İyileşiyoruz!

1.1K 97 30
                                    

"Günün birinde herkes kendi yıldızını bulsun diye mi parlaktır yıldızlar?"💫
                                           ~Küçük Prens~
Kaan'ın ölü bedeni Eda'nın kucağına düştüğünde Eda kanlar içinde, kucağında yatan Kaan'a bakıp son sözleri beyninin içinden geçiyordu "Beni asla unutamayacaksınız, birisinin kollarınızda can vermesinin nasıl bir şey olduğunu anlayacaksınız"
Eda hıçkırıklarla ağlarken Serkan koşarak Eda'yı yerden kaldırıp sarıldı. İkisi de o kadar kötü durumdaydı ki... Serkan Eda'yı ve kızını kaybetme korkusunu yaşarken Eda daha da zorunu yaşamıştı. Hem ailesinin mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçmiş hem de az önce, sadece iki dakika önce birisi kollarında can vermişti. Bu travmayı nasıl atlatırdı, her gözünü kapattığında, her kabusunda Kaan'ı görmeyi nasıl durdurabilir, bu girdaptan nasıl çıkılır, bilmiyordu. Onlar için büyük savaş asıl şimdi başlıyordu. Kendi iç savaşları...
Serkan Eda'yı sakinleştirmeye çalışırken Eda dinlemiyor, eliyle kulaklarını kapatıp kafasındaki sesi susturmaya çalışıyordu. Kaan'ın sesi sürekli kafasında yankılanıyordu! O sırada teknenin içini arayan polis memuru ağlamaktan kıpkırmızı kesilmiş Deniz Nil'i annesi ve babasına vermek için getirmişti. Serkan Deniz Nil'i kucağına alıp sımsıkı sarıldı. Eda Deniz'i ve Serkan'ı o şekilde görünce biraz sakinleşmiş, onlara sımsıkı sarılmıştı. Atlatacaklardı, bu da diğerleri gibi geçecekti! Zor olacaktı ama geçecekti!
Serkan: Geçti güzelim, geçti kızım, affet seni koruyamadım birtanem...
Eda: Se-Serkan sakın kendini suçlama! Senin hiçbir suçun yok! Lütfen artık gidelim burdan.
Serkan: Gidelim sevgilim.
Sahil güvenlik ekiplerinin botuna binip limana gittiklerinde kızlar ve Ayfer hala Eda'ya koşarak sarılmışlardı. Hepsi o kadar zor zamanlar yaşamışlardı ki...Ayfer hala yeğenini, kızlar da en yakın arkadaşlarını kaybedecek duruma gelmişlerdi...
Hep birlikte oradan ayrılıp Edalar'ın evine gittiler. Hepsi ruhsal olarak çok yorulmuş, çok yıpranmışlardı...Kızlar Eda'ya sarılmış, otururken Ayfer hala ve Aydan Hanım da Deniz Nil'le ilgileniyorlardı.
Ceren: Seni gerçekten kaybedeceğiz diye o kadar korktuk ki Eda...
Eda: Ben de çok korktum kızlar...Sizi, ailemi kaybedeceğim diye çok korktum...
Serkan: Şşşt tamam güzelim. Konuşmayalım artık bunları. Hadi yat, dinlen sevgilim. Çok yoruldun.
Eda Deniz'i yanında göremeyince bir an da panikle bağırmaya başladı...
Eda: Deniz, Deniz nerede? Serkan Deniz nerede?!
Serkan kalkıp Eda'ya sarılmış, onu sakinleştirmeye çalışıyordu...
Serkan: Annem ve Ayfer halayla birlikte odasında sevgilim. Geçti...Bundan sonra bu korkuyu tekrar yaşamana asla izin vermeyeceğim.
Eda: S-söz mü?
Serkan: Söz!:)
Herkes evlerine dağıldıktan sonra Eda ve Serkan uyuyan Deniz'i de ortalarına yatırıp birbirlerine kenetlenmiş bir şekilde yatıyorlardı:) Serkan bir yandan Deniz'in minicik elini tutarken diğer yandan da Eda'nın saçlarını okşuyordu...Sanki o an Dünya dursun, hayat o sahnede takılı kalsın istemişlerdi...
Serkan: Sizi kaybedeceğim diye o kadar korktum ki...
Eda: Biz de seni kaybedeceğiz diye çok korktuk... Serkan?
Serkan: Efendim Güzelim.
Eda: Geçer değil mi? Eskisi gibi mutlu, huzurlu hayatımıza geri dönebiliriz değil mi?
Serkan: Geçecek birtanem...Daha öncekiler gibi bu da geçecek. Bu bir savaştı-
Eda: Ve kazanan biz olduk! Düşman cepheyi terk etti...
Serkan: Her şey geride kaldı Edam...Bundan sonra sizin asla üzülmemeniz için  yaşayacağım. Benim hayatım sizsiniz, mutluluğum sizsiniz...
Eda: Seni çok seviyorum Serkan! Kaan'ın yanına gittiğimde de çok seviyordum seni ve eğer bir şekilde bizi kurtaramasaydın da yine seni çok sevecek, asla seni sevmekten vazgeçmeyecektim...
Serkan: Ben de seni çok seviyorum hayat ışığım!:)
Eda: Hayat ışığım? Bu da Serkan Bolat sözlüğüne eklenmiş yeni bir hitap şekli galiba:)
Serkan: Ezberimi bozuyorsunuz Eda Yıldız:)
Eda: Başımı döndürüyorsunuz Serkan Bolat:)
~Flashback~
Eda: Senden nefret ediyorum Serkan Bolat!
Serkan: Duygularımız karşılıklı hanımefendi!:)
~Flashback son~
Aradan 3 ay geçti...
Geçen bu üç ayda Eda yaşadığı travmayı daha kolay atlatabilmek için psikolojik destek almaya başlamış, terapilere gitmiş ve bu ona inanılmaz iyi gelmişti...
Üç ay öncesine kadar Deniz'i bırakıp lavaboya bile gidemezken şimdi yavaş yavaş halasına ya da Aydan Hanım'a bırakıp terapi seanslarına ya da başka işlerini halletmek için gidebiliyordu...
Anlayacağınız terapi Eda'ya çok çok çok iyi gelmişti:)
Serkan ise bu süreçte hep Eda'nın yanında olmuş, desteğini bir an bile esirgememişti:) Çoğunlukla Eda'nın yanında olurken tabii ki ofise de gitmeyi ihmal etmiyordu:) Şaşırdık mı? Cevapları alayım!:)
İçinizden "Hayır" dediğinizi hisseder gibiyim:)
Eveeet gelelim bugüne!:)
Bugünün Eda için ayrı bir anlamı olduğu için sabah erkenden kalkmış, kendisi hazırlanmış ve güzel bir kahvaltı hazırlamıştı:) Üç aydan sonra ilk defa Art Life'a gidecekti. Aylardır yapmaya çalışmış ama bir türlü kendini hazır hissetmediği için o kapıdan içeri girememişti! Ama şimdi hazırdı! Yapacaktı:)

Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin