"Belki de korkuları, hayallerimiz boğar!"
Güzel bir tatilden evlerine döneli 1 hafta olmuş, tatil yorgunluğunu atmış, çocuğu olanlar çocuğuna kavuşmuştu:) Bir hafta içerisinde işlerine kaldıkları yerden devam edip her şeyi eski rutin düzenine sokmuşlardı:)
Art Life'da sıradan sandıkları bir güne başladılar:)
Eda kendi odasında çizim yapıyor, Serkan, Selin ve tabii ki Leyla PR toplantısı yapıyor, Ceren projelerin hukuki süreçleri ile ilgili dava dosyalarını gözden geçiriyor, Ferit ve Efe en son alınan otel projesi ile ilgili müşterilerle online görüşme gerçekleştiriyor, Engin ve Pırıl da şantiye şefiyle proje süreci hakkında görüşme yapıyordu:) Anlayacağınız herkes işinde gücünde, tam gaz çalışmaya devam ediyordu. Erdem mi? Erdem ne yapıyor diye soracak olursanız cevabını şu an gözlerinizi devirerek aklınızdan geçirdiğinizi duyar gibiyim:) Evet! Doğru tahmin:) Tabii ki boş boş oturması yetmiyormuş gibi çalışanların da işlerine sürekli karışarak sabote etmeye çalışıyordu. Anlayacağınız tam bir baş belası:)
Sakin sakin işlerini yaparken bir an da Erdem'in isimlerini haykırmasıyla telaşla merdivenlerin önündeki ortak alana koşuşturdular.
Erdem: Eda-Serkan, Pırıl-Engin, Ceren-Ferit, Selin-Efe ve konuyla alakası olmayan Leyla! 5 dakika içerisinde odamda oluyorsunuz!:)
Engin: Allahım allahıım sen sabır ver! Ne odası Erdem, ne odası! Senin odan mı var?!
Erdem: Engin Beeey! Yine küçük detaylar ve yine siz:)
Serkan: Ne var Erdem Allah aşkına ne bağırıyorsun yine!
Eda: Sakin sakin şurda çizimimi yapıyordum Erdem ya!
Erdem: Edacım az sonra söyleyeceklerim daha çok ilgini çekecek emin ol:)
Efe: Lan oğlum bak bu kadar insanı panikletmeye değecek bir şey değilse eğer ben seni merdivenlerden sarkıtmadan sen git kendi kendini sarkıt olur mu canım?
Erdem: Maşalllaah Efe Beyciğim yine formunuzdasınız! Ne yediriyorsun kız Selin sen bu adama?:)
Selin: (Gülerek gözlerini devirir:)
Efe: Ya sabır!
Pırıl: Eee Erdem sadede mi gelsek işimiz gücümüz var ya hani?
Erdem: Şimdi şöyle ki Pırıl Hanım, Maldivler'de bize verilen bir söz vardı hatırlarsanız:)
Erdem'in sözü üzerine kızlar birbirlerine "İşte şimdi yandık!" bakışı attılar:)
Engin: Aferin Erdem:) Kırk yılın başı bir işe yaradın.
Erdem: Siz de övüyor musunuz sövüyor musunuz belli değil Engin Bey:)
Serkan: Eveeettt sözünüzün ne olduğunu hatırlatmamıza gerek var mı kızlar?
Pırıl: Biz söz mü vermiştik ya ben hiç hatırla-
Engin: Hop! Orada dur aşkım. Verilen sözleri unutmuş gibi yapmak Pırıl Sezgin'e yakışır mı hiç aaaa?!
Eda: Başa gelen çekilir kızlar yapacak bir şey yok:)
Erdem: Bir gün boyunca her şey bizim istediğimiz gibi olacak. Biz nereye gidersek oraya gelmek ve yapmak zorundasınız:)
Selin: E ama biz orada yoktuk şimdi-
Efe: Ben bu fikre bayıldım!:)
Eda: Öyle yok! Anca beraber kanca beraber Selincim:)
Serkan: Yarın cumartesi gayet uygun yarın yapabiliriz.
Kızlar ne kadar istemeseler de Eda'nın dediği gibi "Başa gelen çekilir" diyip kabul etmek zorunda kaldılar:) Akşam evlerine döndüklerinde yarın için planlar çoktan yapılmaya başlanmıştı:) Serkan çalışma odasında diğerleriyle FaceTime yaparken Eda da çaktırmadan dinlemeye çalışıyor ama pek de başarılı olamıyordu:)
Deniz'i kucağına alıp çaktırmadan konuşmaları dinlemeye çalışırken işler pek de istediği gibi gitmedi:)
Eda: Annecim bak şimdi baba ne işler karıştırıyor seninle bunu çözeceğiz ama ses çıkarmak yok tamam mı?:)
Deniz anlamışçasına Eda'ya başını salladı:)
Eda: Aferin benim bebeğime şiiişt şimdi sessiz oluyoruz:)
Eda kulağını kapıya dayamış dinlemeye çalışırken bir an da Deniz'in elindeki çıngıraklı oyuncağı sallamasıyla Serkan'ın kapıyı açması bir oldu:)
Eda: Aaaa hayatım sen burada mıydın ya?:)
Biz de kızımla babasını arıyorduk:) Değil mi annecim?
Serkan: He başka bir amacın yoktu yani?:)
Eda: Yok canıım ne amacım olacak aşk olsun sen de:)
Serkan: Tabii canım öyledir. Gel bebeğim gel sen babaya gel:) Anne işlerine seni de mi karıştırdı:)
Eda: Hiç de bile! Ne alakası var aaa:)
Serkan: İzin verirsen biraz çalışmam gerek Edacım:)
Eda: (Fısıldayarak) Çalışma da ne çalışma maşallah ne yapsak da kızları zor duruma soksak toplantısı!:)
Serkan: Bir şey mi dedin hayatım?:)
Eda: Yoo sevgilim iyi çalışmalar hayırlı işler kolay gelsin sana bana hepimize:)
Eda Deniz'i alıp merdivenlerden koşturarak aşağı inip hemen kızların olduğu gruba mesaj attı:)
~@Ladies First grubundan bir yeni mesaj~
Eda: Kızlaaarrrr!
Eda: Kırmızı alarm!
Ceren: Nolduuu?!
Pırıl: . (mesajı alıntılar)
Melo: Dadaaam iyi misin noldu?
Eda: Serkanlar FaceTime görüşürken dinlemeye çalıştım çok duyamadım ama halı saha maçı falan diyorlardı!
Selin: E ama yok artık ya onlarla maç mı yapacakmışız?!
Eda: Valla öyle planlıyorlar galiba! Akıllarınca bizim yapamayacağımızı ve pes edeceğimizi düşünüyorlar!
Pırıl: Ama bilmiyorlar ki maç bizim işimiz!:)
Melo: Ayıptır sorması bir sahada bir takımdan kaç oyuncu olur Pırılcım?:)
Pırıl: 8 mi 9 mu ay ne biliyim ben yaaa!:)
Melo: Bravooo doğru yanıt(!) :)
Eda: Ya tartışmayı bırakın da plan yapmamız lazım! Ne olursa olsun biz kazanmalı ve onlara istediğimizde her şeyi başarabileceğimizi göstermeliyiz!:)
Ceren: Çok güzel diyorsun da Edacım ne yapacağız?
Eda: Kural falan dinlemeden bam bam bam!:)
Melo: Helal beee kızlar biz hiçbir şey yapmasak bile bizim endamımız yeter kazanmamıza boşversenize:)
Selin: Şimdi onlar düşünsün:)
Sabah olduğunda erkenden kalkmış kahvaltılarını yapıp Deniz Nil'i Ayfer Hanım'a bıraktıktan sonra günün başlaması için ortak belirledikleri buluşma noktasına gelmişlerdi:)
Yine her zamanki gibi kız-erkek çatışmaları başlamış, iki taraf da zıt kutuplara ayrılmışlardı:)
Ceren: Ee hadi söyleyin de bir an önce bitsin şu gün!
Ferit: Daha yeni başlıyoruz hayatım:)
Ceren: Hıııı (Ferit'e dil çıkarır:)
Eda: Bilmem kaç derece sıcağın altında akşama kadar sizi bekleyemeyiz hadi hadi!
Engin: Eveeettt şimdi ilk olarak gideceğimiz yer sürpriz!:)
Kızlar birbirlerine kaş göz işaretleri yaparak halı sahaya götüreceklerini ima ediyorlardı:)
Pırıl: Allah allah nereye götüreceksiniz ki acabaaa(!) :)
Engin: Gidince görürsünüz hayatım:)
Gidecekleri sürpriz(!) yere vardıklarında tabii ki bizimkilerin ajan gibi çalışıp öğrendikleri halı sahaya geldiler:)
Serkan: Tanıştırayım halı saha, halı saha kızlar:)
Eda: Biz de Buckingham sarayı sanmıştık zaten.
