Zaman mıydı her şeyin ilacı?

2K 70 5
                                    

Serkan Eda'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Eda hala çok kötüydü. Tam hayatında her şey yoluna girmişken babaannesi şimdi neden ortaya çıkmıştı.Eda arabada bir an nefes alamadı.
Eda:Serkan kenara çeker misin,inmek istiyorum.
Serkan: Tamam canım.
Serkan arabayı kenara çekti ve indiler. Eda'ya en iyi gelen şey denizdi.Onu sakinleştirirdi.Ama bugün o da işe yaramıyordu.Denize her baktığında annesi ve babası aklına geliyor,gözyaşlarına boğuluyordu.
Serkan:Edam,babaannenle neler yaşadığını ben anlayamam ama sorunlarımızdan kaçarak çözüm bulamayız sen de biliyorsun.
Eda:Serkan sen ne saçmalıyorsun,karşıma geçmiş anneni ve babanı senden alan kişiyi dinle,onu anlamaya çalış mı diyorsun?Ben böyle durumlarda eşlerin birbirinin karşısında değil yanında olacağını zannetmiştim,demek ki yanılmışım.
Serkan:Sevgilim ben senin zaten yanındayım sadece bir dinlesen anlamaya çalışsan babaanneni de lütfen,sonra istemezsen yine görüşmezsin hayatından sonsuza dek tekrar çıkar.
Eda:Serkan anlamıyorsun,ona her baktığımda annem ve babam aklıma geliyor.Affetsem ne değişecek ki?Annem ve babamı geri getirebilecek mi?
Serkan:Edam karar senin.Ama şunu bil ki kararın her ne olursa olsun ben senin yanındayım ve seni çok seviyorum.
Eda gözyaşları içinde Serkan'a sarıldı...
Eve geldiklerinde Serkan Eda'ya zorla yemek yedirdi.Evliliğinin en güzel zamanlarında düştükleri duruma bakın.Vahide Hanım bir kez daha Eda'nın hayatını mahvetmek için gelmişti sanki.
Serkan: Eda Ayfer  halaya söylesek mi acaba? Annesini belki görmek ister.
Eda:Hayır,şu an da söyleyemeyiz.Halam çok üzülür,zaten çiçekçiyle uğraşıyor bir sürü sıkıntısı var şu an sırası değil. Ben çok yorgunum uyumak istiyorum Serkan. Evliliğimizin ilk ayında böyle olmasını hiç istemezdim.Özür dilerim hayatım.
Serkan:Sen her gece benim yanımda uyuyorsun,sabah uyandığımda ilk gördüğüm kişi sensin ben başka ne isterim ki...
Ertesi gün uyandıklarında Serkan Eda'yı hazırlanmış bir şekilde görünce şaşırdı.
Serkan:Eda neden hazırlandın? Bak bugün gelmen doğru olmayabilir. Bugün evde kal istersen.
Eda:Bütün gece düşündüm,karar verdim.Vahide Hanım'ı dinleyeceğim.
Serkan:İşte benim Edam,biliyordum konuşacağını.
Eda:Hemen sırnaşma sadece hayatımdan sonsuza kadar çıkması için konuşacağım Serkan Bolat!
Serkan: Olsun sonuçta bu da bir adım çokbilmiş hanımefendi!
Eda ve Serkan yine didişiyorlar,gördüğünüz gibi değişen hiçbir şey olmamış:)
Art Life'a girdiklerinde Erdem yine ordan oraya koşuşturuyor,bir Selin'i , bir Pırıl'ı darlıyordu:)
Selin: Çığlık atıcam şimdi Erdeeeeeeemm git başımdan ben nerden biliyim Fifi nerde.Bıktım ya!
Erdem Selin'den beklediği cevabı alamayınca koşarak Pırıl'a giderken sert bir şekilde Pırıl'a çarpıp elindeki bütün dosyaları düşürdü:)Ah Erdem ah...
Pırıl: Ya Allah seni bana sabır taşı diye mi verdi Erdem, sen beni çıldırtmak mı istiyorsun acaba?
Erdem: Pırıl Hanım Fifi bugün şirkete gelecek mi?
Pırıl: Bak hala bana Fifi diyor ya, Erdeeeeeem!
Pırıl'ın bağırmasıyla Engin koşarak içeri girdi. Erdem'in yine Pırıl ile uğraştığını görünce:
Engin: Ya kardeşim, canım kardeşim,Erdemcim hadi canım işinin başına ,bak bana ufaktan geliyorlar, sağlı sollu geliyorlar!
Erdem: Oldu o zaman size iyi günler Pırıl Hanım, yok yok gelmesinler ben şey yaptım hemen.
Bu sırada Eda olanları gülerek izliyordu. Dünden beri ilk kez yüzü gülmüştü. O yüzden Serkan Erdem'e hiç kızmadı.
Serkan: Allahım yarabbim...
Pırıl ve Selin Eda'nın yanına geldiler. Dün Eda o şekilde çıkınca peşinden gelmek istemişler ama Serkan özel konuşacaklarını söylemişti.
