Neredesin Bebeğim?

1.3K 125 66
                                    

"Çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz."
                                              ~Edip Cansever~
Eda: Benim yüzümden...benim yüzümden...
Eda beşiğin önünde donakalmış ağlayarak sadece bu cümleleri söylüyordu.
Serkan: Eda! Eda bir kendine gelir misim güzelim!
Eda: Benim yüzümden...
Serkan: Hiçbir şey senin yüzünden değil! Ali Bey'i aradım (Komiser) geliyorlar. Kızımızı bulacağım! Sana söz veriyorum kızımızı bulacağım!
Eda: Bırakmamalıydım! Onu tek başına odada bırakmamalıydım!
Ceren: Edacım sen nereden bilebilirdin böyle olacağını. Lütfen yapma böyle, suçlama kendini!
Melo: Dadam lütfen biraz sakin olmaya çalış.
Eda: Ya nasıl sakin olayım? Benim bebeğim nerede! Serkan benim bebeğim nerede!
( Ağlama sesi)
Eda hıçkırıklarla ağlıyor, kendisini oradan oraya atıyordu! Serkan bile zapt edemiyor, Eda'yı tutamıyordu...

Eda: Ya nasıl sakin olayım? Benim bebeğim nerede! Serkan benim bebeğim nerede!( Ağlama sesi)Eda hıçkırıklarla ağlıyor, kendisini oradan oraya atıyordu! Serkan bile zapt edemiyor, Eda'yı tutamıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eda: O-o daha küçücük bebek Serkan hiçbir bedel ödemek zorunda değil!
Serkan: Biliyorum güzelim biliyorum...
Serkan da Eda'ya belli etmemek için sakin durmaya çalışıyor ama aslında onun da içinde fırtınalar kopuyordu...
Eda: O daha kü-küçücük bebek...
Eda daha fazla dayanamamış Serkan'ın kollarında bayılmıştı! Deniz'e hamile olduğunu öğrendiği ilk andan itibaren kötü şeyler olacağını biliyordu...Hissediyordu...Her şeye rağmen onu koruyacaklarına söz vermişler ama yapamamışlardı...Şimdi kızları yanlarında yoktu! Neredeydi, ne yapıyordu bilmiyorlardı... Onlardan alınmak istenen intikamın bedeli kızları olmamalıydı...olamazdı! O daha küçücük bebekti...Hiçbir şeyin bedelini ödemek zorunda değildi!
Serkan Eda'nın bayılması üzerine daha fazla sakinliğini koruyamamıştı. Hayatındaki en değerli iki varlığı karısı ve kızıydı! Şimdi ise birisi ortada yok diğeri ise yanında baygın yatıyordu...Oysaki onları koruyacağına söz vermişti! Engin ve Ferit onu sakinleştirmek için uğraşıyor ama başaramıyorlardı...Hepsi bitik haldeydi!
Deniz Nil'i kaçıran her kimse onlara büyük bir nefret besliyordu ve kolay kolay vazgeçmeyecekti...
Pırıl Güneş'i beşiğinden alırken yastığının yanında bir not kağıdı buldu. Açıp okuyunca adeta kanı dondu. Güneş'e sımsıkı sarılıp içeri gitti.
Pırıl: Be-ben bi-bir şey buldum!
Engin: Ne, ne buldun hayatım?
Pırıl: Ceren Güneş'i alır mısın?
Ceren: Tabii canım ver.
Serkan: Ne buldun Pırıl söylesene!
Pırıl: Sakin olacağınıza söz verin.
Ferit: Tamam söz.
Pırıl: Güneş'in yastığının yanında bu notu buldum.
Serkan: Pırıl delirtmesene insanı oku İşte!
Pırıl: "Bazen suçsuzlar da yanar suçlular için" Unutmayın her hatanın bir bedeli vardır...
Herkes anlamsız bakışlarla birbirine bakıyordu.
Efe: Ne demek bu?
Pırıl: Şey-şey Eda?
