Sen Wolfgang Von Strucker'in kızsın. Baban hydraya çalışan kötü bir bilim adamı olunca hayatın pek de tatlı olmuyor. Sen de o babanın üzerinde deneyler yaptığı kişilerden biri olmuştun.
Sen ve Maxsimoff ikizleri şansliydiniz, tabi buna ne kadar şans denilebilirse, sadece güç sahibi değil hayatta kalmayı da başardınız. Sana düşen güç - elektrik idi.
Zakovia olayından sonra baban seni hydranın Teksas daki merkezine yolladı eğitim alman için. Orda seni gücünü kontrol etmeni ve dövüş tekniklerini öğrettiler, tabi beynini yıkamayı da unutmadılar.
Sen tabi ki de bunca şeylere dayanamazdin eğer Grant olmasaydı. Grant hep senin yanındaydı ve sana gücünü kontrol etmene yardım etti. Sinir krizleri geçirdiğinde veya kabuslar gördüğünde Grant seni sakinleştirirdi.
2 yıl eğitiminden sonra seni ilk görevine yollama kararı aldılar. Sana kod adı olarak, demir silah anlamına gelen Telum ismini verdiler.
Ve işte 2 yıl sonra ilk defa dışarı çikacaktin.
"Telum, ilk görevine hazır mısın?" Diye sordu Grant sana hazırlanmana yardım ederek."Hazırım, gerçi biraz heyecanlıyım ama" diye cevap verdin karşında ki tek arkadaşına.
"Korkma başaracağına eminim. Görevin gizlice New York'ta ki Octus şirketine girip yeni bebek implantıni çalmak. Bunu çok hızlı bir şekilde yapman lazım, operasyonun sonunda bütün bilgileri yakman gerekiyor. Bunları yapman için seninle birlikte 15 askerimiz de gelicek ve sadece 30 dakikan var. Sana güveniyorum" diye görevini anlattı Grant ve sonunda da elini tutarak ve gözlerine bakarak sana güvendiğini söyledi.
Ona bu kadar yakın olmak kalbinin delice atmasına yetiyordu bile. Bu duygunun ne olduğunu anlayamiyordun, çünkü hydra da duygulara yer yoktu ama bu hissettiğin çok güzeldi.
"Teşekkür ederim yanımda olduğun için" dedi kısık bir ses tonuyla.
Grant bir kaç adım gerileyip silahını uzattı sana. "Araba sizi gizli çıkışta bekliyor olacak. Başarılar diliyorum" dedi. Sen de silahı alıp kafanla onaylayıp kapıya yöneldin."Ari!" Diye seslenerek seni durdurdu. İkinizde senin ismini bilmediğiniz için Grant sana Ariela diye sesleniyor çünkü Telum isminin senin için çok sert olduğunu düşünüyordu.
Sen kapıyı açmak isterken Grant'in seslenmesiyle arkanı dönüp konuşmasını bekledin. Grant bir kaç adım atarak sana yaklaştı ve belini kavrayarak kendine çekip dudaklarına yaklaştı ve nefesini keserek dudaklarını dudaklarinla buluşturdu. Kısa ama unutulmayacak öpücüğün ardından "Kendine dikkat et" dedi ve elini belinden çekerek bir kaç adım geriledi.
Sen hala şoktayken kapının açılması ile kendine geldin. Askerlerden biri yola çıkmak için seni çağırdığında sen de son bir kez Granta baktıktan sonra asker ile çıktın.
~
Uzun bir yolculuktan sonra binanın girişinde toplanmıştıniz. Sen önden girip resepsiyona geçtin ve sekreterle konuşurken gücünün yardımıyla güvenlik kameralarını devre dışı bıraktın ve ajanlara işaret verdin.
Sen 21 kata çıkıp gereken odanin kapısını kırıp içeri girdin. Odada oturan yönetici korkarak silahını sana taraf doğrultu ama sen kolaylıkla silahı başka bir tarafa attın.
Adamın boynuna yapışarak adamı masanın üzerine yatırıp "İmplant nerde?" Diye sordun sert çıkan ses tonunla.
"Siz de kimsiniz?" Diye sordu adam titreyen sesiyle
"Sana bir soru sordum" diye bağırdın adamın boğazını sıkarak.
"Orda kasada. Ama şifresini bilmiyorum, sadece sekreter biliyor" dedi adam korkutan titreyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel ile hayal et
RandomHayal et: Peter ile aynı okulda okuyormuşsun, Pietro ile New York turuna çıkıyormuşsun, Steve ile görevlere gidiyormuşsun, Tony ile flörtleşiyormuşsun, Loki ile yaramazlıklar yapıyormuşsun, Clint ile bir sürü kavanoz turşu yiyormuşsunuz, Bucky ile s...