KURALSIZIN HİKAYESİ

öpücük

  Bir çok bakış dönerken, general de bana dönmüştü. Elimdeki kutunun kapağını açıp generalin ayaklarının dibine düşen Baran ın kafasına baktım sonra generalin şaşkın gözlerine. Elimde ki flaşı ve Anka nın elinde tuttuğu bir kaç kağıdı vermesiyle sadece hazır ol da bekliyordum.

General" Beylik tabancanı ve askeri kimlik kartını bırak sınırsız süre görevden uzaklaştırıldın yüzbaşı ve timinde bir hafta göreve çıkmayacak."

Yanımdan geçip giden general ve albaya şaşkınlıkla baktım. Olduğum yerde dikilip sadece arakalarından bakakalmıştım. Tamam görevden uzaklaştırılacağımı biliyordum ama timim neden görevden bir hafta uzaklaştırılıyordu? 

Time döndüm. Hepsi ne olduğunu soran gözlerle bana bakıyorlardı. Sinirden gözümden bir damla yaş süzülürken kimse görmeden hemen sildim. 

Cihan "Tim, hazırlanın dışarıya çıkacağız."

Tim olduğu yerde dikilirken" Hadi ne bakıyorsunuz? Odanıza gidin ve hazırlanın." 

Tim ve diğer askerler giderken bahçede sadece ben, Anka, Emir ve Cihan kalmıştık.

Cihan daha fazla dayanamayarak bana sarılırken ben de ona sarıldım. Bir süre sarılıp çekildikten sonra Emir de sarılmıştı.

Anka" İlk önce odana çıkalım, sen bir duş al, kimliğini teslim et ardından hep beraber bir yere gidip konuşalım." 

Kafamı sallayıp bir kolumu Anka nın omuzuna attım. 

Odama geldiğimde kapıyı açıp temiz çamaşırlarımı alıp banyoya ilerledim. Ilık suyu açarken tenime değen her su zerresi boğulmamam neden oluyormuş gibiydi. Yavaşça olduğum yere çökerken vücudumdan akıp giden kana baktım. Suyla akıp giderken çok güzel bir renk oluyordu. 

Daha fazla oturmayarak keselenmeye başladım. Tenime keseyi fazla bastırdığım için tarhiş olurken keseyi yerine bıraktım. Suyun altında son bir kez durulanıp havluma sarıldım.

Kendimi kuruladıktan sonra siyah deri pantolonumu ve siyah ince kazağımı giymiştim. Kazağımı içime sokup banyodan çıktım. Beni bekleyen Anka önce saçlarımı taramış ardından kurutmuştu. Kuruttuktan sonra alttan bir at kuyruğu yapmıştı. Ona dönüp teşekkür ettim ve isterse banyo yapabileceğini söyledim. O da bu teklifimi kabul ederken dolabımdan bir kaç parça eşya alıp girmişti. Ne de olsa o kadar kirlenmiştik.

Banyoya girmeden önce saçımdan çıkardığım Cihan ın bilekliğini bileğime taktım. Ankayı beklerken biraz yatağıma uzandım. 

O da işlerini halledip geldiğinde hazırdık.

Anka ve ben albayın odasına gidiyorduk. Üst kata çıkıp albayın kapısın önünde durduk.

Anka" Seni burada bekliyorum, sakin ol tamam mı?"

Kafamı sallayıp derin bir nefes alarak kapıyı tıklattım. İçerden gelen albayın gür "GEL" sesiyle kapıyı açıp içeriye girdim. Ardımdan kapıyı kapatırken hazır ola geçtim. 

Albay" Beliz Asena Demirtürk, üstüne zimmetli eşyalarını bırak."

Beyliğimi ve askeri kimlik kartımı verirken konuştum" Yaptığımın cezası elbette olacaktı bunu biliyorum fakat Umut timi neden bir hafta uzaklaştırma aldı?"

General" Tim arkadaşlarından haberdar olmadıkları için."

"Benden siz bile haber alamazken onların haberdar olmasını nasıl bekleyebilirsiniz?"

General" Çıkabilirsin." Cevaplamaya bile tenezzül etmemişti.

Daha bir şey demeyerek kapıya doğru yönelerek açtım ve hızlıca dışarıya çıktım. Beni dinlememeleri sinirlerimi bozuyordu. Kapıda bekleyen Anka oturduğu yerden kakıp yanıma gelirken aşağı indik.