Aşağıya indiğimde babam ve annem kapıya yakın tarafta ayakta duruyordu. Yanlarına doğru ilerledim bavulumu kapıya doğru ittim. Anneme kollarımı açtım hemen sarılmıştı, kokusunu iyice içime çektim. Ne kadar telefondan görüşecek olsak da kokularını telefondan alamayacaktım. Sıkıca sarıldıktan sonra babama açtım kollarımı ona da sıkıca sarıldım, babam yine yapmıştı işte saçlarımı okşamıştı. Babamın saçlarımı okşaması çok hoşuma giderdi. Babamdan ayrılıp kapıya doğru yöneldim, bavulumu kenara çekip kapıyı açtım. Arabanın anahtarına bastım, kilitleri açılan arabamın(land rover) bagajını açtım. Bavulumu yerleştirdikten sonra bagajı kapattım. Arkama döndüğümde annemin inci tanelerini akıttığını gördüm. Yanına yaklaşıp ellerimi omuzuna koydum.
"Ama anne yapma böyle ağlama beni de üzme." dedim
Annem" Ne yapayım ki kızım gidiyorsun oralara tehlikeli görevlere sana da bir şey olacak diye aklım çıkıyor."
Babam" Sen bakma kızım bize aklın bizde kalmasın bir de orada bizi düşünme."
Annem" Kendine çok dikkat et tamam mı?"
"Merak etme anne benim elimde armut toplamıyor ben de koskoca ÜSTEĞMEN BELİZ ASENA DEMİRTÜRK üm. Ben KURALSIZIM. Onlar benden korkmalı bence." kuralsız ismini duyduklarında yaşadıkları şok aklıma gelince dudağımın kenarı keyifle hafif kıvrıldı, tehlikeli bir gülümsemeydi altında çok şey barındıran.
Ben kuralsızım, kuralsız derken de emirleri dinlemiyorum manasında değil. Tamam emirleri dinlemediğim zamanlar illaki oldu ama kuralsızlık başka bir şey. Bana kuralsız denmesinin de ayrı bir hikayesi var ama bu lakap da çok kullanılmaz ve kim olduğu bilinmez yeni timden de saklayabileceğim kadar saklayacağım kısaca kuralsızın ortaya çıkması gerektiğinde tanıyacaklar beni. Kuralsızın kuralları oynandığı zaman yine tepem atmıştı benden haber alınamamış ve Ankara karışmıştı. Omuzu kalabalık olanlardan iyi azar yemiştim. Bulunduğum bölgede tek başıma dağa çıkmış halledilmesi gereken ve bizi oyaladıkları meseleyi kökten halletmiştim içerde hain vardı o oyalamıştı bizi. Kısacası damarıma basarlarsa kelleleri uçar da denebilir.
Annem bu gülümsemeden korkmuştu deli bir asker olduğumu biliyorlardı. Annemi kendime çekip iyice sarıldım sonrasında babama dönerek ona da tekrardan sıkıca sarıldım
"Allah a emanet olun, kendinize dikkat edin."
Babam" Sen de kızım varınca ara bizi."
Kafa sallamakla yetindim ve arabama doğru ilerledim. Kapıyı açtım koltuğa oturduktan sonra tabancamı torpidoya koydum. Arabayı çalıştırıp emniyet kemerini taktım. Aynadan anneme baktığımda iyice ağlaması şiddetlenmişti kornaya bastım. Arkamdan el sallarlarken camdan elimi çıkarıp ben de salladım.
Mahalleden çıktıktan sonra telefonumu çıkarıp arabaya bağladım. NURUM yazan yazıya dokundum. Telefonu açmasını bekledim büyük ihtimalle ya uyuyordu ya da nöbeti varsa hastanedeydi. Telefonu tam kapatacakken açıtı.
Nur" Ooo siz beni arar mıydınız Beliz hanım?"
"Şu an ne yapıyorum başka biriyle mi konuşuyorum?"
"Geri zekalı öyle demediğimi biliyorsun"
"Her neyse sen neredesin?"
"Hastaneden çıkacağım şimdi ne oldu?" Ah benim kibar arkadaşımm(!)
"İyi bekle seni almaya geliyorum 10 dakikaya ordayım."
"Tamam bekliyorum."
Hastaneye doğru sürmeye başladım. Açıkçası Nur u çok özlemiştim uzun zamandır görüşmemiştik. Hastanenin önüne geldiğimde Nur u aradım fazla meşgul etmemeliydim burayı. Aşağıya inip arabanın önüne yaslandım. Nur kapıdan bir kaç kişiyle çıktığında gülümsedim. Hemen yanıma gelip sarıldı ben de sarılışına karşılık verdim. Ayrıldıktan sonra hemen arabaya bindik. Nur konuşmaya başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURALSIZIN HİKAYESİ
AçãoÜsteğmen Beliz Asena Demirtürk ün hikayesine hazır mısınız? O dağların korkulu rüyası KURALSIZ. Geçmişinde yaşadığı acı gerçeklerden sonra kendini toparlamaya çalışan kızımız bakalım gittiği yerde neler olacak? yeni tanıştığı timi onu nasıl karşılay...