"Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır..." ~Bob Marley~ Eda'nın bu zamana kadar tek ailesi halası ve arkadaşları olmuştu. Ailesi olarak bir tek onları bilmiş, onları tanımıştı. Küçükken çocuk aklıyla arkadaşlarının o neşeli, kalabalık ailelerine özenir, hep ileride acaba böyle bir ailem olacak mı diye hayaller kurardı... Serkan ise hayatı boyunca hep diğer yarısının arayışı içine girmişti sanki. Abisi ölmeden önce çok, çok mutlu bir ailesi vardı. Sanki abisiyle tamamlanıyordu ailesi.Abisi ölünce hem o hem de ailesi darmadağın olmuştu. Küçücüktü abisi öldüğünde , bütün bu olanlara anlam verebilecek yaşta değildi. Ölen birisinin geri geleceğini düşünüyordu.Zamanla anladı o da gidenin geri dönmediğini , ölen birisinin geri gelmediğini... Ama biliyordu; bir gün abisiyle birlikte giden diğer yarısını bulacak ve tamamlanacaktı. Demem o ki hayat bir yerde, bir şekilde Eda ve Serkan'ı buluşturmuştu. Onlar yıllardır birbirlerini arayan bir elmanın iki yarısıydılar. Birbirlerini bulunca adeta tamamlanmışlardı. Gün geçtikçe çoğalmış, tıpkı Eda'nın hayallerindeki gibi Kocaman bir aile olmuşlardı. Şimdi ise ailelerine katılacak iki minik, yeni üyeleri vardı. Heyecanla, umutla, aşkla o iki minik üyeyi bekliyorlardı... Eda ve Serkan'ın minik kızları Deniz Nil'in doğmasına sadece 1 ay kalmıştı. Yani tahmin edilen tarihe göre tam 1 ay:) Eda'nın karnı iyice büyümüş, artık hareket etmekte zorlanır hale gelmişti. İkisi de bir an önce kızlarına sağlıkla kavuşmak istiyorlardı. Doğuma 1 ay kaldığı için Eda artık işe gitmemeye evde online olarak çalışmaya başlamıştı. Serkan da toplantılar haricinde olabildiğinde evden çalışıyor, Eda'yı hiç yalnız bırakmamaya çalışıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eda'nın yaptığı ev kombini❤️ Ha bu arada Ayfer ve Aydan Hanım ne yapıyor diye merak edecek olursanız onları hiiiiç sormayın. Şimdiden torunları için yarışa girdiler bile:) Anlayacağınız daha doğmadan babaanne-anneanne çatışmaları başladı. Ayfer Hanım torununun en çok onu seveceğini düşünüyor, Aydan Hanım ise tabii ki en çok kendisini seveceğini düşünüyordu:) Bazen Eda'yı bu yarış çok bunaltsa da onların bu hali onu zaman zaman eğlendiriyordu:) Hazırsanız şimdi sizi o çatışmaların merkezine götüreceğim:) O sabah Eda erkenden uyanmıştı. Serkan hala uyurken ona çaktırmadan sessiz sessiz aşağı indi. Önce Deniz Nil'in odasına girdi. Yeni aldıkları oyuncaklara, minicik kıyafetlere gülümseyerek baktı. İçinden "Hadi meleğim, odan ve ailen seni sabırsızlıkla bekliyor. Sağlıkla, anneyi üzmeden gel:)" diye geçirdi... Daha sonra bugün kendisini çok iyi hissettiği için kahvaltı hazırlayıp Serkan'a sürpriz yapmak istedi. Serkan'ın bugün çok önemli bir proje için toplantısı vardı. Onu o toplantıya tam motivasyonla, mutlu bir şekilde göndermek istiyordu:) Tabii Serkan Eda'nın kahvaltı hazırladığını görünce kendini neden yordun diye bir sürü söylenecekti ama olsun. Eda onu yumuşatmasını bilirdi:) Özenle çok güzel bir kahvaltı hazırladı:)
