Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır.
~Nazım Hikmet~
Birisini eş olarak seçmek neydi? Hayatın boyunca koşulsuz şartsız güvenebileceğin birisini yoldaş olarak seçmek değil miydi? Yoksa bu zamana kadar bildiklerimizde yanılmış mıydık? Peki aşk neydi, güven de aşkın bir simgesi değil miydi?
Eda saatlerdir o bankta bunları düşünüyordu. Kıpırdamadan, kalkmadan, saatlerce...
Karşısından insanlar geçip gitmiş , kuşlar uçmuş, Güneş gidip yerini aya bırakmıştı. Kalkmaya gücü yoktu sanki. Hayatta en güvendiği insan da ona yalan mı söylemişti? Oysa "seni seviyorum" derken her şey gerçek gibiydi...
Ya da bütün bunları kafasında o mu kuruyordu. Gidip Serkan'a sormak bağırmak çağırmak istiyordu. Ama sanki "evet seni aldattım." Deme ihtimaline hazır değildi. Bu aşk için çok savaşmış, çok mücadele etmişlerdi. Her seferinde el ele, ayağa kalkmışlardı. Ama bu sefer Eda kendinde o gücü hissetmiyordu. Dünya yıkılmış ve altında kalmıştı sanki.
O sırada Serkan...
Saatlerce Nişantaşı'nda Eda'yı aramış, orada gidebileceği her yerle görüşmüştü. Ama Eda'ya dair ne bir iz vardı ne de bir haber...
Çaresizce eve döndü. Ayakkabılıkta Eda'nın ayakkabılarını, montunu içeri girdiğinde sabah bıraktığı su bardağını görmek içini acıtmıştı. Eda'yı bulmak avaz avaz "Seni aldatmadım, hepsi yalan haber" diye bağırmak istiyordu. O bu haldeyse kim bilir Eda ne haldeydi. Fotoğraflarının olduğu koridora gitti. Yavaş yavaş hepsine göz gezdirirken gözünden bir damla yaş düştü. Sevdiği kadın onu aldattığını düşünüyordu ve Serkan hiçbir şey yapamıyordu. En acı vereni de buydu.
Tabii gün içerisinde bu haber magazin haberlerinin de en önemli konusuydu. Dolayısıyla Ayfer Hala da Aydan Hanım da kızlar da haberi öğrenmişti. Ayfer Hala çok sinirlenmiş, çok üzülmüştü. Eda'yı defalarca aramasına rağmen telefonuna ulaşılamayınca çok endişelenmiş evlerine gitmişti. Kapıyı çaldığında Serkan'ın yıkılmış halini görünce içi acımıştı. İçinden " Bu çocuğun Eda'yı aldatma ihtimali bile olamaz, şu haline bak" diye geçirmişti.
Yine de o fotoğraftaki kadının kim olduğunu da sorguluyordu.
Ayfer Hala: Serkan Eda nerde?!
Serkan: Bilmiyorum Ayfer Hala, Allah kahretsin ki bilmiyorum.
Ayfer Hala: Ne demek bilmiyorum Ya. Nereye gider, ne yapar bu saatte.
Serkan, yapmadın değil mi?
Serkan: Ayfer Hala size yemin ederim ki yapmadım. O fotoğraftaki kız...
Serkan o fotoğraftaki kızın kim olduğunu Ayfer halaya anlatınca Ayfer hala olayı çok iyi anlamıştı.(Kim olduğu size sürprizzz)
Ayfer Hala: Anladım canım. Edacım ah kuzum, o fotoğrafı görünce yanlış anladı tabii ki. Keşke ona ilk haber çıktığında açıklasaydın durumu.
Serkan: Keşke, ama Eda zaten çok üzüldü. Önce babaannesi geldi, sonra Kaan şerefsizi. Daha fazla yıpranmasını istememiştim ama daha fazla yıpranmasına sebep oldum. Ben ne yapacağım şimdi Ayfer hala?!
