●●●
Elimdeki lolipopu dişlerim arasında kırarken aynı zamanda da gözlerimi açmış evlenme programını izliyordum.
kadının biri karavanın arkasına geçmiş kriterlerini sıralamaya başlamıştı.
"Evi olmalı, arabası olmalı, maaşı çok önemli değil ama dörtbin olursa iyi olur." gözlerim şaşkınlıkla açılırken kadın konuşmaya devam etmişti. "istanbul içinde yaşamalı, 1.80 boyunda olursa da tadından yenmez valla."
seyircilerde benimle aynı ifadeyi paylaşırken, elimdeki şekeri sinirle dişlemeye başladım.
"anneannesini yoğurtladığıma bak! kurbanlık koyun arıyo sanki."
sinirim iyice bozulurken ayaklarımı koltuğun yanlarından sarkıtıp televizyonu izlemeye devam ettim.
kadın hızını alamamış bu seferde kendini övmeye başlamıştı.
"locadaki en güzel hanımefendi benim. bu sebeple taliplerimin beni bekletmeyeceğini düşünüyorum."
gözlerim fal taşı gibi açılırken elimi kaldırıp sövmeye başladım. "Allah Allah özgüvene bak, Angelina teyzenin bile böyle özgüveni yoktur be!"
kadın hala konuşmaya devam ederken iyice sinirlenmiştim. "gözünüzü seveyim biri şuna ayna fırlatsın yoksa ben televizyonun içine uçup aynayı boğazına sokacağım."
sunucu kadın sanki karşısındaki başbakanmış gibi saygıyla dinliyordu.
"hepiniz eşek olmuşsunuz be. insanlık bitmiş bitmiş."
elimdeki bitmiş lolipop çöpünü hızla telezivyona fırlattım
"Allahın keşkülü seni."
telefon çalmaya başladığında doğrulup telefonumu aramaya başladım. sonunda kıçımın altından çıktığında arayanı bekletmeden açıp kulağıma götürdüm.
"inşallah evlenme programını izlememe engel olacak kadar önemli bir sebeble aramışsındır Mısra." sinirle çıkan sesimin aksine Mısra gür bir kahkaha attığında yüzümü buruşturdum.
"tek çarenin evlenme programı olduğunu anladın mı sonunda."
gözlerimi kısıp bir elimi belime attım.
"birazdan da Müge anlıyı izleyeceğim. bil bakalım neden?"
Mısranın keyifli sesi yavaş yavaş kaybolurķen alt dudağını dişlediğini biliyordum.
"neden?" Sesi kısık çıkmıştı."seni on parçaya böldükten sonra hibir şey olmamış gibi yardım istiyeceğimde ondan." kendime hakim olamamış ve bağırmıştım.
"hahaha çok komik(!) " gözlerini devirdiğini hissediyordum. "biz çilek kafedeyiz gelsene sende."
alt dudağımı dişleyip ekrandaki kadına baktım. "bilmiyorum ya hiç havamda değilim."
mısranın derince bir nefes aldığını duydum. "itiraz kabul etmiyorum Peri. hadi çabuk ol."
"biraz daha yalvarsana belki o zaman fikrimi değiştire bilirim."
Tam telefonun diğer ucundan cırlıyordu ki ondan önce davranıp telefonu yüzüne kapattım. onun cırlamalarına hiç hazır değildim.
telefonu arka cebime attıp ayağı kalktığımda. üzerime kısa bir bakış attım. dışarısı için gayet uygundu.
yapacak biŕşeyimin olmadığını anladığımda salondan çıkıp kapıya yöneldim. aklıma son anda gelen şeyle salona geri dönüp televizyonun önüne geçtim. bir parmağımı televizyona doğrulttuğumda gözlerimi kısmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı texting
Short StoryBu, doğdukları yerden sürgün edilip Aynı bahçeye düşen iki karahindiba'ın hikayesi. "Bu isimle kitap olmuş ilk kurgudur." Yayınlanma tarihi; 21 Aralık 2020 eğlence #1- 02.08.2021 aşk #1-01.30.2022 komik #1-02.05.2022 kızlar #1-03.10.2022