BAŞLANGIÇ TARİHİNİZ
Şu an sabah saat 07.00 ve ben sabah sporumu yapmıştım. Eve dönüş yoluna geçmiştim artık. 2 aydan beri izindeydim, bugün yeni görev yerime gidecektim artık. Kendimi eskiye nazaran daha iyi hissediyordum aslında öyle bir şey de yoktu sadece annem ve babam daha fazla üzülmesin diye bir çeşit maske oyunundan ibaret.. Yoksa acım hala taze asla gitmiyordu olanlar gözümün önünden ve sadece intikam için yanıp tutuşuyordum. O gün geldiğinde bana yalvaracaklar ama benim merhametim olmayacak. Ne zaman yaklaştığımı anlamadığım evin yolundan bakkalın olduğu bir alt sokağa saptım. Sezgin abi sabah namazını kıldıktan sonra açardı dükkanı bu yüzden beklememe gerek yoktu. İçeri girdim.
-Selamünaleyküm Sezgin abi.
-Ve aleykümselam hoş geldin kızım.
-Nasıl gidiyor iş güç Sezgin abi bir yaramazlık yok ya.
-Allah a şükür ki yok kızım, sen nasılsın?
-(Derin bir iç çektim ) Daha iyiyim.
-Geçmiş olsun kızım kendinize dikkat edin siz bizlere lazımsınız. dedi
Tabii ya o benim yaralandığımı biliyordu çünkü böyle bir olayı herkese anlatamazdım annem ve babam bile detayı bilmiyordu. Bir yandan etrafta göz gezdirerek konuştum
-Eyvallah abi ben şu listedekileri alayım.
Kafa sallayıp listeyi aldı, o arka rafların olduğu bir yere giderken ben de abur cubur reyonundan en sevdiğim çikolatayı aldım . Sezgin abi ellerinden ürünleri bıraktı ve aldığım çikolatayı görünce gülümsedi .
-Size hep küçükken bu çikolatalardan verirdim, ahhh hey gidi günle hey artık kimse kalmadı . Bir tek arada Nur u görürüm o da size giderken uğrar bazen.
Aklıma gelen geçmişle gülümsedim.
-Doğru ,eskilerden kimse kalmamış . Borcum ne kadar bu arada ?
-62 lira tuttu.
Parayı telefon kılıfımın arkasından çıkarıp verdim. Paramın üstünü de aldıktan sonra hayırlı işler dileyip çıktım dükkandan. Anahtarlarımı çıkarıp kapıyı açtım . Annemler uyanmadan onlara güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım ama ilk önce bir güzel duş alayım. Kendi odama çıktım siyah dizleri yırtık kot bir pantolon , siyah beyaz kareli gömlek , beyaz kalın askılı atlet ve iç çamaşırlarımı aldım. Banyoya ilerledim ve sıcak suyu açtım. Suyun beni mayıştırmasına izin vermeyip hızlıca yıkandım. Kurulandıktan sonra kıyafetlerimi giymeye başladım. Beyaz askılımı tam giyecektim ki aynada sol tarafımda karnımda olan iz dikkatimi çekti. Ellerimi yaranın üstünde gezdirdim . Gözlerimi sıkıca yumdum sanki o anları zihnimden kovmak istercesine. Hızlıca tişörtü üstümden geçirdim. Kafamı hızlıca iki yana salladım normalde olsa şu an bir sigara yakar olanları düşünürdüm ama bugün olmaz , bugün gidecektim annem ve babamın akıllarının ben de kalmaması için iyi gözükmeliydim. Odama girdim saçlarımı kurutup ördüm , yandan da bir kaç tutam çıkardım. Saat 07.45 olmuştu. Kahvaltıyı hazırlamak için yavaştan aşağıya indim. Çay suyunu koydum o sırada buzdolabından kahvaltılıkları çıkardım . Menemen malzemelerini de tezgaha çıkarttım. Domatesleri , biberleri soğanları bıçağımdan geçirdim sonrasında sırasıyla yağladığım tavaya attım. Kızdırdığım tavaya da soyduğum 2 patatesi de attım. Dünden kalan poğaçaları da 1,2 dakika ısıttıktan hemen sonra menemenin yumurtasını kırıp bir kaç dakika çevirdikten sonra altını kapattım. Altın gibi kızaran patateslerimi de aldıktan sonra artık herkesi kaldırmaya hazırdım. Hemen annemlerin odasına doğru yöneldim kapıyı yavaşça açtım . Koğuş kalk, kalk, kalk diye bağırdım. Annem korkudan sıçramış mahmur mahmur gözlerle bana bakarken babam ise hazır ola geçmişti. Bu hallerine istemsizce gülümsedim .
