Sen Tony sayesinde Bucky'nin eski fotoğraflarını bulmuştum ve laboratuvarda onlara bakıyordun. Sonra birden kapı açıldı ve içeri Bucky girdi.
- Ne yapıyorsun sen orda? - diye sordu Bucky yanina yaklaşarak.
- Eski fotoğraflarına bakıyorum - dedin gülerek.
O da yanına gelip seninle birlikte bakmaya başladı.
- Ya Bucky senin eskiden saçın kisaymiş - dedin saçı kısa olan bir fotoğrafına bakarak
- Evet öyleydi - dedi
- Kısa saç daha çok yakışıyor sana - dedin sen de
- Ben saçımı böyle daha çok seviyorum - dedi.
Sen kafanı Bucky'ye çevirerek yüzüne kocaman korkutucu bir gülümseme yerleştirerek ona baktın.
- Hayır Y/N! Hiç düşünme bile - dedi Bucky ne demeye çalıştığını anlayarak
- Buck, lütfen - diye ısrar etmeye başladın
-hayır dedim Y/N. Asla! - dedi Bucky ve çıkışa taraf yöneldi.
- Ya ama Bucky. Lütfen. - diye ardından seslendin ama o gitmişti bile.
~
Bir kaç saat sonraBucky kanepede oturup kahve içiyordu ve sen de gelip yanına oturdun ve sırıtarak ona baktın.
- Hayır Y/N - dedi sana bakmadan
- Ya Bucky lütfen ama - diye ısrar etmeye devam ettin.
- Neye hayir? Ne oluyor ? - diye sordu Clint yanda ki koltukta oturup televizyon izlerken.
- Ya Bucky saçlarını kesmeme izin vermiyor - dedin şikayet ederek
- Clint al şu kardeşini başımdan - dedi Bucky artık bıkmış bir ses tonuyla.
- Kardeşimi üzme Barnes eğer arninda bir okla dolaşmak istemiyorsan - dedi Clint
- Ailecek mı manyaksiniz siz? - diye sordu Bucky.
- Oylama yapalım - dedin birden aklına bir fikir gelerek. - evet hadi oylama yapalin ben herkesi çağırırım.- dedi ve yukarı çıktı.
Önce Peterin odasına girdin
- Hey Peter eğer oyunu benim tarafıma kullanırsan sana MJ ile romantik bir yemek ayarlarım. Diye bir rüşvette bulundun. Peter biraz düşündükten sonra kabul ettin. Sen onun odasından çıkıp Pietronun odasına geçtin.
- Piet eğer oyunu benim tarafimda kullanırsan ben den sana temiz bir $20. Ha? Ne dersin?
Petro biraz düşündü ve "40" dedi ellerini göğsünün altında birleştirerek. Sen ona sınırlı gözlerle bakarak cebinden bi $20 daha çıkartın. "tamam" dedin ve çıktın.
~
Bir kaç dakika sonra hepiniz salonda toplandiniz.
- evet, şimdi konumuz Bucky'nin saçları. Kestirsin diyenler el kaldırsın! Dediğinde Natasha, Clint, Tony ve Peter el kaldırdı seninle birlikte. Sen şaşkın gözlerle Pietroya bakıp neden elini kaldirmadigini anlamaya çalıştın.
- Tamam, kestirmesin diyenler el kaldırsın!. Dediğinde Steve, Bruse, Wanda, Thor, Pietro ve kendisi Bucky el kaldırdılar.
Sen sınırlı gözlerle Pietroya baktın.
- Nasıl yaparsın bunu? Diye bağırdın Pietroya.
- Bucky bana $70 verdi. Dedi koltukta yayılarak.
- Bu haksızlık. Dedin Bucky'ye dönerek.
- Sen kendini çok mu akıllı sandın? Asıl senin yaptığın haksızlık. Ve evet ben kazandım saçlarım kalıyor. Dedi Bucky ve bahçeye çıktı.
- Bu iş burda bitmedi. O saçlar gidicek. Diye bağırdın ardından.
~
- Hadi gel - dedin şişelere ateş eden Bucky'ye matlari göstererek - ben kazanırsam saçların gider sen kazanirsan, ne istersen - dedin
Bucky senden kurtulmanın tek yolu bu olacağını düşünüp hemen kabul etti. Matlarin üzerine çıkıp dövüşmeye başladınız. Sen çok iyi dayaniyordun ama Bucky baya sertti. 40 dakkanin ardından Bucky Seni yere sermişti. O kadar yolmuştun ki kalkmaya gücün yoktu.
Bucky Sana elini uzattı yardim etmek için ama sen onun yardımı olmadan yerden kalktı.
- Tamam kazandın. Ne istersen yapicam. - dedin yenilgiyi kabul ederek.
Bucky hiç bir şey demeden sana yaklaştı ve belinden kavrayıp kendine çekip dudaklarına yapıştı. Ve ardından hiç bir şey demeden içeri girdi. Sen ardından kısık gözlerle bakarak "Bunun bedelini ödeyeceksin Bucky Barnes. O saçlar gidecek" diye fisildadin ve şeytani bir gülümseme takindin.
~
Gece 3:26 ve sen sessizce Bucky'nin odasına girdin. Uyuyordu. Çok sessizdin uyanmasın diye.
- Bakalım şimdi nasıl karşı çıkacaksın Bucky - dedin ve elinde ki makası Bucky'nin o çok sevdiği saçlarına götürdün.
Hiç acımadan saçlarını kestikten sonra yine yavaşça odadan çıktın ve kendi odana gittin.
~
Sabah 8:38 ve sen aşağıda kahvaltı hazırlarken yukardan çok sesli bir şekilde söylenen kendi ismin duydun. Galiba bu Bucky di. Uyanıp saçlarının halini görmüş olmalı. Sen bunu anlayınca kahkaha attın.
- Y/N sen bittin, ben de senin saçını kesip kırmızıya boyamazsam benim ismim de Bucky değildir. - dedi Bucky merdivenlerden inerek.
Sen onun sesini duyunca hemen bahçeye çıkıp koşmaya başladın o da seni kovalamaya.
______________________________________
Merhaba arkadaşlar burada bı reklam yapmak istedim. Bucky hakkında yeni bir kitaba başladım (aynı zamanda Steve'in hakkinda da oluyor o). Yani isteyenler ve merak edenler okuyabilir. Kitapta 4 en yakın arkadaşın 75 yıl sonra tekrar kavuşması ve aksiyon dolu hayatları anlatılıyor. Merak edenleri profilime alalim.
Seviyorum sizleri kuşlarım 💗. Hadi öptüm 😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel ile hayal et
RandomHayal et: Peter ile aynı okulda okuyormuşsun, Pietro ile New York turuna çıkıyormuşsun, Steve ile görevlere gidiyormuşsun, Tony ile flörtleşiyormuşsun, Loki ile yaramazlıklar yapıyormuşsun, Clint ile bir sürü kavanoz turşu yiyormuşsunuz, Bucky ile s...