Serkan Ayfer Halanın karşısında küçüçük bir çocuğa dönmüştü. Öyle çaresiz, öyle üzgündü ki...
Ayfer Hala: Eda çocukluğundan beri çok kırıldığında, çok üzüldüğünde kısa bir süre yalnız kalmak ister. Küçükken de bir şeye kırıldığında odasına gider sessiz sessiz oyun oynardı. Şimdi de kendini toparlayınca bir kaç güne dönecektir. Döndüğünde muhtemelen büyük bir öfkeyle dönecek ve seni görmek istemeyecek.
Serkan: Olsun. Ben vazgeçmem. Gerekirse o görmek isteyene kadar çıkmam karşısına.Açıklarım bir şekilde. Sonra o ne isterse onu yaparız. Kal derse kalırım, Git derse...
Ayfer Hala:Şşşt olmayacak öyle bir şey. Edam çok merhametlidir. Kimseye kıyamaz ve zaten senin hiçbir suçun yok. O seni anlayacaktır.
Serkan: Öyle mi dersiniz?
Ayfer Hala: Derim tabii.
O sırada kapı çalar. Kim olursa beğenirsiniz? Tabii ki Melo, Ceren ve Fifi:) Kapıyı öyle bir yumrukluyorlardı ki Serkan bir an Eda'ya bir şey olmuş da polisler kapısını çalıyormuş zannetmişti. Koşarak kapıyı açtı.
Fifi: Serkan Bolat bize hemen bir açıklama yapıyorsun.
Ceren: Serkan, doğru değil değil mi?
Melo: Dadam nerde yaaaaa? Dadaaaam!
Ceren- Melo Fifi: Ayfer abla!?
Ayfer Hala: Kızlar! Aaaa her kafadan bir ses çıkıyor Ya. Bir sakin olu-
Ceren: Ne sakin olması Ayfer abla! Serkan'ın boy boy fotoğrafları çıkıyor, benim arkadaşım ortada yok. Ne oluyor Ya ne oluyor?!!!
O sırada nefes nefese kalmış bir şekilde Ferit içeri girer.
Serkan: Sen de başlama Ferit!
Ferit: Yok abicim. Selin bana anlattı her şeyi. Kızlara da anlatmaya çalıştım ama dinlemiyorlar ki!
Ceren: Sen biliyor muydun Ferit?!!
Ferit: Ceren yol boyunca anlatmaya çalıştım. Dinlemedin ki!
Ceren: Bravo gerçekten. Tebrikler Ferit Bey!
Ferit: Ya ben ne yaptım şimdi?
O sırada Erdem de içeri girer. Ha bu arada kapı açık kalmıştı.
Serkan: YOK ARTIK!
Erdem: Serkan Bey bizim bir Eda meselemiz vardı da!
Fifi: Erdem senin burda ne işin var ya?Yoksa...yoksa sen bizi mi takip ettin?!
Erdem: Yooo, ne alakası var!
Ceren: Sen de bize anlatmadın Ferit süper gerçekten!
O sırada aralı olan kapıdan Aydan Hanım ve Seyfi girer.
Ayfer Hala: YOK ARTIK!
Aydan Hanım: Var artık! Kimse bize bir şey anlatmıyor! Serkan evladım, çocuğum,o fotoğraflar ne, Edam nerde?
O sırada her kafadan bir ses çıkmaya başlamış ortalık curcunaya dönmüştü.
Ayfer hala: Eeeeeeh yeter bir susun hepiniz Ya! Ortada büyük bir sorunumuz var, siz tartışıyorsunuz! Serkan anlatır mısın oğlum neler olduğunu?
Serkan her şeyi bütün gerçekliğiyle anlatır. Herkes neler düşündüğü için kendinden utanmıştı. Aslında hepsi bu haberin doğru olmadığını biliyorlardı. Ama o fotoğraftı kim görse yanlış anlardı. El ele göz göze gibi görünüyordu. Ama aslında gerçekler çok farklıydı.
Serkan: İşte böyle. Eda da haberi öğrenince bastı gitti. Şimdi nerede, ne yapıyor bilmiyorum.
