"Hayalleriniz ile gerçekler arasındaki mesafeden korkmayın. Hayal edebiliyorsanız yapabilirsiniz."
~ Belva Davis~
Hayatta bazen karşımıza engeller, aşamayacağımızı düşündüğümüz sorunlar çıkar. Bazen çok yorulur, bu sorunları aşamayacağımızı düşünürüz ve hatta bu sorunlar uğruna hayallerimizden vazgeçeriz. Ama unutmamalıyız ki her şeyin bittiği yerde umut başlar...
Eda ve Serkan da bu günlere gelebilmek için bir çok şeyi feda etmişlerdi. Çok acı çekmiş, çok kez dibi görmüşlerdi. Ama hiçbir zaman birbirlerinden vazgeçmemiş, hayalleri uğruna ellerinden gelen ne varsa yapmışlardı ve kısmen de olsa başarmışlardı. Sadece birkaç sene önce Eda'ya Serkan Bolat'la evleneceksin deseler gülüp geçerdi. Ama şu an Serkan Bolat'la evli ve onun çocuğunu taşıyordu.
İşte hayat (aşk) nerden nereye dedikleri bu olsa gerek...
Tatillerinin ikinci gününe çok güzel bir şekilde uyandılar. Eda Serkan'dan önce uyanmış camın önünde o muhteşem kar manzarasına bakıyordu. O kadar uçsuz bucaksız, o kadar güzeldi ki... İçinden bu tatil hiç bitmesin diye geçirdi. Sonra büyük bir sabırsızlıkla güne başlamak için Serkan'ı uyandırdı.
Eda: Aşkım hadi uyan!
Serkan: Ya Eda 5 dakika daha ya!
Eda: Ama babası biz çok acıktık. Değil mi kızım? Evet ben de öyle düşünmüştüm:)
Serkan gülümseyerek kalktı.
Serkan: O zaman hemen kahvaltı yapıp bu güzel günü değerlendirelim prensesim.( Kızına diyor:)
Eda: Hep zaten kızın prensesin. Annesi ne ki? Annesinin ne önemi var? Hiç!
Serkan: Kıskandık mı sanki biraz annesi?:)
Eda: Kim ben mi? Ay üstüme iyilik sağlık!:)
Serkan Eda'nın gönlünü almak için öptükten sonra muhteşem bir gün için hazırlanmaya başladılar:)
Biz de o sırada diğer çiftlerimiz ne yapıyorlarmış ona bakalım:)
Pırıl erkenden kalkmış, hazırlanmış, Engin Bey'in paşa gönlünün uyanmasını beklemişti...
Pırıl: Sevgilim hadi artık ya!
Engin: Ne oldu aşkım ya!
Pırıl: Elinin körü oldu Engin! İki saattir burada seni bekliyorum!
Engin: Tamam aşkım ya kızma kalktım:)
Sen de bu aralar biraz asabileştin sanki. Seni biz bir yumuşatalım:)
Engin Pırıl'ı geri yatağa çekmeye çalışıyordu ama Pırıl fırsat vermedi:)
Pırıl: Beni sen asabileştiriyorsun Engin! 5 dakika içerisinde bu yataktan çıkmazsan asıl o zaman asabi Pırıl'ı göreceksin:)
Pırıl bunları der demez Engin yataktan fırlamıştı. Bugün de hanımcılık kazandı ehehehehhe:)
Pırıl da son zamanlarda bir asabilik vardı. Bakalım sonu neye bağlanacak:)
Erdem erkenden kalkmış, herkes uyurken fırsatı değerlendirmek için Fifi'nin odasına gitmişti. Fifi de hala uyuyordu. Erdem yavaş yavaş yanına uzanınca Fifi aniden uyandı:)
Fifi: Erdem? Ne yapıyorsun sen burda! Ya biri görecek kalksana.
Erdem: Ya Fificim ne zaman sevgili olduğumuzu kabulleneceksin acaba? Görürlerse görsünler banane. Hem Serkan Bey'le Eda niye aynı odada kalıyor da biz kalamıyoruz?!
Fifi: Birincisi biz sevgili olalı daha bir kaç ay oldu Erdem! Ayrıca sen kendini Eda'yla ve Serkan'la mı kıyaslıyorsun? Canım onlar evli, Eda hamile hatırlarsan!
Erdem: Sen de olursun:)
Fifi: Erdemcim bak sabrımın sınırlarını zorluyorsun hayatım! Çek arabanı Çek!:)
Erdem ve Fifi didişirken Melo'nun çığlıklarıyla koşa koşa yataktan kalktılar:)
Seyfi Melo'nun odasına gelmiş Melo da başka birisi sanmış, telaşla bağırıyordu:)
Melo: İMDAAAAAATTTTT! KIZLARRRRR,ENİŞTELEEEERRRR!
Seyfi: Mel...
Melo: Bak yaklaşmasana çok fena olacak!
Eniştem gelsin de göstersin sana gününü!
Seyfi: Melo ben...
Herkes bir an da odaya dolmuştu:) Melo'nun arkası dönük hiç susmadan taramalı tüfek gibi konuşurken Seyfi de "Ben Seyfi'" deneye çalışıyor ama Melo fırsat vermiyordu. O sırada hepsi kahkahalarla gülmeye başladılar.
Melo:Ya ne gülüyorsunuz? Atsanıza adamı dışarıya!
Eda: Melo (gülme sesi)
Melo: Dadam sana yazıklar olsun demek isterdim ama diyemiyorum çünkü hamilesin:)
Fifi ve Ceren size yazıklar olsun.
Fifi: Melo bir arkanı döner misin?:)
Melo arkasını döndüğünde karşısında Seyfi'yi görünce şok oldu:)
Melo: Aaaaa aşkım sen miydin yaa? Kusura bakma! Ay ben seni hırpaladım biraz değil mi?
Seyfi: Melo anlatmama fırsat vermedin ki!
Melo: Ya özür dileriiim. Öpeyim de geçsin:)
Erdem: Uuuuuuu! Çocuğu önce dövdü şimdi de öpüyor:)
Melo: ERDEM!
Erdem: İyi be!
Serkan: Sabah sabah eğlendik. Hazırlanın da kahvaltıya inelim:)
Herkes odalarına dağılmış, hazırlanmış ve kahvaltıya inmişlerdi. Hep birlikte güzel bir kahvaltı yaptılar:)
Engin: Hadi kayağa gidelim Ya! Zaten son günümüz. Onun da tadını çıkaralım:)
Serkan: Siz gidin ben Eda'yla kalıyım.
Eda: Ya hayır Serkan. Ben sizi izlerim terastan. Sen de git sevgilim. Kayağı seviyorsun biliyorum.
Serkan: Ama seni burda yalnız bırakamam.
Eda: Ya kayar gelirsiniz. Hadi aşkım gidin siz. Ben de burdan fotoğrafınızı çekerim:)
Serkan: Tamam sen nasıl istersen:)
Ceren: Hadi o Zaman kayağaaaaaaaa:)))
Hepsi hazırlanıp, kayak takımlarını alıp piste inmişlerdi. Eda da sıcak çikolatasını almış, şöminenin başında onları izliyor, bir yandan da ara ara fotoğraflarını çekiyordu:) Serkan sürekli Eda'ya bakıyor, el sallıyordu:)
Engin: Alllaaah! (Engin yere düşer:))
Erdem:Engin Bey noldu ayağınızı kaydırdılar sanırım:) Hahahahha
Engin: Sen kendine bak Erdemcim. Dikkat et de birileri senin ayağını kaydırmasın:)
Tam o sırada Melo hızını alamamış, arkadan yavaşça Erdem'e çarpmış Erdem de yere düşmüştü:) Engin kahkahalarla gülüyordu:)
Engin: Ne oldu? Ayağınız kaydı sanırım Erdem Bey (Gülme sesi)
Erdem: Hahahahha çok komik Engin Bey!:)
O sırada Serkan kayarken önündeki bir kadının da ayağı kaydı ve yere düştü. Serkan ona yardım etmeye çalışıyordu tabii ama Eda tabii ki yanlış anladı:)
Serkan: İyi misiniz?
A:İyiyim çok sağolun.
Serkan: Tutunun isterseniz bana.
A: Çok teşekkürler.
Eda camdan Serkan'ı görünce kendi kendine oturduğu yerden kalkıp Serkan'a bağırmaya başladı:)
Eda: Oooo Serkan Bey, keyfiniz yerinde bakıyorum da! Kimde diyorum ben alooooo!
Serkan kadına yardım ettikten sonra Eda'nın camdan ona bağırdığını duyunca camın önüne doğru gitti.
Serkan: Bir şey mi oldu hayatım?
Eda: Yok canıım. Ne olacak? Sadece kocam kaymaktan başka her şeyi yapıyor?!
Serkan: Aşkım valla bir şey yapmadım. Ne yapsaydım kadının üstüne basıp geçse miydim?
Eda: Bilemem. Hıh! Yeter kaydığın gel hadi:)
Serkan: Aşkım sen istediğin kadar kay, ben burda otururum falan ne oldu onlara? Kıskandınız sanırım Eda Bolat?
Eda: Yooo ne alakası var. Yalnız oturmaktan sıkıldım sadece hıh.
Serkan: Tabii canım öyledir. Bizimkileri alıp geliyorum:)
Saatlerce kaymış, tadını çıkarmış, hem de çok üşümüş ve acıkmışlardı. Hepsi odaya çıkıp üstlerini değiştirirken Eda da yemek siparişlerini verdi:)
Kısa bir süre sonra geldiler ve sohbet ederek yemek yemeye başladılar.
Efe: Ferit sizin düğün ne zaman konuştunuz mu?
Ceren Efe'nin sorusu üzerine öksürmeye başlamıştı:)
Ferit: Valla bana kalsa gelecek ay yapalım diyorum ama Ceren...
Ceren: Ya Feritcim ne gelecek ayı. Ben ne ara gelinlik alıcam ne ara hazırlık yapacağız?
Ferit: Aşkım yarın dönüyoruz zaten bir haftada bile halledebiliriz.
Ceren: Her şeyi aceleye getirelim. Özensiz olsun yani. Öyle mi Ferit?
Ferit: Ya birtanem ben öyle mi dedim şimdi?
Eda: Ya en yakın arkadaşım düğününe karnımda Kocaman bir basketbol topuyla mı gideceğim? Karnım da çok büyümeden yapalım işteee. Ceren noluuuuuur:)
Ceren: Bir ay da halledebilir miyiz ki?
Engin: Tabii ki hallederiz. Organizasyon işi biz de. Sen hiç düşünme Cerencim!
Ceren: E tamam o zaman. Sizi mi kıracağım. Bebek zaten tahmini haziranda doğuyor biz de Martta yapalım o zaman.
Ferit: Oley beee! Aşkım benim:)
Ferit sevinçle Ceren'e sarıldı:)
Eda: Ayyyy!
Herkes: Ne oldu?
Erdem: Kız doğuruyor musun yoksa?
Eda: He Erdem doğuruyorum:) Bu aralar çok hareketli de teyzesinin düğünü için o da çok heyecanlandı sanırım. Tekme atıyor!
Herkes: Yaaaaa bakabilir miyiiiiz!
Eda: Gelin:)
Herkes Eda'nın başına toplanmış, kimi elini karnına koymuş kimisi de kafasını Eda'nın karnına yaslamıştı. Hepsi büyük bir heyecanla tekmelerini dinliyorlardı:)
Engin: Amcasının bir tanesi:)
Eda: Ceren teyzesiiii bak o da düğünü çok istiyooor:)
Ceren: Böyle dedin. Beni en hassas noktamdan, yeğenimden vurdun:)
Selin: O değil de isim düşündünüz mü?
Serkan: Biz hiç düşünmedik.
Eda: Aslında belki Ceren'in düğünü için sürpriz oluuuurrr:))
Hep birlikte eğlenerek yemek yedikten sonra odalarına çıktılar. Tatillerinin son gününü çok güzel bir şekilde geçirmişlerdi. Aslında bu akşama kadar İstanbul'a hiç dönmek istemiyorlardı ama bu akşamdan sonra Ceren'in ve Ferit'in düğün hazırlıklarına başlamak için büyük bir heyecanla dönmek istiyorlardı.
Sabah olduğunda erkenden kahvaltılarını yapıp yola çıktılar:)
Herkese merhabaaaa! Bu hafta bölüm gecikti farkındayım. Bu yüzden kusura bakmayın💜
Bebek için aklımda bir isim var ama siz de yorumlara isim önerisi yazarsanız çok sevirim💜
Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle. Herkese çoook mutlu ve sağlıklı olduğu günlerrrr💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)
RomanceÇok sevdiğim dizi sen çal kapımıyı kendim hayali olarak kurgulamaya çalıştım.