"Bana sayılı günlerle bir sonsuzluk verdin ve bu küçük sonsuzluk için sana ne kadar minnettarım bilemezsin..."
-Aynı Yıldızın Altında- 💫
Aradan 1 hafta geçmişti...
Serkan, Engin ve Pırıl Güneş'i de alıp önemli bir proje toplantısı için üç günlüğüne Antalya'ya gitmişlerdi. Eda Ceren'i yalnız bırakmamak için gitmek istememişti. Ferit ise belki bi umut Ceren arar, onu yanında ister diye gitmemiş, gidememişti... Her gün Eda'yı arıyor, "Ceren bugün daha iyi mi?" diye soruyordu...
Günler böyle geçerkeeen gelelim biz bu sabaha:)
Eda erkenden kalkmış, kendilerine güzel bir kahvaltı hazırlamak için işe koyulmuştu. Ceren ise henüz uyanmamıştı. Bir haftadır ilk kez bu kadar güzel uyumuştu. Günlerdir hiç uyumuyor, sürekli düşünüyordu. Derkeeen Deniz'in yan taraftaki odasından ağlama sesi geldi. Eda o kadar dalmıştı ki...duymuyordu. Deniz'in ağlama sesine uyanan Ceren hemen yanına gitti. Deniz'i kucağına almak önceden bu kadar garip gelmiyordu. Yani hamileliğini öğrenmeden öncesine kadar... Şimdi ise her şeyin farklı bir anlamı olmaya başlamıştı. Deniz'i kucağına alınca sanki içindeki o küçücük canlı kıpırdanıyordu... Zaten nasıl kıyacaktı ki bir canı kendi elleriyle söndürmeye...
Sakinleşen Deniz'i kucağına alıp aşağıya indi.
Ceren: Günaydın bizim güzeller güzeli annemiz!:)
Eda: Ya siz uyandınız mı?:) Benim prensesim uyanmış mı?:) Bebeğim teyzesini de rahatsız etmiş mi?:) Günaydın sarııı:)
Ceren: Ya ben onu yerim yeriiim, ne rahatsız etmesi:) Yalnız her şey çok güzel duruyor! Kurt gibi açım!:)
Eda Ceren'in bu enerjik, mutlu hallerini görünce çok sevinmişti. Bir haftadır uyumuyor, sadece Eda'nın zorlamalarıyla yemek yiyordu. Ona da yemek denilirse(!) Bir haftadır Deniz'i bile kucağına almıyor, ondan resmen kaçıyordu. Eda da onu zorlamıyor, sıkmıyordu. Ama bugün çok farklıydı. Eda inanıyordu, bugün her şey güzel olacaktı!:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)
RomanceÇok sevdiğim dizi sen çal kapımıyı kendim hayali olarak kurgulamaya çalıştım.