Selin: Edacım,canım benim sen iyisin değil mi?
Pırıl: Ay Edacım dün çok korkuttun bizi yanına gelmek istedik ama Serkan özel konuşacağınızı söyledi. İyisin değil mi canım anlatmak ister misin?
Eda: İyiyim kızlar iyiyim. Dün gelen büyük müşteri...
Selin: Biliyoruz Edacım Engin bahsetti biraz sen kendini hiç yorma. Hazır hissettiğinde bir yerlere gidip uzun uzun konuşuruz.
Hepsi işlerinin başına dönmüşlerdi ki Vahide Hanım yerleri sarsan heybetiyle ofise giriş yaptı. Eda çok gergindi, elleri titriyordu. Hazır değildi ama korkunun ecele faydası yok, bugün bu işi halledecekti. Serkan Vahide Hanım'ı toplantı odasına aldı ve Eda'yı da çağırdı. Eda'nın yüzü bembeyaz olmuştu. Babaannesini karşısında görmek tüylerini diken diken ediyordu.
Serkan: Ben sizi yalnız bırakayım.
Vahide Hanım: Edam, niyetim gerçekten kötü değildi yavrum. Geçmişte yaptığım her şey için çok pişmanım. Keşke elimden bir şey gelse de geçmişe dönüp hatalarımı düzeltebilsem.
Eda: Ama gelmiyor, geçmişte anneme yaptıkların, onu asla kabullenmeyişin, annemin günlerce senin yüzünden sessiz sessiz ağlayışları hiçbiri aklımdan çıkmıyor. Senin yüzünden birbirini çok seven annem ve babam kaç defa boşanma eşiğine kadar geldiler. Sonra da...
Eda gözyaşlarına engel olamıyordu, oysa girmeden önce kendi kendine çok güçlü olması gerektiğini, asla yumuşamaması gerektiğini söylemişti ama kendine engel olamıyordu.
Vahide Hanım: Biliyorum Edam, çok pişmanım. Yıllarca babanın ve senin hasretinle yapayalnız yaşamaya çalıştım. Ama şimdi eğer sen de istersen yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. Aslında sana bir şey itiraf etmek istiyorum.
Eda babaannesi hakkında hala kötü şeyler düşünürken babaannesinin ağzından çıkan kelimeleri merakla dinlemeye başladı.
Vahide Hanım: Ben anneni aslında çok sevmiştim biliyor musun? Annenin çok garip bir sevecenliği vardı. Sen ona ne yaparsan yap o sana iyilikle, güzellikle karşılık verirdi. Bir bakıma annene hayrandım ben. Aslında olmak istediğim kadın oydu. Ama töreler buna izin vermiyordu. O zamanın geri kafalılığı işte. Dışarıdan gelen birisine aileye kabul edemezdik. Ben de o zamana kadar evden, Mardin'den, törelerden başka hiçbir şey görmemiş, cahil bir kadındım. Yapamadım kızım, karşı çıkamadım. Keşke çıksaydım da bunları yaşamasaydık.
Derken o güçlü gibi görünen sert, otoriter kadının da gözyaşları bir bir akmaya başlamıştı. Eda babaannesine acımış, anlattıklarından etkilenmişti.Belki de yeni bir başlangıç yapmak herkes için daha iyi olacaktı.
Vahide Hanım: Edam, aynı annene benziyorsun... onun gibi güzel, onun gibi narin... beni istemezsen anlarım Edam, şimdi gider, bir daha asla karşına çıkmam.Ama eğer izin verirsen sana yapamadığım babaanneliğimi senin çocuklarına yapmak istiyorum. Bundan sonra hiç ayrılmayalım istiyorum.
Eda: Size çok inanmak istiyorum, bana yalan söylemiyorsunuz değil mi?
Eda bunları bir çocuk masumiyetinde söylemişti...
Vahide Hanım: Gel yaralarımızı birlikte saralım Edam...
Eda: Babaanne...
Ağzından çıkan o kelimelerle birbirlerine sarıldılar. Yılların acısını çıkarırcasına sarılarak ağladılar. Eda kendine inanamıyordu, bu kadar kolay pes etmesi belki doğru değildi ama o da artık geçmişin yüklerini taşımaktan çok yorulmuştu. Babaannesine kendini bıraktı...
Eveeeet, bu bölümde bu kadardı biraz duygusal ve uzun bir bölüm oldu. Umarım sizi sıkmamışımdır. Eda babaannesiyle barıştı, peki Ayfer Hanım bu duruma ne diyecekti, Melo, Ceren, Fifi'nin hayatında neler oluyordu, Selin'in düğün hazırlıkları nasıl gidiyordu? Çocuk...Neyse hepsi için bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle musmutlu günler💙🦋

Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin