"Çiçek açsın mı gönlünüz? O zaman tebessüm ediniz zarifçe, tüm anlamsız,boş hüzünlerinize..." Hayat çok gariptir aslında...Çözülmesi zor bir düğüm, çıkılması imkansız olan bir labirent gibi... Bazen çıkmaz sokağa girdiğimizi hissederiz,hayatın yoğun koşuşturmacasında yaptığımız ya da yapacağımız hataların bizi çıkmaz sokağa sokacağını, her şeyin biz hata yaptığımızda biteceğini sanarız. Ama aslında öyle değildir. Hatalarımızdır bizi biz yapan, yanlışlarımızdır adımıza, kişiliğimize anlam veren... Tam da bu yüzden yaptığımız hataları sevmeli, onları kabullenmeli ve bir daha yapmamak için yanlışlarımızdan ders çıkarmalıyız. Unutmayın! Bizi biz yapan hatalarımızdır:) Gelelim Konumuzaaa:) Aradan 7 ay geçti... Bugün büyük gün, bugün Eda ve Serkan'ın biricik, güzel kızlarının doğumunun birinci yılı! ~12 Haziran 2022~ Zaman ne kadar çabuk geçiyor değil mi? Eda ve Serkan odasında uyuyan Deniz Nil'e hayranlıkla bakıyorlardı. E biraz da hüzünlüydüler tabii ki! Küçücük bebekleri 1 yaşına giriyordu! 1 koca yaş! Oysaki doğduğu gün sanki dün gibiydi:) Deniz Nil gerçekten de ailelerine huzur, mutluluk getirmişti:) Üstesinden gelemedikleri bütün sorunları Deniz Nil'in gelmesiyle adeta çözülmüştü! Onlara anne, baba olmayı öğretmişti! Dünya'nın en değerli duygusunu yaşatmıştı onlara! Şimdi Eda ve Serkan'ın yaşamak için çok değerli bir sebepleri vardı,kızları, ikisinin de kalbi en çok onun için atıyordu sanki... Deniz Nil'in birinci yaş doğum günü hazırlıkları bütün bir hafta boyunca sürmüştü! Deniz Nil'in doğum gününü Eda ve Serkan'ın evinin bahçesinde yapmaya karar vermişlerdi:) Bütün organizasyon işiyle de organizatör olan, yan komşuları Duygu Hanım ilgilenmiş, çok güzel bir iş çıkartmıştı:) Doğum günü partisi için konuklar gelmeden Eda ve Serkan Deniz Nil'i giydirme macerasına başladılar:) Eda: Benim minik prensesim bir yaşına mı girermiş:) Serkan: Bak kızım artık bir yaşın var! Biraz olgunlaşma, ağır başlı olma zamanı:) Eda: He babası He! Serkan: Şaka yapıyorum sevgilim Ya! Kaç yaşına gelirse gelsin o bizim hep küçük prensesimiz olarak kalacak:) Serkan Deniz Nil'i kucağına almış, Eda'nın da elini tutarak konuşmaya başlamıştı. Eda'nın gözleri dolmuş, hatta ağlamaya başlamıştı:) Serkan: Güzelim, biz senin hep yanındayız ve hep yanında olmaya devam edeceğiz! Vereceğin her kararda, yapacağın her seçimde annen ve baban hep olmanı istediğin yerde olacak:) Seni çok seviyoruz meleğim, iyi ki doğdun:) Eda: İy-iyi ki doğdun annecim! İyi ki doğdun ve iyi ki bize anne-baba olma duygusunu yaşattın:) Seni çok seviyoruz ve seni her şeyden koruyacağımıza söz veriyoruz bebeğim... Serkan da Eda da duygulanmıştı...Minicik bebekleri artık 1 yaşındaydı:) Eda: Bu kadar duygusallık yeter! Hadi bakalım Deniz Hanım sizi hazırlamamız gerek değil mi babası? Serkan: Evet ama çok güzel olmasın! Eda: SERKAN! Serkan: Ne var Eda ben de kız babasıyım sonuçta!:) Eda ve Serkan gülerek Deniz Nil'in doğum günü elbisesini giydirmişlerdi:) Serkan da hazırlanmış, aşağıda gelen konukları karşılıyordu. Ceren-Ferit, Melo-Seyfi, Fifi-Erdem, Pırıl-Engin-Güneş, Selin-Efe, Leyla ve son olarak da sevgili babaannemiz Aydan, ve sevgili anneannemiz Ayfer Hanım da gelmiş, hepsi merdivenin yanında sıralanmış, üst kattan inecek olan Eda ve Deniz Nil'i bekliyorlardı:)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
