim, yani Chris ve kankam Aaron aynı projede yer alıyorlar o yüzden set sonu ikisinin doğum gününü aynı anda kutlayabilicez ve bu beni rahatlatmıştı.
Bir saat önce Chris ve Aaron çekime girdiklerinde ben de hazırlıklar için dışarı çıkmıştım. Yiyecek şeyler ve en önemlisi pastayı almam gerekiyordu. Nefise ki pastayı önceden sipariş vermiştik ve sadece onu almaya gitmem gerekiyordu. Her şeyi almıştım ama bir problem vardı. Setin bitmesine tam 30 dakka kalmıştı ve benim yetişmem lazımdı. Elimde ki poşetlerle koşarken hemen boş bulduğum bir taksiye atladım.
- Hoşgeldin ablacım. Nereye gidiyoruz. ( adam ablacım kelimesini Türkçe söylemişti)
- Ablacım mı? (Şaşırmıştım. New York'ta gerçekten bir Türk taksicinin olması biraz garip gelmişti bana) Neyse sen bas ben sana diyicem ( kendimi bir an Türkiye de hissetmiştim o yüzden de Türkçe konuşmuştum ister istemez.)
- Ya ablacım böyle kendi insanımız binince bu taksiye o kadar seviniyorum ki. Bak ablacım bu benim kartım ne zaman taksi lazım olursa beni ara 2 dakkaya oradayım ( adam bana bir kart uzattı kartı alarak üzerinde yazılan ismi okudum. Mahmut mu? Neyse buna fazla takılmıcam yetişmem gereken bir yer var sonuçta)
- Tamam tamam hadi gidelim geç kalıyorum yetişmem lazım ( diye adama ne kadar geç kaldığımı açıklamaya çalıştım)
- Hemen ablacım seni uçuruyorum. 5 dakikaya oradayız merak etme ( bu dediğinden sonra adam gaza basmıştı. Tam anlamıyla birazdan havalanıp uçucaz gibi hissetmiştim. Hemen kemerimi takarak pastayı da diğer kemer ile sabitleştirdim.)
Bir kaç dakika "uçmamızdan" sonra birden durduk. Hayır gelmemiştik trafiğe takıldık. Trafik ilerlemiyordu ve fazlasıyla uzundu. Saatime baktığımda 20 dakika kaldığını fark ettim. Bu trafik hemen çözülmezse kesinlikle yetişemicem.
Ben şimdi ne yapıcağımı düşünürken birden telefonum çaldı. Scarlett arıyordu.
- Alo, efendim Scarlett?... Trafiğe takıldım ama yetişicem... Tamam sen biraz oyalarsın onları... Hadi. ( telefonu kapatıp taksiciye döndüm.) Abi bir şey yap çıkar bizi burdan
- Ablacım sen merak etme ben hemen çıkarıyorum bizi burdan. ( ben daha nasıl olacağını soramadan adam arabayı kaldırıma sürmeye başladı. Adam resmen arabanın altını pert etmişti.)
- Abi sen ne yaptın ya? ( şaşkınlıkla ağzım açık kalmıştı)
- Ablacım ben dedim ama bizi burdan çıkarıcam diye.
- Aslansın be Mahmut.
Çok geçmeden sete varmıştı. Hatta daha 10 dakkam bile vardı hazırlıklar için. Hemen taksiye ücretini ödeyerek poşetleri alıp arabadan indim. Beni Aaron'un menajeri karşıladı. Birlikte poşetleri odaya götürüp hazırlığa başladık bile. Biz hazırlıkları bitirmiştik ama Chris ve Aaron'un sahneleri biraz uzamıştı o yüzden daha zaman vardı.
- Hadi pastayı da getir de mumlarını koyalım. (Dedi Aaron'un menajeri )
- Tamam. Nerde pasta? ( diye sordum çünkü pastayı hatırlamıyordum nereye koyduğumu )
- Bilmem sen de değil miydi? ( diye sordu ve o an hatırladım ben pastayı taksiden indirmedim. Eyvah. )
- Pasta takside kaldı ( diye panikle bağırdım. Hemen acele ile çantamı alarak içinden Mahmud'un vizite kartını bularak onu aradım.)
- Mahmut pastam arabanda kalmış hemen geri dönmen lazım. ( telaşlı ses tonumla ona durumu açıkladım. )
- Tamamdır ablacım. Sen merak etme hemen pastanı sapasağlam sana getiriyorum. ( telefonu kapatıp setin durumunu kontrole gittim. Set nerdeyse bitiyordu. Davet ettiğim insanlar ise gelmiştiler bile. Ah Mahmut nerde kaldın)
Ben söylenerek dışarda beklerken Mahmut sonunda gelmişti. Hemen arabanın arka kapısını açarak pastayı çıkarttım.
- Abla pastan valla çok uslu, güzel güzel oturdu hiç yaramazlık yapmadan. ( şimdi hiç şakaya ayıracak vaktim yoktu be Mahmut)
- Çok teşekkür ederim Mahmut.
- Rıca ederim ablacım ne zaman yardım gerekirse ara.
Koşar adımlarla giderken setin gittiğini ve Chris ile Aaron'u sürpriz düzenlediğimiz salona giderken gördüm o yüzden hızla başka bir odaya girerek Aaron'un menajerini aradım. O bana mumları getirmişti. 40 ve 31 sayılı mumları pastanın üzerine sağladıktan sonra üzerinde "happy birthday Chris and Aaron" pastayı elime alarak salona girdim.
Herkes ikilinin doğum günlerini kutlarken bir anda bütün dikkatlerini bana verdiler. Ben ise önümde açılan yolda iki elinle tuttuğum pasta ile onlara taraf yürüdüm. Pastayı masaya koyarak dilek tutup üflemelerini istedik. Her ikisi de mumlarını üfledikten sonra herkes alkışladı. Be önce Chrise sarılıp doğum gününü kutladıktan sonra Aarona da dönüp sarıldım.
- İyi ki doğdunuz hayatımda ki en güzel iki erkek. İyiki varsınız ( ikisinin de ortasına geçerek kutladım bu iki muhteşem adamı)
- Sen de iyiki varsın fıstık ( Aaron yanağımdan makas alarak söyledi ve sonrada diğer arkadaşlarının tebrik sözcüklerini duymaya gitti )
- Bunları sen mi organize ettin? ( diye sordu Chris tek kolu ile beni kendine doğru çekip sararak)
- Bir bilsen nasıl atraksiyonlu geçti. Sizin o oynadığınız filmden daha aksiyonluydu benim günüm.
- Nasıl yani? Ne oldu ki?
- Sonra bir ara anlatırım. ( diyerek geçiştirdim)
- İyiki hayatımda senin gibi muhteşem bir kadın var ( diyerek bana taraf eğilerek bir öpücük bıraktı)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadaşlar aslında Aaron için de bir hikaye yazacaktım ama bu hikayeyi yazarken hem yoruldum hem de zamanım kalmadı artık başka bir zaman Pietro için bir bölüm yazarım ödeşmiş oluruz.
Hadi kendinize iyi bakın. Sizi seviyorum kuşlarım 💖
