"Dipte olduğunu hissettiğin her an aynaya bak. Hala yansımanla yüzleşmeye cesaretin varsa, kendinle savaşın bitmemiş demektir."
~Güneşi Söndürmem Gerek/Emre Gül~Bugün büyük gündü! Yani tatillerine gitmek üzere yola çıkacakları gün! Ferit söz verdiği gibi uçak işini halletmiş, kendi özel uçaklarını ayarlamıştı:) aynı zamanda otel için (Hande ve Kerem'in Maldivler'de gittiği oteli düşünebilirsiniz) gerekli olan rezervasyonları da halletmişti. Maldivler özellikle yaz tatili sezonunda çok kalabalıkken Eylül ayında gidecekleri için oldukça sessiz, sakin olacaktı. Yanii baş başa geçirecekleri güzel bir tatil onları bekliyordu:) Eda'nın içi Deniz'i burada bıraktığı için çok rahat değildi ama terapistiyle de konuşmuş, artık bu korkuyu yenmesi gerektiği için güzel bir adım olabileceğine karar vermişlerdi:) Bu 10 günlük tatil sürecinde de Deniz'e ve Güneş'e hem Aydan Hanım hem de Ayfer Hanım birlikte bakacaklardı...
Eda ve Serkan valizlerini akşamdan hazırlamış, Eda hazırlanırken Serkan da Deniz'i giydirmeye çalışıyordu:)
Serkan: Ya kızım, çocuğum iki dakika duramaz mısın? Kime çektin sen?:)
Eda: Allah Allah kime çekmiş acaba?:)
Serkan: Şimdi şöyle ki hayatım, bütün güzel özelliklerinin bana çektiğini biliyoruz zaten:)
Eda: Haaaa öyle miii? Bu durumda bütün kötü özellikleri de bana benziyor öyle mi?:)
Serkan: Yani tam olarak öyle de-Kı-kızım ne yapıyorsun dur!:) Ya, Deniz yaaa!:)
Serkan bir yandan Deniz'in altını değiştirmeye çalışıp bir yandan da Eda'ya laf yetiştirmeye çalışırken Deniz açık olan bezinden çoktan hem Serkan'ın eline hem de beşiğine tuvaletini yapmıştı:) Eda kahkalarla gülüyor, Serkan da bir elinde bez diğer elinde bebek pudrasıyla Deniz'e çaresizce bakıyordu:)
Eda: Noldu Serkan Beeey! İki proje çizmeye benzemiyormuş değil mi?:) Hahahahahah!:)
Serkan: Ya kızım altına yap, yap bir şey demiyorum ama kontrollü yap biraz evladım yaa:) Annenin diline düşürdün bizi:)
Serkan bir Deniz'e bir kirlenen beşiğe bakarken Deniz'in durmak bilmeyen ayağı Serkan'ın elindeki bebek pudrasına çarpınca, bebek pudrası her yere dökülmüş, Eda da bir yandan gülmesini durdurmaya çalışırken bir yandan da Serkan ve Deniz'i videoya çekiyordu:)
Serkan: Sen ne kadar iyi bir eş ve annesin yaa... Evladımız burda altının değiştirilmesini bekliyor, annesi yardım edeceğine video çekiyor:)
Eda: Babası bir işi becerebilseydi çoktan altı değişmiş olacaktı evladımızın:)
O sırada kapı çalmış Eda gülerek kapıyı açmaya gitmişti:) Gelenler Ceren ve Ferit'di!:) Eyvaaah! Serkan İşte şimdi yandı:) Ferit'in diline düşecek:)
Eda: Hoşgeldiniiiz!
Ceren: Hoş bulduk Edacım da sen niye gülüyorsun böyle?:)
Eda: Deniz'in odasına gidin anlarsınız:)
Ceren ve Ferit'in Deniz'in odasına girmesiyle kahkahalarla gülmeye başlaması bir oldu:)
Serkan: Hahahahha çok komik(!)
Ferit: Abicim ne bu hal-hahahahahahah:)
Ceren: Şok şok şok! Serkan Bolat küçücük bebeğin altını değiştiremedi!:)
Serkan: Sizin o küçücük dediğiniz bebek, küçük bir canavar, canavar:)
Ferit: Ya abicim Allah aşkına küçücük bebeğin nasıl bir canavarlığı olabilir?:)
Serkan: Siz gülün gülün! Görücem ben sizi:)
Serkan'ın sözü üzerine Ferit imalı bir şekilde Ceren'e bakınca Ceren gülmesini kesip konuyu hemen değiştirdi.
Ceren: Edacım sen bir el atsan da çıksak çünkü geç kalacağız havaalanına.
