KURALSIZIN HİKAYESİ

timle yemek

Helikoptere bindiğimizde oturduğum koltuğa kafamı yasladım. Helikopter sonunda durmuş, silah odasına adımlıyorduk. Herkes silahlarını, hücum yeleklerini çıkartırken ben daha hızlı davranmaya çalıştım çünkü kolumdaki ağrı iyice kendini hissettirmişti. Tam çıkacakken

Cihan yüzbaşı" Nereye asker, bekle."

Ne yani biraz sonra hesabını sorsan ölür müydün? Yüzbaşıya dönüp hazır ola geçtim. 

Cihan" Yarım saat sonra odama gel bu yaptıklarını kon-"

Sözünü yarım kesmesiyle kolumu tutması bir olmuştu. Koluma yaptığı baskı ile derin bir nefes verdim. 

Cihan "Nasıl becerdin bunu?"

"Tepeden inerken oldu komutanım."

Cihan" SELİM, üsteğmenin koluna bak hemen."

Selim yerine koyacağı sağlık kitini alıp yanıma gelirken ben de arkamdaki dolaba yaslanarak yere çöküp oturdum. Başımda dikilen gözlerinden ateş fışkıran adama baktım.

Cihan "Neden yaralandığını söylemedin."

Sorduğu soruya omuz silkmekle yeltendim. Bu sefer o da dizlerinin üzerine çöküp dibime kadar girip yüzüme tısladı "Bugün sabrımı aşırı zorluyorsun."

Selim yanıma gelmiş o da diz çökmüştü daha rahat bakabilmesi için üniformanın üstünü çıkardım. Yeşil yarım kollu tişörtümle kaldım. 

Selim kolumu nazik bir biçimde tutup yaranın etrafını temizlemeye başladı. 

Selim" Komutanım dikiş atılması lazım ama yine de hastaneye gitmekte fayda var. Kasları zarar görmüş olabilir çok derin sıyırmış."

Cihan" O zaman sar kolunu hastanede diksinler. (bana dönüp) Dayanabilir misin?"

"Dayanabilirim." Selim kolumu sarmaya başlamıştı.

Cihan" O zaman tim siz gidin dinlenin bi-"

Oğuz" Komutanım biz de gelelim hastaneye oradan çıktıktan sonra bir yere oturup yemek yeriz."

Cihan" Tamam o zaman herkes on dakika içinde bahçede olsun."

Selim kolumu sardığında ayağa kalktım. Odama gidip dolabımdan siyah pantolon, siyah tişört ve gri hırkayı hemen üzerime geçirdim, arabamın anahtarını da cebime attım ve aşağıya indim. Herkes aşağıdaydı. Bir tek yüzbaşı eksikti. En sonunda o da gelmişti arabanın anahtarını uzatıp ona verdim. O bana bön bön bakarken içimden ne vardı da şıp diye anlasan diye geçirdim. 

"Komutanım bir arabaya 7 kişi mi binelim?"

Cihan cebinden anahtarı çıkarıp Kerim e fırlattı, Kerim anahtarı havada kaptığında "Bizi takip edin." dedi

O sürücü koltuğuna ben de öndeki yolcu koltuğuna oturduğumda konuştum.

"Kolum yaralı olmasaydı asla arabamı kullandırtmazdım."

O bu dediğimi duymazdan gelerek "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu.

"İyiyim sadece başım çok feci dönüyor." Kafamı cama yasladım.

Cihan" Bugün yaptığın o hareketler neydi? Bir de haritada yer işaretlerken ki söylediğin isimler?"

"Bu başka bir günün konusu komutanım."

Cihan" Sivildeyiz bana komutanım demene gerek yok."

"Peki kom- Cihan"

Cihan" Yaptığın hareketleri albaya anlatmadım ama benim bir haftalık evrak işlerimi sen yapacaksın anlaştık mı eğer yapmazsan albaya söylerim."