Serkan: Gıcık!:)
Eda: Sensin "gıcık":)
Serkan gözlerini devirerek konuşmaya devam etti:)
Serkan: İlk isteğimiz kıyasıya geçecek bir futbol maçı:) Var mısınız diye sormama gerek yok herhalde:)
Engin Serkan'ı dürterek kulağına "Oğlum hiç şaşırmadı kızlar. Eda dün duydu kesin bravo abicim bravo!"
Erdem: İzninizle hakem ben olacağım:)
Kızlar Erdem'in sözü üzerine büyük bir kahkaha attılar:)
Fifi: Erdem ve hakemlik:)
Erdem: Ben aslında hakem olacaktım da bir an da kendimi mimarlık şirketinde buldum İşte hayat ne yaparsınız:)
Serkan: Allah bize sabır versin diyorum:)
Erdem: SESSİZLİK! İlk kural: Hakem konuşmasına izin vermeden kimse konuşamaz yoksa basarım valla kırmızı kartı:) Oylamayı başlatıyorum! Takımlar kızlar vs erkekler olsun diyenler:)
Kızlar hepsi birlikte meydan okurcasına el kaldırınca diğerleri de "vay vay vay" diyerek el kaldırmak zorunda kaldılar:)
Erdem: Kabul edilmiştir! Kızlar takım kaptanı Eda, Erkekler takım kaptanı Serkan! Birer adım öne çıkın!
Serkan: Sanırsın askeriyede içtima alınıyor:)
Erdem: Serkan Bey geliyor kırmızı kart!:)
Erdem her iki takıma da formaları dağıtmış ve maçı başlatmak üzere takım kaptanlarını ve oyuncuları yerlerine aldı:)
Erdem: Maç 90 dk ve iki yarıdan oluşur. Düdükle birlikte başlayacaksınız. İlk kim başlasın aranızda anlaşın.
Serkan: Ladies First:)
Eda: Hay hay!:)
Eda'nın topa vuruşuyla maç başladı:) Kızların sanki doğdukları günden beri futbol oynuyormuşçasına sergiledikleri performans diğerlerini hayrete düşürmüştü:) 💪🏻
Erdem: Maçın 35. dakikasındayız henüz kaleye isabet eden gol yok derken Ceren Ceren kaleye doğru gidiyooor Ferit bir çelme takmaya çalıştı ama başarısız Ceren Ceren koşuyooor şuuuut ve top karşı takımın kalesinde! Gol gol gol! Ceren Şimşek 36. dakikada topu ağlarla buluşturarak takımına bir gol getirdi:)
Engin: Pü size yazıklar olsun! Ferit iki çelme takamadın:)
Ferit: Oğlum ben de mi suç maç başladığımdan beri Pırıl'a bakmak yerine topa baksaydın azıcık atmıştık şimdi:)
Maça kaldıkları yerden devam ederken Erdem'in düdüğü çalmasıyla birlikte ilk yarı sona erdi:)
Erdem: İlk yarı kızlar takımının 1-0 üstünlüğüyle sona ermiştir!
Kızlar üstünlüklerini kutlarken erkekler de öne geçme planları yapıyorlardı:)
Eda: Süperdik kızlar! Görsünler bakalım istediğimiz zaman her kulvarda başarılı olabildiğimizi:)
İkinci yarı Erdem'in düdüğüyle başlamış ilk yarıdan çok daha çekişmeli devam ediyordu:)
(Buraları biraz sizin hayal gücünüze bırakıyorum:)
Erdem: 64. Dakikadayız kızların üstünlüğü devam ediyor. Erkekler takımı beraberliği yakalamaya çalışırken kızlar takımı da üstünlüğünü korumaya çalışıyor! Eveeet Serkan'dan bir şut geldiii hop Eda yakaladı! Evet artık top kızlar takımında! Eda! Eda kaleye doğru koşuyor! Eda, Eda- Engin adeta bir Messi edasıyla topu aldı! Evet şimdi Engin attı pası Seyfi'ye! Eveeett Melo, Melo, Melo! Alex misin be mübarek dedirtti! Şimdi top Melo da! Melo, Melo, Melo pasını attı Pırıl'a! Pırıl bir pas Ceren'e atmaya çalışırken Serkan kaptı topu! Serkan kaleye koşuyor, hayır hayır koşmuyor, adeta ışınlanıyor! Serkaaann ve gol gol golll!
Serkan Bolat'ın golüyle kıyasıya rekabet beraberliği getirdi:)
Eda: Kızlar kaybedemeyiz!
Melo: Biz bitti demeden bitmez!:)
Erdem: Ve kıyasıya rekabetin son dakikaları! 90+5 de durum hala 1-1!
Maç biter ve Erdem'in düdüğü çalmasıyla takımlar karşı karşıya sıraya geçer:)
Erdem: Kıyasıya rekabet 1-1 beraberlikle sonuçlanmış, dostluk ve aşk kazanmıştır!:) Seyir zevki üst düzey olan mücadele için her iki takımı da tebrik ediyorum:)
Serkan: Evet kızlar açıkçası biz zevk almazsınız ve pes edersiniz diye burayı düşünmüştük ama o kadar iyiydiniz ki kendi yaptığımız plandan utandım. Böyle düşündüğüm için sizden kendi adıma çok özür dilerim:)
Engin: Aynen öyle! Kadınlarımızın istedikleri sürece her yerde, her dalda, her branşta ne kadar başarılı olabildiğini bir kez daha bize öğrettiğiniz için teşekkür ederiz!:)
Pırıl: Her zaman her yerde gerçekten EŞİT olduğumuzu hissettiğimiz her an da dilerim ki herkes bunun farkına varır ve dostluk kazanır!
Eda: Biz hepimiz eşitiz ve inandığımız sürece başaramayacağımız hiçbir şey yok:) Bugün de dostluk ve aşk kazandı!:)
Birbirlerine kocaman sarıldıktan sonra erkeklerin ikinci planı olarak kokoreç yemeye gittiler...
Melo'nun bir bütün ekmek kokoreçi 5 dk da bitirmesiyle hepsi şoka girmişti:) Eda çok beğenmemiş ama yine de denemişti:) İnanır mısınız Ceren de iki tam ekmeği götürdü:) Umarım bu işin sonu hastanede bitmez(!) Pırıl da Eda gibi çok beğenmemiş ama yine de yemişti:) Fifi ise Melo ve Ceren gibi tadına bayılanlardan olmuştu:)
Kokoreççiden çıktıktan sonra tam evlerine dağılacakken Ceren'in çok fena midesinin bulanması ve karnına ciddi kramplar girmesiyle hemen hastaneye gittiler! Hastaneye vardıklarında Ceren'i acile almış, midesini rahatlatacak serumlar takılmış, yapılan test sonuçlarının çıkmasını bekliyorlardı! Ferit başından bir an olsun ayrılmıyor elini sımsıkı tutuyordu:)
Ceren: Yok bir şey ya iyiyim ben gerçekten!
Melo: İki tane kokoreç yersen tabii Sarı sonumuz hastene olur!
Fifi: Meloooo!
Melo: Haksız mıyım ama ya?:)
Ceren: Haklısın Melom da-
Doktor: Eveet test sonuçlarımız çıktı!:)
Ferit: Neymiş doktor bey, ciddi bir durum yok değil mi?
Doktor: Aslında baya ciddi:)
Ferit: Hayır, hayır değildir hayır!
Ceren: Sevgilim bir dakika sakin olur musun dinleyelim doktor beyi!
Doktor: Tebrikler Ceren Hanım yapılan kan testleri sonucuna göre hamilesiniz!:)
Herkes: NEEEEE!
Herkes sevinçle birbirine sarılırken, Ferit şok içinde mutluluktan gözleri dolarak Ceren'e sımsıkı sarılıyordu:) Ceren ise sıfır tepkiyle sadece boşluğa bakıyordu. Bir süre sonra-idrak ettiğinde- Ferit'i ittirip bağırmaya başladı.
Ceren: Hayır hayır olamaz bu olamaz! Ben anne olamam! Hayır bir şey yapın olmaz!
Ferit: Sevgilim sakin ol lütfen! Bak bebeğimize-
Ceren: Ne bebeği ya ne bebeği! Sana kaç defa dedim istemiyorum diye!
Herkes şok içinde Ceren'i sakinleştirmeye çalışırken hemşireler hafif bir sakinleştirici yapıp uyumasını sağladılar. Ferit adeta yıkılmış haldeydi! Ceren'in bebek fikrine karşı nedenini bilmediği halde soğuk olduğunu biliyor ama olursa eğer o zaman da sıcak karşılayacağını düşünüyordu... Fakat işler hiç beklediği gibi gitmemişti...
Herkese kocaman bir MERHABAAAA!
Umarım çok çok çok iyisiniz ve umarım hala benimlesinizdir! Geç attığım için hikayemi sabırsızlıkla bekleyenlerden binlerce kez özür dilerim... Umarım affedilirim:) Umarım beklediğinize değmiş bir bölüm okumuşsunuzdur:) Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle💛🍋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)
RomanceÇok sevdiğim dizi sen çal kapımıyı kendim hayali olarak kurgulamaya çalıştım.