Eda: Hemen olaya el atıyorum:) Gel bebeğim, gel annecim:)
Serkan: Ben de yapardım yani hayatım:)
Eda: He sevgilim yapardın He:)
Eda Deniz'in altını değiştirip üstünü giydirdikten sonra hep birlikte evden çıkmak için Ferit'lerin arabasına bindiler:)
Deniz'i bin bir sarılmadan sonra anneannesi ve babaannesine bırakıp havaalanına gittiler. Gittiklerinde herkes gelmiş bizimkileri bekliyorlardı:)
Erdem: Oooooo Serkan Beyciğim, Ferit Beyciğim, Eda ve Ceren Hanımcığım Hoşgeldiniz efendim buyrun buyrun. Erken geldiniz ya biraz geç gelseydiniz keşke😒
Serkan: Oğlum biz senin gibi tek tabanca mıyız? Çoluğumuz çocuğumuz var bizim:)
Erdem: Ferit Beeey! Sizin de bizim bilmediğimiz bir çocuğunuz mu var Yoksa!:)
Ferit: Erdem boş yapma da uçağa binelim. Hadi arkadaşlar:)
Eda: E o zaman ne diyoruzzz?:)
Herkes: TATİL BAŞLASIIIIN!:)
Uçak, Ferit'in ailesinin özel uçağı olduğu için her şey onlara göre ayarlanmıştı(Zenginliğe bak be:)
Erdem şimdiden tatil moduna girmiş, başında tatil şapkası, pizzalı şortu ve parmak arası terlikleriyle tam bir moda ikonu edasıyla(!) uçağın en güzel koltuklarından birisine oturmuş, meyve suyunu çoktan yudumlamaya başlamıştı bile:)
Fifi: Erdemcim, biraz yavaş mı olsan hayatım!:)
Erdem: Senin hayatım diyen dillerini be-
Fifi: ERDEM!
Erdem: Ne var aşkım moda girmeye çalışıyorum İşte sen de benimle uğraşacağına az tadını çıkar:)
Engin: Aman Fificim çok çalıştı ya bütün yıl(!) bırak tadını çıkarsın çocuk.🤪
Engin'in sözleri üzerine herkes kahkahalarla gülmüştü:)
Uzuuun bir yolculuktan sonra nihayet Maldivler'e ayak basmışlardı:) Her yer o kadar güzeldi ki...İstanbul'un o yorucu temposundan hiç eser yoktu:) Daha tatilleri başlamadan şimdiden içleri huzurla dolmuştu:)
Melo: Yaa Feriiit! Sen harikasın! Burası ne kadar güzel bir yer!
Pırıl: Ya Feritcim, gerçekten burası cennet gibi bir yer Ya:)
Engin: Öpücem gel seni bir Öpücem:)
Ceren: Heyy Engin Beyyy! Durun bakalım orda! Siz kimi öpüyorsunuz🤪
Pırıl: Kocam gel bakalım sen benim yanıma bir:)
Eda: Ayyy bir an önce odalarımıza yerleşip ay ışığında yemek yemek istiyorum:)))
Serkan: O zaman bir saat sonra bizim odanın önünde buluşalım:)
Engin: Tamamdır abicim:)
Erdem Fifi'yle aynı odada kalacağı, aynı yatakta yatacağı için heyecandan yerinde duramazken, Fifi'yle Melo'nun, kendisiyle de Seyfi'nin kalacağını öğrenmesi şokuyla yıkılmıştı:)
Erdem: Sen nerden çıktın be! Fifi nerede?
Seyfi: Aman ben sanki sana çok meraklıyım Erdem:) Kızlar öyle istemiş...
O sırada Fifi ve Melo kol kola girmiş gülerek aynı odada kalmayacakları şokuyla yıkılan Seyfi ve Erdem'e bakıyorlardı:))
Melo: Ne oldu Seyficim bir yüzün düştü sanki hayatım:)
Seyfi: Kızlar bu bize yapılır mı:) Tı tı tı tı!
Fifi: Aaaa siz ne sanıyordunuz canım? Aynı odada kalacağımızın hayallerini kurmuyordunuz herhalde:)
Erdem: Yok canım ne alakası var! Ben gece gündüz Seyfi'yle aynı odada kalma hayalleri kuruyordum:)
Erdem'in sözü üzerine kahkahalar hava uçuşmuş, kızlar da gülerek kendi odalarına geçmişlerdi:)
Bakalım o sırada Eda ve Serkan ne yapıyor:)
Eda odaya girer girmez kendisini yumuşacık yatağa bırakmıştı:)
Eda: Sevgilim burası çoook güzelll:) Bütün bu yaşadıklarımızdan sonra burada olmak rüya gibi değil mi?:)
Serkan: Bu tatil bize çok iyi gelecek sevgilim!:)
Eda: Deniz'i arayalım mıııı:)
Serkan: Hadi arayalım:)
Serkan Aydan Hanım'ı FaceTime dan arayınca karşılarında telefonu kemirmeye çalışan minik bir ağızla karşılaştılar:)
Eda: Anneciiiim!:)
Serkan: Aferin kızım aferin boz babaannenin telefonunu da Kemal Beyefendiyle görüşemesin:)
Eda: Bebeğim sen ne yapıyorşun öyle yaaa!:)
Aydan Hanım: Deniz! Ay çocuklar siz miydiniz:) Denizcim gel babaannecim ama öyle olmaz ki hayatın hadi bırak telefonu:)
Eda: Anlaşılan annenin Deniz'le sınavı şimdiden başlamış:)
Serkan: Sus sus:)
Aydan Hanım: Çocuklar siz hiç merak etmeyin burda her şey yolunda. Siz tatilinizin tadını çıkarın:)
Serkan: Belli annecim her şeyin yolunda olduğu(!):)
Ayfer: Burda asayiş berkemal çocuklar Aydan da Deniz de Güneş de kontrolüm altında hiç merak etmeyin:)
Eda: Oh çok sevindim halacım:)
Ayfer: AyAy kreş iyi tatiller diler efendim:)
Eda'nın ve Serkan'ın AyAy kreşle(!) görüştükten sonra içleri rahatlamış, resmî olarak tatillerini başlatmışlardııı:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)
RomanceÇok sevdiğim dizi sen çal kapımıyı kendim hayali olarak kurgulamaya çalıştım.