Eda kendine gelmiş, Pırıl'ın cümlelerini duymuştu. Diğerleri ne demek olduğunu anlamamış ama onlar çok iyi anlamıştı! Şok içinde birbirlerine baktılar.
Serkan: Gel güzelim.
Pırıl: Eda...
Eda: Biliyordum...
Serkan: Neyi?
Eda: Geri geleceğini...
Engin: Ya kızlar! Söylesenize! Kimin geri geleceğini?
Pırıl: Kaan'ın...
Herkes: NE!!!!
Eda: Bu-bunu bize o gece Ka-Kaan söylemişti! Serkan Serkan kızım, kızımı öldürecek Serkan bir şey yap!
Serkan: Allah kahretsin! Allah kahretsin!
Tam o sırada komiser Ali Bey ve ekibi gelmiş, Serkan ve Eda'yla konuşmaya başlamıştı.
Komiser Ali Bey: Öncelikle sakin ve güçlü olmalıyız. Kızınızı bulacağız. Eda Hanım, Serkan Bey lütfen güçlü durmaya çalışın.
Eda Ceren'e sarılmış, ayakta durmaya çalışıyor, Serkan da Ali Bey'in sorularını cevaplıyordu.
Ali Bey: Serkan Bey evinizin etrafında, özellikle de kış bahçesini gören herhangi gir yerde kamera sistemi var mı?
Serkan: Evet, evet var.
Ali Bey: Güzel. Kamera kayıtlarına hemen ulaşmamız lazım Serkan Bey.
Serkan: Ben hemen site yöneticisini arıyorum.
Serkan site yöneticisini aramış daha sonra da her ne kadar Serkan Eda'nın gelmesini istemese de Eda tabii ki kabul etmemiş Ali Bey'le birlikte kamera kayıtlarına bakmak için site yönetimine gitmişlerdi.
Yönetici Simay Hanım: Buyrun Serkan Bey son 24 saatin kamera kayıtları.
Serkan: Tamam çok teşekkürler Simay Hanım biraz izin verebilir misiniz bize?
Simay Hanım: Tabii ki umarım kızınızın bulunmasına yardımcı olur. Eda Hanım lütfen canınızı sıkmayın eminim kısa sürede bebeğinize kavuşacaksınız.
Eda: Umarım...sağolun Simay Hanım.
Ali Bey: Evet hemen bakalım.
Ali Bey kamera kayıtlarını incelemiş ama hiçbir şey bulamamıştı ta ki o detaya kadar!
Ali Bey: İşte! Tam da tahmin ettiğimiz gibi orada kamera olduğunu biliyor ve ona göre hareket etmiş. Yüzünü göstermiyor. Eda Hanım, Serkan Bey bu kişi Kaan'a benziyor mu?
Eda: Be-biz Kaan'ı iki yıldır görmüyoruz siz de biliyorsunuz. Ama anladığım kadarıyla değil.
Ali Bey: Zaten kendisini böyle bir riske atmaz. Aldığınız nottan anlaşılıyor ki intikam almak istiyor. O yüzden canınızı acıtmak için kızınızı kaçırmış. Merak etmeyin kızınızı bulacağız.
Eda: Lütfen- lütfen kızımı bulun. Ona bir şey olursa ben yaşayamam.
Serkan: Merak etme güzelim. Kızımın saçının teline dokunanı asıl ben yaşatmam.
Eda ve Serkan Ali Bey ile konuştuktan sonra Ali Bey her yerde Kaan'ı arayacaklarını onlara da herhangi bir mesaj, şüpheli bir not gelirse haber vermelerini söylemişti. Bu arada biliyorsunuz ki Kaan daha önce Eda ve Pırıl'ı öldürmeye çalışmış fakat Ali Bey'in planı sayesinde başaramamıştı. Akli dengesi yerinde olmadığı için herhangi bir ceza almamış, bir akıl hastanesine yatırılmıştı. Eda ve Serkan yarın ilk iş o hastaneye gideceklerdi. Saat gece 00.00'ı geçiyordu...
Kaan Karadağ'ın Deniz'i Sakladığı Yerden
Kaan: Küçük kız tıpkı annene benziyorsun...Onunki gibi kocaman gözlerin ve dudakların var. Evet...evet sen de annen gibi çok güzel bir kadın olacaksın.
Deniz Nil sanki tehlikede olduğunu hissedercesine ağlıyordu. Bu arada uzun zamandır Deniz'in ağzından "ba-ba, an-ni" gibi heceler çıkıyor ama tam ne dediği anlaşılmıyordu. Deniz'in baba demesi üzerine Kaan sinirlendi.
Deniz:Ba-ba(ağlama sesi)
Kaan: Evet babacım burdayım. Korkma baban artık hep yanında. Sen ben ve annen hep çok mutlu olacağız. Artık yanımdasın, sıra anneni de yanımıza almakta...
Kaan'ın hastalığı geçmemiş hatta tahminimce alevli atak dönemine girmişti. 2 yıl boyunca Eda'ya içten içe büyüyen aşkı Serkan'a karşı intikam hırsıyla gözlerine perde inmişti. Serkan'ın elinden en sevdiklerini almak istiyordu. Kendi kendine sanrılar görüyor, Eda'yı da kendisine aşık sanıyor, aşklarına Serkan'ın engel olduğunu düşünüyordu. Anlayacağınız hastalığı baya tehlikeli bir boyuta ulaşmıştı.
Eda ve Serkan'ın Evinden
Eda ve Serkan eve geldiklerinde ikisini de ayakları istemsizce Deniz Nil'in odasına götürdü. Eda ağlayarak Deniz Nil'in beşiğinin yanına eğilip battaniyesine sarıldı. Serkan da Eda'nın yanına eğilip Eda'ya sarıldı. Serkan Eda ve Deniz için güçlü durmaya çalışıyor ama içinde fırtınalar kopuyordu. O da içten içe kızını koruyamadığı için kendisine kızıyordu...
Eda: Şimdi nerede, bizsiz ne yapıyordur? Korkmuş mudur, yemek yedirmişler midir?
Serkan: Eminim annesinin ve babasının onu bulacağını hissediyordur sevgilim...
Eda: Serkan neden böyle oluyor? Neden hiç mutlu olamıyoruz?
Serkan:...
Eda: Daha önce bizi ayırmaya çalıştı. Şimdi de kızımızı bizden almaya çalışıyor...
Serkan: Eda bana bakar mısın?
Eda gözyaşlarını silerek Serkan'a baktı...
Serkan: Daha önce bizi ayırmaya çalıştı ama başarabildi mi?
Eda:...
Serkan: Cevap verir misin?
Eda:Hayır...başaramadı.
Serkan: Şimdi de kızımızı almaya çalışıyor ama yine başaramayacak. Emin ol, güven bana.
Eda: Ya her şey için çok geçse! Ya geç kalmışsak? Ya kızımızı çoktan...
Serkan: Şiiiişt. Öyle bir şeyin olmasına asla izin vermem.
O sırada kapı çalmış herkes evde duramayıp Serkanlar'a gelmişti. Eda kızları görür görmez koşup ağlayarak sarıldı. Ayfer hala ve Aydan Hanım da gelmiş ikisi de Eda ve Serkan'a sarılarak destek olmaya çalışmışlardı...Hepsi o kadar üzgündü ki...
Eda: Kusura bakmazsanız ben biraz yatmak istiyorum.
Selin: Canım benim ne kusuru biz buradayız sen yat dinlen.
Ceren: Biz buradayız Edacım.
Eda: Bir haber olursa haber verir misiniz?
Serkan: Tabii güzelim. Seni yatırmamı ister misin?
Eda: Yok. Gerek yok.
Eda yatacağını söyleyerek yatak odasına gitmişti ama tabii ki uyuyamayacaktı. Deniz'in yüzü aklından hiç gitmiyor, düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Gökyüzüne bakarak adeta kızıyla konuştu...

Sen Çal Kapımı💜 (Kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin