KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı texting

4.1

                                   •••

Ilık meltemler saçlarım arasından salına salına süzülürken karşımda tüm bilmişliğile dikilen adama küçümseyerek baktım. Söylediği şeyler küçük bir an için aklımı karıştırmış, beni kendi içimde soru yağmuruna tutmuş olsada gerçek belliydi.

Ne ben nede kızlar onlardan biraz bile haz etmiyorduk.

Adamın bakışları küstah bir edayla şekillenirken ona boş bir bakış atıp yürümeye devam ettim. Sadece bir bakışımla karşımdaki insan hakkında ne hissettiğimi bilemezdi. Bu imkansızdı.

Kızların yanına tekrar geldiğimde az önce yaşananları aklımdan atmayı hedefliyordum. Mısra yüzümün girdiği şekli farketmiş, ben kendimi gülümsemeye zorlayıncada şimdilik bu konuyu rafa kaldırdığını belli etmişti.

Geçen keyifli dakikaların ardından o yabancıyla yaşanan muhabbet aklımdan uçup gitmişti. Kızlar yerlerinde salına salına şarkının ritmine ayak uydurduğunda yanımda bir hareketlilik hissetmemle bakışlarımı o yöne çevirdim.

Sarışın ve oldukça sarhoş olan bir adam yanıma oturmuş hiçbir şey olmamış gibi içkisini yudumlamaya devam ediyordu.
Bu durumu yok saymaya çalışırken ondan biraz uzaklaşıp dikkatimi tekrar kızlara vermeye çalıştım. Bu sırada üzerimde hissettiğim bakışlarla gözlerim karahindiba katilini bulduğunda sanki beni yeni farketmiş gibiydi.

Kaşları gittikçe çatılırken bakışlarımı ondan kaçırmayı başarmıştım. Yanındaki kız ona koala gibi yapışırken onunda bakışları benden ayrılmak zorunda kalmıştı.

"Ee konuşmayacak mısın güzelim?" Sanki bozuk radyodan çıkan cızırtılı bir ses kulağıma dolduğunda sesin sahibine döndüm. biraz önce yanıma oturan adam tüm samimiyetsizliğile suratıma bakıyordu. Gözleri kan çanağına dönmüş mimikleri kontrolsüzleşmişti.

Yüzüne tiksiniyormuş gibi bakıp önüme döndüğümde bunun onu durduracağını ümit ediyordum. Bu tip insanlara burda çok rastlıyordum ve artık nasıl yaklaşacağımı öğrenmiştim.

"Zor kızı mı oynayacaksın?"
ben fark etmeden bana biraz daha yaklaşmış pis nefesini saçlarımın arasına üflemişti. Beklemediğim bir tepkiyle karşılaşınca çenem iyice kasılmış günün mahvolmaması için son sabrımıda kullanmaya çalışmıştım.

Kızlar yanımda şarkıya eşlik etmekten yanımda oturan ve bana sırnaşan adamı fark edememişti.

Birden tenimde bir sıcaklık hisseetiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı. sabrımın son damlası hiç hoş olmayan bir şekilde dolarken öyle bir çığlık attım ki şarkının sesini bile bastırdı. Şarkı sesi kesilirken ayağı kalkıp sertçe bana dokunan adamı omuzlarından ittirdim. Kendinde olmadığı için vücudunu kontrol edememiş ve geriye doğru savrulmuştu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen şerefsiz!" Ellerim kontrolünü kaybetmiş ve titremeye başlamıştı. Bunun olmasından nefret ediyordum. Ellerim ve vücudum titrerken korunmaya muhtaç yavru bir kedi gibi göründüğüme emindim.

Adam beceriksizce ayağı kalktığında kızlarda onunla birlikte ayağı kalkmış, şaşkınca arkama dikilmişti. Belliki olanlara anlam vermeye çalışıyorlardı.

"Ne o yavrum yoksa beni beğenmedin mi?"
Adam pis ağzını yayvan bir şekilde hareket ettirdiğinde Mısra gecikmemiş önüme geçip beni arkasına almıştı.

"Ne diyorsun lan sen orospu çocuğu!" Mısra adamın üzerine yürüdüğünde kolundan tutup kendime çektim. O pis adama ellerini sürmesini istemiyordum.