KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı texting

4.6

     •••

"Başka şekilde tanışmış olsaydık senin için daha fazlası olabilmeme izin verir miydin?" Dedikten hemen sonra dünya dönmeyi bırakmıştı sanki. Bizim dışımızdaki her şey donmuş ve sadece ikimiz kalmıştık.

Gözleri gözlerimde mühürlü kalırken sessizliği karşısında pişmanlık usul usul beni etkisi altına aldı. Hafif esen rüzgar saçlarım arasından geçiyor, sıcak olan bu havaya inat vücudum sanki buz dolu bir küvetteymişim gibi tir tir titriyordu.

"Susma cevap ver bana!" Dedim. Ses tonum küçük bir çocuğun sesi kadar kırılgandı.

Küstahça güldü. "Ben gitmeden önce son oyununu bu şekilde mi oynamaya karar verdin." Dedi. Sesinde bariz hissedilen bir hayal kırıklığı vardı.

Sertçe yutkunduktan sonra ona biraz daha yaklaştım. Haklıydı. onca şeyden sonra çıkıp "senin için daha fazlası olmak istiyorum."demeye getiriyordum bu tabiki inanılması zor bir şeydi.

"Ciddi bir soru sordum yankı!" Dedim. Ciddi olduğumu anlasın istiyordum. Gözlerimdeki ateşi fark etsin istiyordum.

Yüzündeki tüm mimikler ciddileşirken bir parmağını tehdidvari bir şekilde bana doğrulttu. Dilini alt dudağının iç kısmında gezdirdiğinde kendimi ondan gelicek her türlü tepkiye hazırladım.

"Benimle oynama Peri. Bu sefer yemin ederim çok pis uğraşırım seninle!" aramızdaki mesafeyi tamamen kapatıp ona yaklaştım. Titreyen elimi kalbinin üzerine koyduğumda ağlamamak için ciddi bir savaş veriyordum. Bakışları kalbinin üzerindeki elime kaydığında vücudunun kas katı kesildiğini hissettim.

"Yemin ederim ciddiyim Yankı. Hatta hiç olmadığım kadar ciddiyim." Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi gözlerine sabitledim. Belki bu şekilde ona karşı hissettiğim ve engel olamadığım duygularımı anlardı. Çok acıydı aşık olduğum çocuğa kendimi inandıramıyordum. Ve bunların tek sorumlusu benim aptallıklarımdı.

Yüz kıvrımları yavaş yavaş yumuşadığında bakışları derinleşmişti. Elim hala kalbinin üzerindeyken kalp atışının hızlandığını hissettim.

"Bu çok farklı bir his...Vazgeçemediğim. engellemeye çalıştığımda ise beni derinine çeken dipsiz bir kuyu sanki..." dedim. Dudağım ve vücudumun her yeri zangır zangır titriyordu.

Birden kahkaha atıp benden uzaklaştığında şaşkınlıkla kaşlarım çatıldı. Ellerini saçlarının arasından hızla geçirip tepesinde birleştirdiğinde bana sırtını dönmüştü.

"Sen gerçekten çok tehlikelisin Peri! hatta sandığımdan bile tehlikelisin. şimdiki planın bu mu? Benim için daha fazlası olacaksın ve Aptal Yankı yine eğlencen mi olacak?" Vücudunu artık bana dönmüş ve kafasını iki yana sallayarak sinirle tıslamıştı.

Allah kahretsin bana inanmıyordu. YANKI BANA İNANMIYORDU!!

Göz yaşlarım artık direnmeyi bıraktığında kendime engel olamayıp üzerine yürüdüm ve onu omuzlarından tutarak geriye ittim.

"Aptal herif görmüyor musun halimi? Sana nasıl baktığımı anlayamıyor musun? Sana karşı hissettiğim bu duygular bitiriyo beni. Senden kaçmaya çalıştıkça kendimi yine senin yanında buluyorum." Avucumu kafama sertçe vurup devem ettim. "Söz geçiremiyorum kendime, kontrol etmeye çalıştıkça sana daha çok bağlanıyorum." Ona yaklaşıp ellerimi tekrar göğüsüne koydum. "Aşık oldum sana Lanet herif AŞIK OLDUM!!" Tam onu tekrardan itiyordum ki bileklerimi sertçe kavrayıp buna izin vermedi.