Ferit: Arkadaşlar, sakin olalım ve düşünelim.
O sırada kapı çalar. Gelenler Selin, Efe, Engin ve Pırıl'dır.
Melo: Hoşgeldiniz diyeceğim ama...
Selin: Yok değil mi bir haber.
Ceren: YOK!
Efe: Serkan iyi misin abicim, hiç korkma Eda'yı bulacağız ve her şey düzelecek.
Pırıl: Ortada çok büyük bir yanlış anlaşılma var.
Ferit: Konu dağılmasın. Düşünelim. Ayfer hala, kızlar Eda küçükken falan gittiğiniz bir yer var mıydı? Ya da Serkan sizin birlikte gidip kaldığınız bir yer falan?
Ayfer hala: Yani düşünüyorum ama hiç aklıma gelmiyor. Nereye gider, ne yapar ah kuzum benim Ya!
Serkan: Aslında,aslında var!
Serkan montunu alıp koşarak kapıdan çıkmıştı...
Engin: Abicim nereye?!
Fifi: Serkan dur, bekle!
Seyfi: Serkan Bey!
Ceren: Serkan dur.
Ferit: Arkadaşlar bırakalım yalnız kalsınlar. Eda'yı ne olursa olsun bulacağız ve her şey düzelecek!
Ceren ağlayarak Ferit'e sarılır.
Ceren: Eda hiç böyle yapmazdı. Bir yere de gitse, kızsa da bize haber verirdi. Telefonunu kapatıp ortadan kaybolmazdı. Ne oldu bizim arkadaşımıza!!!
Ferit: Tamam bebeğim Sakin olmalıyız. Hiçbir şey olmayacak!
Aydan Hanım: Allahım lütfen, lütfen Serkan Eda'yı bulsun.
O sırada Serkan...
Serkan son hızla arabayı sürüyordu. Eda'yı bulabileceğine dair küçük bir ihtimal bile onu heyecanlandırmıştı. Eda'yı bulacak ve bir daha asla üzülmesine izin vermeyecekti. Her ne olursa olsun!
Dağ evine vardığında hızla arabadan indi. Anahtarla kapıyı açtı. İçeriden hiç ses gelmiyordu. Yine de umutla odaları tek tek dolaştı. Hayır, Eda yoktu! Serkan duvara yaslanıp yavaşça yere oturdu. İçinden kendisine kızıyordu. Ya bir daha Eda'yı hiç göremezse, ya da her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi onların da sonu mu gelmişti? Oysa sonsuz olacaklarına dair söz vermişlerdi...
Güçsüzce arabaya bindi. Radyoda çalan şarkı Serkan'ı bir kez daha mahvetmişti.
Model~Değmesin Ellerimiz🎵
Ah ne zormuş bitsin demek
Hala severken seni
Dudaklarını öpmemek
Bir yabancı gibi
Bilirsin ayrılık konusunda
İyi değiliz ikimiz de
Bir kıvılcım yeterdi her zaman
Koşup geri dönmemizeDeğmesin ellerimiz
Buluşmasın bu gözler
Yine erir gideriz
Unutulur yeminler
Biz hiç beceremedik
Sevmeyi de terk etmeyi de
Aşk kokan dudakların
Karşısında direnmeyiİşte bir kez daha
Durup karşında
Belki de son defa
Soruyorum sana
Bitti mi hikayemiz?
Bu ne biçim son böyle
Değmez miydi sevgimiz
Savaşıp direnmeye?BİTTİ Mİ HİKAYEMİZ?
Herkese yeniden merhabaaa! Sınavların durumu ve derslerden dolayı bölümler biraz gecikmeli geliyor. Keşke her gün yazıp atabilsem ama maalesef...Sizden aldığım tek bir yorum bile benim için çok değerli❤️Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle:) Oy verirseniz çok sevinirim❤️🍒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)
RomanceÇok sevdiğim dizi sen çal kapımıyı kendim hayali olarak kurgulamaya çalıştım.