-Allah seni ne yapmasın eşek sıpası korktum burada insan böyle mi uyandırılır ?(elini kalbinin üstüne götürdü )
Babama döndüm" tekmil ver istiyorsan bir de babacım ?"
-Kızım kaç yaşında adamım insan böyle uyandırılır mı , sen beni kalpten mi götürmek istiyorsun?
-Ama babacım bir de iyi yanından bak askerlik anıların canlanmıştır ayrıca ne yaşlanması bakayım maşallah taş gibisiniz (kulağımı çekip tahtaya vurdum Allah korusun manasında )hadi kahvaltıya gelin soğuyacak dedim ve odalarından ayrıldım .
Çok geçmeden aşağıya indiklerinde çayları doldurmaya başladım.
-Vay benim kızımda böyle mahretler var da şimdi mi haberimiz oluyor ? dedi annem
-Valla her şey mükemmel görünüyor dedi babacım
-E hadi artık başlayın yemeye iyice soğuyacaklar . dedim
Bir yandan kahvaltımızı edip bir yandan da annemin gün dedikodularını dinliyorduk. Bir anda söyleyecektim hiç mırın kırın etmeden.
-Anne baba ben gidiyorum . dedim
Önce bir kaç dakika sessizlik oldu . Annem
-Nereye gidiyorsun? dedi .
-Biliyorsunuz ki bundan 2 hafta önce bana bir zarf geldi. yeni görev yerim belli oldu ve ben Hakkari de ki bir özel kuvvetler timine katılacağım.
-Ne zaman yola çıkacaksın . dedi babam işleri zorlaştırmazdı bu beni mutlu eden yanıydı endişesini elbette belli ederdi ama anneme göre daha az..
-Bugün yola çıkacağım hatta kahvaltı bittikten sonra.
-Neden önceden haber vermedin de böyle son dakika söylüyorsun ? Zaten ben neden anlamadıysam zarfi dedi annem
-Böylesinin daha iyi olacağını düşündüm anne
Hemen gözleri dolmuştu işte bu durumu sevmiyordum. Kahvaltımıza devam etmiştik ama kimsenin iştahı kalmamıştı. Kendi odama ilerledim bavulumun içine kıyafetlerimi doldurmaya başladım . Kıyafetlerimi yerleştirdikten sonra minik el çantası gibi bir şeye kişisel eşyalarımı koydum . Sonrasında baş ucu komidinin çekmecesini açtım eski timimle olan fotoğraf albümünü de valizime koydum. Duvarıma baktım orda da da fotoğrafımız vardı usulca gezdirdim parmaklarımı fotoğrafta . Burada eski görev yaptığımız karakolun bahçesinde kar topu savaşı kardan adam vs yapıyorduk . O günü hatırlayınca istemsizce gülümsedim .
BU İLK HİKAYE YAZIŞIM OLDUĞU İÇİN HATALARIM OLABİLİR EĞER HATAM VARSA AFFOLA EĞER BEĞENDİYSENİZ OYLAMAYI VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN
YUKARIDA KIZIMIZIN GİYDİĞİ KIYAFET MEVCUTTUR
HİKAYEMİZİN GERÇEK KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR (YANİ SADECE ASKERİYE ).D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURALSIZIN HİKAYESİ
AçãoÜsteğmen Beliz Asena Demirtürk ün hikayesine hazır mısınız? O dağların korkulu rüyası KURALSIZ. Geçmişinde yaşadığı acı gerçeklerden sonra kendini toparlamaya çalışan kızımız bakalım gittiği yerde neler olacak? yeni tanıştığı timi onu nasıl karşılay...